13. Bölüm: SEMBOL

43 4 15
                                    

Medya: Bölüm içindeki Bellatrix ve Amaris temsili.

------------------------------------------------------------
Lucius Malfoy'un gözlerine korkusuzca baktım. Annemlere umarım demezdi.

"Annenler iyiki bilmiyor. Weasley'lerin yanını hak etmiyorsun," diye ekledi Lucius. Sinirle ona bakarken Cedric "Amaris'in neyi hak edip etmediği sizi pek ilgilendirmiyor aslında Bay Malfoy. Babası ve annesi daha iyi bilir." diyerek beni savundu. Babasının yanındaki Draco gözlerini Cedric'e çevirdi. "Amaris'i savunmak sana kalmadı Diggory." 

Cedric bir şey diyeceğinde kolundan tutup oturcağımız yere götürdüm. İstemsizce gülümsedim. Neye gülümsediğimi anlamamıştım ama hoşuma gitmişti. 

Maç heyecanlı bir şekilde ilerlerken Bakanın yan tarafında oturan Draco'ya baktım. Siyah yakışmıştı. Dün Dobby'nin verdiği defteri cebimden çıkartıp Draco'yu çizmeye başladım. Mürekkebim azdı ve yetmeyebilirdi. Cedric'in görmemesine özen göstererek çizmeye başlamıştım. 

Kalemi Draco'nun yüzüne doğrulttum. Hesaplamaya çalışıp tekrar resme döndüm. Resimi bitirdiğimde Draco'nun yüzünün yanına doğru tutup nasıl olduğuna baktım. Draco'nun gözlerinin maçı izler şekilde çizmem gerekirken düz çizmiştim. Draco'nun yüzüne baktığımda bana baktığını gördüm. Bana daha öncede bakıyordu ve bende fark etmeden o şekilde çizmiştim!

Mallığın da bir sınırı olmalıydı.

Heyecandan elimdeki defteri aşağıya düşürdüm. Aşağıya sarkıp defterime bakarken Cedric "Ne oldu?" diye sordu. Derdimi nasıl anlatacaktım şimdi! Dudak okumayı umarım azda olsa biliyordur. "Defterim düştü. Önemli değil başka bir defter alırım kendime.

"Maç bitişinde alırız." Dediğine kafa sallayıp maçı izlemeye döndüm. Zaten ben resmi bitirene kadar uzun bir süre geçmişti. Maç bittiğinde Cedric ile defterimi düşürdüğüm yere indik. 

Defter yoktu. 

Şaka olmalı.

Cedric aramaya devam edeceğinde kolundan tutup "Sorun yok. Diğerlerinin yanına gidelim." dedim dudaklarımı oynatarak. Diğerlerinin yanına dönüp çadırlarımıza doğru yürümeye başladık. Harry ve Ron maç hakkında tartışıyorlardı. Yok bu arayıcı şu hatayı yaptı, yok şu golcü şunu yaptı...

Çadıra gireceğimizde Bay Weasley "Çocuklar hemen anahtarın olduğu yere gidin!" diye uyardı. Çadırlar yanıyordu. Ölüm yiyenler her şeyi yakıp yıkıyordu. Herkes bir tarafa gidiyordu. Diğerleriyle anahtara gittiğimizde Harry'nin olmadığını fark ettik. O kalabalıkta onun olmadığını fark edememiştik!

Hermione ve Ron ile onu aramaya döndüğümüzde Bellatrix, yerde baygın yatan Harry'nin yanına gidiyordu. Asamı hızlıca çıkartıp Bellatrix'i Harry'den uzaklaştırdım. Bellatrix gülerek bana baktı. O da asasını çıkartıp bana büyü yapacağında ikimizde birbirimize karşılıklı büyü gönderdik. Asalarımız çarpıştığı gibi ikimizide fırlattı. 

Sertçe yere yapışmıştım. Kıçım ağrımıştı.

Hermione ve Ron hemen Harry'yi yerden kaldırıp yanıma geldiler. Bellatrix sinirle bağırıp gitmişti. Bay Weasley ve Diggory'ler gelmişti. Cedric elimden tutup kaldırdı. Harry "Teşekkür ederim Amaris," dedi kendine gelmeye çalışırken. Diz kapağımın altını fena yaralamıştım ama değmişti. Bellatrix, Harry'yi öldürebilirdi. Harry bizim en büyük silahımızdı. 

Üzerimi temizleyip yerdeki asamı aldım. 

