Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Juliet beni bi dağ evine getirmişti. Her yer yemyeşildi ayrıca etraf mis gibi kokuyodu. Motordan inip derin bi nefes aldım. Ciğerlerimin ferahladığını hissediyordum resmen. Juliet yanımda durup "İşte süprizim buydu güzelim. Biraz araştırdım ve çocukken hayalinmiş bi dağ evinde kalmak" dedi. Nerden duymuştu ki bunu. Ona dönüp "Nerden duydun sen?"dedim hafifçe gülümseyerek. "Meslek sırrı." Dedi. Elimi tutup "hadi hava karardı dışarda kalmayalım." Diye devam etti.
İçerisi de dışarısı kadar güzeldi. Alt katta küçük bi şömine ve yanında da bi kaç parça odun vardı. Karşısında iki tane koltuk vardı. Mutfakla oda birleşikti.
Aşağı katı gezip yukarı çıktık. İlk oda yatak odasıydı. Bizim odamızdı. İçeri girip etrafa bakındım. Duvara sabitli bi gardrop, yatağın yanında küçük dolaplar vardı. Yerde de bi halı vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evi gezdikten sonra gelirken marketten aldığımız şeyleri hazırlamak için mutfağa girdik. Juliet köfteleri yaparken ben de salata hazırladım. Salatayı bitirip patates soydum. Juli de patatesleri kızarttı. Sofrayı kurduktan sonra oturup yemeye başladık. Bugün çok yorulmuştum. Yemek yerken juliet ile sohbet ediyorduk.
-Kolun ya da yanağın acımıyo dimi juli?
-bir yere deydiği zaman sızlıyo sadece bişeyim yok merak etme. Senin bi yerin ağrıyo mu? Beni sormaktan kendini unuttun.
-yok ben iyiyim ya sen beni korudun zaten. Teşekkür ederim.
...
Juliet ile yemek yedikten sonra oturup film izledik. Film bitmeden bizim uykumuz geldiği için kalkıp yukarı çıktık.
Odaya girdikten sonra dolabı açtım. Diğer evdeki kıyafetlerden bazıları burdaydı. Demek ki juliet her şeyi düşünmüştü. Bi kaç parça bişey alıp banyoya geçtim. Banyo koridorun sonundaydı. Giyinip yeniden odaya döndüm. Juliet çoktan yatağa girip uyumaya başlamıştı. Ben de onun yanına geçerek yorganı üzerime çektim.
Gözlerimi kapatıp uyuyacakken juliet bana arkadan sarılmaya başladı. Bi elini kafamın altından soktu, diğer elini de belimin üzerine koydu ve beni kendine çekti. Şu an çok yakındık. Nefesini yanağımda hissediyordum. "Mia" dedi uykulu bi sesle. "Efendim" dedim. "Nolucak bize. Yani ilerde nolucak. Hep böyle iki arkadaş gibi mi yaşıcaz üstelik o akşam hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz." Juli haklıydı. Ama bu sorulara nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum ki. Aradaki sessizliği farkedip devam etti juli. "Ben galiba senden hoşlanıyorum mia. Ne kadar kabul etmek istemesem de seni her gördüğüm zaman kalbim çıkacak gibi oluyo. Her zaman seni görmek istiyorum hep yanımda ol istiyorum mia." Ne oluyo amk. O kadar şaşırmıştım ki ne diyeceğimi bilemiyordum. Aynı şeyleri ben de hissediyordum. Juli yanıma her yaklaştığında kalbim hızlanıyordu. Ama bilmiyorum ne diyebilirim ki şu an. Juliet'i hiç o şekilde düşünmemiştim.
"Şu an cevap vermek zorunda değilsin. İyi geceler mia." Dedi juli. Hayır uyuyamazdı. Konuşmamız gerek. "Dur uyuma konuşalım bu konuyu. Aslında.. aslında senin hissettiklerini ben de hissediyorum juli." Ne dedim lan ben. Juli yatakta oturdu ve beni de kaldırdı. Şu an karşı karşıya oturuyorduk. O dik dik bana bakıyordu ama ben sürekli gözlerimi kaçırıyordum. Çok utanıyordum şu an. "Mia bana bak bakıyım sen. Şimdi sen benden hoşlanıyo musun?" Ne dicem şimdi amk. "Ben şey bilmiyorum." Dedim. "Mia senin kafan karışık galiba neyse sonra konuşuruz bu konuyu hadi gel uyuyalım." Sıçıcam uykuna bekle biraz amk. Juli kafasını yastığa koydu. Yok olmucak ben söylüyorum. "Evet hoşlanıyorum senden çok hoşlanıyorum juliet. Oh be." Juliet yeniden karşıma oturdu. Sırıtıyordu. "Demek sen de hoşlanıyosun benden.. Seni öpebilir miyim?" Dedi juli. Ne ne ne yok yok olmaz bayılır kalırım öpme öpme. "Ben çok heyecanlıyım şu an" ya of ne diyorum ben ya. Juli sesli şekilde güldü. Tabii güler salak saçma konuşuyorum. Juli yavaşça yaklaşmaya başladı. Of elim ayağım titriyo. Çenemden tutup ona bakmamı sağladı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ellerimi yanaklarına koydum. Juli omuzlarımdan tutup beni uzandırdı ve üstüme çıktı. Tekrardan dudaklarımızı birleştirdi ama bu sefer daha sert öpüyordu beni. Ona ayak uydurmak zorunda kaldım. Ellerini açılmış tişörtümden içeri sokup belimde gezdirdi. Bi süre daha o şekilde öpüştük. Dudaklarımdan ayrıldığında ikimiz de nefes nefesiydik. Juli gözlerimin içine bakıyordu. Bu da benim kızarmama neden oluyordu. Kulağıma yaklaşıp fısıldayarak "Çok güzelsin mia." Deyip yanağımı öptü. Diliyle kulak mememi emmeye başladı. Ellerimi julinin ensenine yerleştirip kendime bastırdım. Bu işin sonu hiç iyi bitmeyecekti. Juli boynumdan çekilip dudaklarıma küçük bi öpücük bıraktı. "Bence şu an ikimiz de daha ilerisine hazır değiliz. Şimdi bırakmazsam bir daha kendimi durduramam." Of en güzel yeriydi ama diye geçirdim içimden. Son kez dudaklarımı öpüp yanıma uzandı. Kafamı çevirip juliye baktım. Beni izliyodu. Birbirimize bakıp gülmeye başladık. Kollarımı açıp ona sarıldım. Kafam onun göğüslerine geliyodu. Cenneteyim amk. Oda bana sarıldı ve uyuduk.
