Halil işi bitince geri hastaneye gelmişti. Fakat değil kardeşinin yanına gitmek durumunu bile sormamıştı. Direkt babasının yanına geçmişti.
Kenan Mahsum'u kontrol etmek için yoğun bakım katına inmişti. Halil'i orada görünce şaşırmıştı. Mahsumun kontrollerini yapıp çıktı.
"Babamın durumu nasıl?"
"Aynı, değişen herhangi bir şey yok "
Halil başını sallayıp tekrar oturdu. Kenan'ın şaşkınlığı daha da artmıştı. Şaşkınlığını gizlemek istedi ama becerebildiği pek denemezdi.
"Sizce sormanız gereken biri daha yok mu?"
Halil Kenan'a ters bir bakış attı. Nıtlayıp önüne döndü. Kenan daha fazla onun bu tutumuna sessiz kalamamıştı. "Sen ne biçim bi abisin be"
Halil oturduğu yerden "Kardeşini gram sevmeyen bir abi diyelim" dedi.
"Evet ya daha geçen gün ona abicim diyen bendim dimi"
Halil hızla yerinden kalkıp Kenan'a yaklaştı. "Oyun oynamaktan sıkıldım! Artık sana karşı oyun oynamayacam. Ben kardeşimi sevmiyorum! Gram umrumda değil!"
"Yazık ya.. yazık.. İnsanlar kardeşi için canını verirken senin yaptığına bak be! Sen onu asla hak etmiyorsun, sen abi olmayı hak etmiyorsun."
İkili bir süre boyunca birbirlerini ters bakışlarla süzdüler. Ardından Kenan iğneleyici bir ses tonuyla "Neyse vaktimi sizinle harcamayacağım. Ben gideyim de sizin yapamadığınızı yapayım" dedi ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Halil onun arkasından küfür edip tekrar babasını izlemeye koyuldu.
Kenan Veysel'in odasına doğru ilerlerken Elif ile karşılaşmıştı. Elif Kenan'ı görünce koşarak yanına geldi. "Kenan! "
"Elif bir şey mi oldu? "
Elif elindeki dosyayı havaya kaldırdı. Kenan'ın da tahmin ettiği gibi elinde ki dosyalar Veysel'in sonuçlarıydı. Dosyayı incelemeye başladı.
Dosyayı incelerken Elif söze girdi. "Sakinleştirici kullanıyormuş ama doktor gözetiminde değil. Kullanmayı da iki gün önce bırakmış. "
Kenan dosyayı geri Elif'e uzattı. Başını sallayıp onu onayladı. "Aynen öyle.. Büyük ihtimalle dün gece de uyumadı. İkisinin de etkisiyle böyle oldu.
Halil yüzünden bırakmış olmalı bu kan olayı biliyon işte.. Ama neden kullanmaya başlamış ki?"Aslında doğru soru şu olmalıydı: Bu çocuğa ne yaşattılar da kullanmaya başlamış?
Aklında tekrar o kriz anı canlandı. Kriz boyunca söylediği sözleri. O babasına bu kadar değer verirken babası da ona bu kadar değer veriyor mudur? Diye düşündü.Elif Kenan'ın uzaklara daldığını görünce ona seslendi. "Canım, Kenan! "
Kenan irkilip ona döndü. Elif ona gülümseyerek "Daldın gittin derin denizlere" dedi.
"Yok ya birséy.. Ben bi Veysel'e bakayım" diyerek Elif'in yanından ayrıldı.
Normalde on adımlık yol şu an sanki binlerce kilometre olmuştu. Bir yanı geri dönmek istiyor diğer yanı devam etmek istiyordu.
Geri dönmek istiyordu. O acı dolu yüzü görmeyi içinin yanmasını istemiyordu.
Devam etmek istiyordu. Gözlerinden acı okunan o çocuğa yardım etmek, abisinin yapamadığı abiliği yapmak istiyordu.
Şu an fark etmişti onun abisi olmayı ne kadar fazla istediğini, kardeşinin o olsun istediğini
Şu an fark etmişti tıpkı kriz anındaki gibi her gün o saçları koklayıp öpmek istediğini
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayçiçekleri [ VeyKen ]
Ficção GeralGönül dağı ve modern doğu masallarından ilham alınarak yazılmış olan iki kardeşin hikayesi