Çağlar ve Derin salondaydı. Taş Devri'ni izlerken bir yandan da annelerinin onlara kestiği yeşil elmaları yiyorlardı.
"Ben çok sıkıldım." dedi Derin en sonunda.
"Bende." dedi Çağlar. "Anne parka çıkabilir miyiz?""Çıkabilirsiniz. Ama giderken dikkatli olun. Karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakarak geçin." dedi Asu.
"Tamam anne. İclal gelmeyecek mi bugün?" diye sordu Derin.
"Bilmem ki, babasıyladır herhalde." dedi Asu.Kafasını aşağı yukarı sallayarak anladığını belirtti Çağlar.
Oturdukları yerden kalkıp çıkış kapısına yöneldiler. Ayakkabılarını giyip evden çıktılar. Binadan çıktıktan sonra yolun kenarından sağa sola bakarak karşıya geçtiler.
Parka girdiklerinde gördükleri manzarayla gülümsediler. Ceyda İclal'i salıncakta sallıyor, İclal ise neşeyle gülüyordu. Onun gülmesiyle Ceyda da gülüyordu.
Çağlar koşarak salıncağın önüne atladığı anda Ceyda, Çağlar'a çarpmaması bir hışımla salıncağı tuttu. Gözleri açılmış bir şekilde bakıyordu. İclal de Ceyda'dan farksızdı.
"Teyzecim, yavaş." dedi Ceyda şokla. "Ya çarpsaydı sana?"
"Asu teyzeden dayak yerdi." diye ekledi İclal.
"Dayaktan da öte." dedi Derin. Çağlar ise sadece kıkırdadı. İclal salıncaktan indi."Asu teyze evde mi?" diye sordu İclal.
"Evet." dedi Çağlar.
"Söyleyelim de dövsün seni annem." dedi Derin.Ceyda minik bir kahkaha attı. Çaplar ise ablasının dediğini umursamadı. O sırada yanlarına minik bir kız ve oğlan geldiler.
"Merhabaa." dedi gayet neşeli sesiyle minik kız.Derin kafasını Ceyda'dan ayırıp yanlarına gelen oğlan ve kız çocuğuna değince gülümsedi. Bu minik çocuklar Çağlar'ın arkadaşlarıydı.
İkiz kardeşlerdi. Birbirlerinin farklı cinsiyetteki halleri gibiydiler. İkisinin de kahverengi saçları, kahverengi gözleri ve hafif buğday tenleri vardı.
İsimleri ise Boran ve Berna idi.
"Nasılsınız?" diye sordu Boran.
"İyiyiz sen nasılsın?" diye sordu Çağlar.
"İyiyiz." dedi Boran."Sen kimsin?" diye sordu İclal merakla. Berna kafasını çevirip İclal'e kocaman gülümsedi. Minik adımlarla İclal'e yaklaştı Berna.
"Benim adım Berna. Senin adın ne?" diye sordu.
"Bende İclal. Memyun oldum." dedi İclal.
"Siz kardeş misiniz?""Evet." dedi Boran. "Berna benim ikizim." Garipser bir ifade büründü İclal. Bakışlarını bu sefer yanı başında duran Derin'e çevirdi.
"Hayatımda ilk defa ikiz kardeşler görüyorum. Hem de biri kız, diğeri de erkek." dedi İclal Derin'e. Derin ise sadece burnundan güldü.
"Oyun oynayalım mı?" diye sordu Çağlar aniden.
"Ne oynayacağız?" dedi Derin.
"Saklambaç?" diye bir fikir sundu İclal.
"Olur." dedi Baran ve Berna aynı anda."Nasıl belirleyeceğiz ebeyi?" diye sordu Derin.
"Ben üçe kadar sayacağım. Üç dediğimde çökeceksiniz. En son çöken, ebe olur." dedi Ceyda."Üç, iki, bir." diye geriye doğru saydı Ceyda. Çocukların hepsi yere çöktüğü anda en son eğilen İclal oldu.
"İclal ebe." dedi Berna.
"Tamam hadi saklanın." dedi İclal.
Ceyda bir banka geçip çocukları izlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVELYA
ChickLitİçinde hiç sönmemiş bir ateşin küllerini taşıyan adam ve kendi sınırlarına mahkum edilmiş bir kadının feryatlarının döküldüğü sayfalar... 🌘