Geri Weasley'lerin evine dönmüştüm. Tüm tatil boyunca Weasley'lerin yanında kalmıştım. Geri Hogwarst'a dönmek istemiyordum. Annemler okula gelebilirdi. Beni okuldan da alabilirlerdi! 

Trene binip Harry'lerin yanına gidecekken Pansy "Amaris! Bizim yanımıza gelsenize." diyerek elimden tuttu. Daha cevap vermemiştim!  Pansy hemen Blaise'in yanına oturup benimde yanına oturmamı işaret etti. Astoria ve Draco ile aynı yerde oturmak istemesemde mecburiyeten oturdum. Blaise bana dönüp "Tatilin nasıl geçti?" diye sordu. 

Tüm tatil boyunca aynı kabusu gördüğümü söyleyecek değildim. Elimi sallayarak orta işareti yaptım. Çok kötü değildi yani. 

Dördü kendi arasında konuştu yol boyunca. Bense yol boyunca uyumuş son anda uyanmıştım. Uykudan gözümü açamıyordum. Direkt odama çıkıp uyumuştum. En azından sabahki maçı uykusuz izlerdim. 

Sabah yatağımın ucunda bavulumu gördüm. Annem kıyamayıp bavulumu da göndermişti. Gülümseyerek kıyafetlerimin arasından maçı izlemek için bir şeyler aradım. Krem rengi gömleğimi ve kahverengi eteğimi çıkardım. 

Karlar erimişti ama hava yinede serindi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Karlar erimişti ama hava yinede serindi. Üşütmezdim. O havalar da elbiseyle gezmiş biri olarak bunu da hasta olmazdım.

Kahvaltımı yapmak için aşağıya indim. Kahvaltıdan sonra Hufflepuf ile Slytherin maçını izlemeye gittim. Kimin kazanacağı benim için önemli değildi aslında. Kendi binamı desteklemiyordum zaten. 

Hufflepuf maça beklediğimden daha iyi hazırlanmıştı. Arayıcaları yani Cedric, Draco'ya kıyasla çok daha dikkatliydi. Hufflepuff resmen bizi eziyordu. 60-20 skorla bizi geçmişlerdi. Slytherin hile yapmazsa kesinlikle kaybedeceklerdi. 

Der demez golcülerimizden biri Hufflepuff takımındaki kalecinin üzerine doğru bilerek top atmıştı. Yazık olmuştu kaleciye. Yüzüne çok kötü gelmişti. O acıyı resmen hissetmiştim. Hufflepuff oyuncusunu sakatlayan golcü, Draco'ya işaret yaptı. Draco hızla Cedric'in arkasından gitti. İkisi de topu yakalamak için uğraşıyordu ancak Draco topu yakalamak yerine başka bir golcüyle onu sıkıştırıp yere düşürmüştü. Draco topu yakalayınca maç bitmişti. Hileyle de olsa kazanmıştık.

Alnı kanayan Cedric'in yanına gittim. Alnını tutarak "Kaybettik," diye mırıldandı. Takım arkadaşları onu teselli ederken ayağa kalkıp Astoria ile sahadan çıkan Draco'ya baktım. Garip hissettiriyordu. 

Cedric ile revire gittim. "Şimdi nasıl hissediyorsun?" Dudaklarımı okuyup "Başım hala ağrıyor." dedi. "Geçmiş olsun," diyerek gülümsedim. "Teşekkür ederim Amaris." 

Arkadaşları gelince yanından ayrıldım. Üçlüyle birlikte gülerek konuşan ikizlerin yanına gittim. Ginny yüzümü görünce "Bir şey mi oldu?" diye sordu merakla. Gülümseyerek kafamı iki yana salladım. "Tebrikler, sizde kazanmışsınız." Gryfindor Ravenclaw'u yenmişti. 

George "Hile yapmadan kazandık," dedi gülerek. 

"Binamı desteklemiyorum. Bunu Malfoy ve yandaşlarına demelisiniz." Geri içeri giderken George "Şaka yaptım!" diyerek durdurdu. "Biraz dinleneceğim. Yorgun hissediyorum." diye açıkladım. Fred koluma girip yanlarına geri getirdi. "Bizim yanımızda dinlen o halde."

Kolumu çekip "Lütfen." diyerek içeri girdim.  

Lafımı bu kadar hızlı yemek aklımda yoktu. 

-----------------------------------------------------

Nasılsınızzzz

𝘞𝘈𝘉𝘐-𝘚𝘈𝘉𝘐✧˚ · .𝗗𝗿𝗮𝗰𝗼 𝗠𝗮𝗹𝗳𝗼𝘆Where stories live. Discover now