19. Bölüm: YILAN

19 4 8
                                    

Yılanı bir anda üzerime atladığında geriye doğru savsak bir adım attım. Yılan ve Voldemort yok olduğunda Snape'in sesini duydum. "Ophelia?" Blaise telaşla "İyi misin?" diye sordu. Kabuslarım yetmezmiş gibi bir de bunlar başlıyordu. 

Snape yanıma geldiğinde "Bir an dalmışım," diye açıkladım ve iksire döndüm. İksiri en iyi biz yapmıştık. Gururla Blaise'e baktım. Blaise "Yine benim olduğum takım birinci," dedi gururla. 

Akşam yemeğinde Pansy sonunda uyanmış geliyordu. Bir gündür uyuyordu resmen! Blaise ile göz göze geldiğinde utanarak benim yanıma geldi. "Akşam senin yanına pek gelemedim, üzgünüm."

Defterime "Blaise ile öpüşmekten olsa gerek," yazdım. Pansy utanarak duyuru yapmak için ayağa kalkan Dumbledore'a baktı.

Bugün kürsüde garip bir şey daha vardı. Sanırım bir ateş kadehiydi. Dumbledore "Yemekten önce demem gereken şeyler var. Biliyorsunuz ki düzenli olarak Üç Büyücü Turnuvası yapılıyor. Bu yıl turnuva Hogwarst'ta yapılacak. İlk misafirimiz Beauxbaton okulu." diyerek alkışlamaya başladı. Herkes alkışlayarak gelen kız öğrencilere baktı. Zarif, süslü ve güzel kızlardı. Gösteri yaparak tüm dikkatleri üzerlerine çekmişti. 

Özellikle erkeklerin.

Dumbledore gösterileri bitince tekrar konuşmaya başladı. "İkinci ve son misafirlerimiz Durmstrang okulu." Herkes alkışlamaya başladı tekrardan. İçeri fazlasıyla sert görünümlü erkekler girdi. O kadar kasları vardı ki tek kollarıyla koca bir dolay taşıyacaklarına eminim. 

Onlarda aşırı havalı gösterilerini yaparak geldiklerinde Dumbledore iki okulun müdürüyle de selamlaştı ve ardından bakan konuşmaya başladı. "Öncelikle güvenlik açısından sadece son sınıflar katılabilecek. Sadece üç büyücü seçilecek ve kazanan sonsuz şöhretin sahibi olacak. Katılanları ateş kadehi seçecek. Seçilirseniz geri dönüşünüz olmayacak. Yarın akşam isimler belli olacak." 

Dumbledore'un izniyle yemeklere başladık. Biz son senemizde olmadığımız için katılamayacaktık. Ben katılacak şansım olsa da katılmazdım. Çok tehlikeliydi. Ölmeye hazır değildim. 

Yemekten sonra Pansy ile ortak salona geçtik. Kağıda "Gece ne olduğunu hatırlamıyorum. Biri beni odama götürmüş olmalı. Sen bir şey hatırlıyor musun?" yazdım.

"Hayır, seni sadece bırakıp Blaise'in yanına gittiğimi hatırlıyorum. Hem ne demek birinin seni odana bıraktığını hatırlamıyorsun? Bir şey yaşadınız mı?" Pansy'nin dediklerinden sonra Draco bana döndü. 

"O kadar içmeseydin hatırlardın." Draco'ya dik dik baktım. Bende biliyordum o kadar içmeseydim hatırlayacağımı! Blaise bir anda güldüğünde Draco eliyle ağzını kapattı. "Sakın konuşayım deme Blaise! Kırk yılın başı bir şey diyoruz onu da ağzından kaçırırsan gelmiş gelecek tüm yedi belanı bizzat ben halledeceğim!" Blaise kendini toparlayıp "Ağzımdan sence kaçırır mıyım?" dedi.

Pansy "Neyden bahsediyorsunuz?" diyerek ikisine baktı. Draco direkt "Bir şey yok," dedi. Belki ben olduğum için demiyordur. Sonuçta onlarla sır verebilecek kadar yakın değildik. Defterimi alıp odama gittim. Yatağıma uzanıp geceyi hatırlamaya çalıştım. Sanki bir ara biri beni düşeceğimde belimden tutmuştu. Hatırlayamıyordum.

Karanlık sanatlara karşı savunma dersine girip Profesörü beklemeye başladık. Profesör ve Snape içeri girdiğinde Profesör hemen açıkladı. "Bugün pratik yapacaksınız. Profesör Snape ile ilk önce size nasıl olacağını göstereceğiz." 

İkisi arkasını dönüp yürürken aynı anda döndüler ve birbirlerine büyü yaptılar. Snape geciktiği için yere düşmüştü ama Snape hemen ayağa kalkıp Profesöre büyü yaptı. Bu seferde Profesör yere düşmüştü. Profesör ayağa kalkıp "Birbirinize ciddi zararlar vermeden yapacaksınız. İlk önce Harry ve Ron çıksın." diyerek Harry'yle Ron'u çağırdı. 

Snape itiraz etti. "Ron'un asası çok güçlü. Zarar verebilir. Onun yerine Draco çıksın." Profesör onayladığında Draco ile Harry ortaya geçip aynı anda birbirlerine döndüler. Harry, Draco'yu yere düşürdüğünde Draco geri ayağa kalkıp bir yılan yaptı. Yılan Harry'ye giderken Harry yılana bir şeyler demeye başladı. Yılan sürünerek bana doğru gelirken etrafımdakiler geriye çekildi. 

Ani hareket yok.

Ani harekette aniden ölürsün. 

Yılan aniden üzerime atladığında gözlerimi kapattım. Yılana karşı ne büyüsü yapacağımı bilmiyordum. Lanet olsun, her boku bilip bunu bilmiyordum! Yılanın dişlerini bedenimde hissetmeyince gözlerimi yavaşça açtım. Birkaç bitki yılanı tutmuştu. Snape şaşkınlığını bir kenara atıp yılanı yok ettiğinde Harry kendine geldi. Draco, Harry'nin üzerine yürüyüp "Onu öldürecektin Potter!" diye bağırdı. 

Harry şaşkınca bana baktı. "Ben... isteyerek yapmadım. Nasıl olduğunu bilmiyorum." Snape, Draco'yu Harry'den uzaklaştırdı. Profesör "Ders bitmiştir," diyerek panikle herkesi dışarı gönderdi. Ron ve Hermione yanıma geldi. "İyi misin?" Hermione'ye döndüm. 

"Kısmen."

Harry hemen yanımıza geldi. "Amaris, özür dilerim. Ne ara yaptığımı bile fark etmedim."

"Ölmediğim için sorun yok," Üzülmesine gerek yoktu. Çok korkutucuydu ve ölüyordum diyerek moralini bozmaya gerek yoktu. 

Akşam yemeğini yemeden önce ismini atmak isteyenler isimlerini atıyordu. Arkadaşları Cedric'i kadehin önüne ittiklerinde Cedric bana döndü. Gülümsemesine hafif bir gülümsemeyle karşılık verdim. Cedric ismini attıktan sonra birkaç kişi daha ismini attı. Umarım Fred ya da George çıkardı. Onların bu ödüle ihtiyaçları vardı.

Yemeklerimizi yedikten sonra sıra isimlere geçmişti. Kimlerin çıkacağını heyecanla beklemeye başladık. Dumbledore kadehin attığı ilk ismi okudu. "Beauxbaton okulundan Fleur Delacour!" Delacour heyecanla öne çıktığında Dumbledore ona arkadaki yere gitmesini işaret etti. Tüm seçilen büyücüler orada olacaktı. 

Ardından ikinci isim okundu. "Durmstrang okulundan Victor Krum!" 

 "Durmstrang okulundan Victor Krum!" 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Delacour)

(Victor Krum)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Victor Krum)

Dumbledore en son Hogwarst'tan kimin çıkacağını okudu. "Hogwarst'tan... Cedric Diggory!" Cedric heyecanla arkaya gitti. Dumbledore konuşacağında kadeh bir isim daha attı. Şaşkınca Dumbledore'a bakarken Dumbledore kağıdı aldı. "Harry Potter?" Herkes Harry'ye bakarken bir isim daha attı kadeh. Dumbledore o kağıda da alıp okudu. "Amaris Ophelia?" 

------------------------------------------------------

𝘞𝘈𝘉𝘐-𝘚𝘈𝘉𝘐✧˚ · .𝗗𝗿𝗮𝗰𝗼 𝗠𝗮𝗹𝗳𝗼𝘆Where stories live. Discover now