Kitabı sevdiniz mi? 🕵️♀️
Uzun süren temasın ardından kendimi geri çektiğimde o da yavaşça elimi bıraktı. Ne değişik adamdı."Meva." diyerek onun gibi cevap verdim ve bu defa da üstünü süzdüm. Geniş omuzlarını saran lacivert bir gömlek giymişti. Açıkçası ona yakıştığını yalanlayamazdım. Okyanus gözleri ve sarı saçlarını daha da ön plana çıkartıp ahenkle bütünleşmişti.
"Memnun oldum Meva. Tanıdın mı beni?" diyişi ile senindeki umut dolu tınıyı duydum. Ne kadar güzel Meva diyordu öyle sanki ardında çok daha derin anlamlar varmış gibi. Aramızdaki bu saçma çekimi herkesin hissettiğine emindim ve bu ilk dakikadan rahatsız ediciydi. Bu nedenle kaçış olarak gülümsedim.
"Ben de memnun oldum Pamir. Sanırım yanılmışım çıkartamadım ." diyerek bu saçma hale son vererek konuyu kapattım. Ancak bunu demem ile gözlerinde bir şeylerin söndüğüne de şahit olmuştum.
"Biz sipariş verdik aslında sen ne istersin?" diyen Gizem ile masaya döndüm. Reglim yaklaşmıştı bunu artan cinsel tansiyonum ve tatlı krizim ile anlayabiliyordum. Ancak tek çözümüm şu an güzel bir tatlı yemek olacaktı.
"Güzel bir sufleye şu an her şeyi verebilirim." diyerek düşüncesi ile eridim. Ve garsona siparişimi verdikten sonra konuşulan konuya döndüm.
"Bunu ilk kez mi yaşıyorsun Meva? Gerçi sapık var, sapık var şimdi hangi sapık adam milyon dolarlık koleksiyon ayakkabıyı alır ki." diyen Derya ile gülmeden edemedim.
"Değil mi ama yalnızca sapık olmadığı kesin. Madem bu kadar seviyor ve neyi sevdiğinden emin neden karşına çıkmıyor ki?" diye sorgulayan Kenan'a döndüm.
"Keşke bilsem Kenan. Daha önce bu tarz küçük şeyler yaşamıştım ancak hiçbiri bu kadar cesur ve korkutucu olmamıştı. Gecenin bir vakti kapıma gelecek kadar iddialı ancak kimliğini gizleyecek kadar da gizemli. Herkesin manşetlerde onu hayatımın beyaz atlı prensi olarak sayması da cabası." diyerek isyan ettim.
"Belki de tanısan seversin?" diyen Pınar ile yüzümü buruşturdum. İstediğim ilişki kesinlikle bu değildi.
"Beni bir ayakkabı ile tavlayamaz, markayı alsaydı belki onu da böyle gizlice kapıma bırakacaksa hiç olmaz." diyerek gelen sufleme aşkla baktım. Bunlar çok saçmaydı çünkü bu işin bana hiçbir romantik yanı yoktu.
"Markayı alsa ihtimali var yani?" diyen Pamir ile gömüldüğüm suflemden kafamı kaldırdım. Ve kaşığımı yalayarak tabağa bıraktım. Dudaklarıma kayan bakışları ile gülümsemeden edemedim.
"Bilmem, istiyorsa denesin belki işe yarar." diyerek omzumu silktim. Ve masadakilerin sohbetine döndüm ancak Pamir'in bakışları hala yüzümdeydi. Biraz daha konuştuktan sonra kalkmaya karar verdik ve mekanın çıkışında sarılarak vedalaşmaya başladık. Sıra Pamir'e geldiğinde ona sarılmak diğerlerine sarılmak kadar normal gelmedi içimde birkaç kelebeği hareketlendirmişti. O yüzden ona yalnızca iyi geceler diyerek arkamı dönüp arabama yöneldim. Sokakta topuklu ayakkabımın sesleri yankılandıkça daha da hızlı adım atıyordum ta ki adım seslerime bir koşuş sesi eklenene dek. Arkamı dönmeme fırsat vermeden beni kollarımdan yakalayıp kenara çeken kollar ile kurtulmak için çırpınıp ona vurmaya başladım. Tam bileğini büküp yüzde doksan ihtimalle kıracaktım ki alnıma bastırdığı dudakları ile adımı fısıldadığında duruldum.
"Şhh! Meva, benim." diyen ses ile kafamı kaldırıp yakınımdaki yüzüne ve okyanuslara baktım.
"Pamir?" fısıltım ile gözleri titredi. Kollarını belime yerleştirip bedenimi kendine çevirip beni arkamızdaki duvara yasladı. Benim ise buna karşı koyacak ne isteğim ne de gücüm vardı. Ne yapacağını merak ediyordum ve göstermesini istiyordum. Daha da yaklaşıyordu.
"Gecem iyi mi olsun?" diyişi ile yeni doğmuş bir bebek gibi mayışarak hıhım diyerek mırıldandım bu ise dudağının kıvrılmasına sebep oldu.
"O zaman seni öpebilir miyim?" sorusu ile karnımdaki kelebekler bu defa dört nala çıkmıştı. Belimi okşayan eli ve yüzüme vuran nefesi ile tüm irademi zorluyor üstüne yaklaşan reglim ile de zaten çoktan bayrakları asmıştım. Masum bir istekti hem belki bir taşla iki kuş olarak benim gecemi de iyi yapardı. Bu adamda gerçekten bir şeyler vardı tüm mesafeli kişiliğimi ve duvarlarımı ilk günden bu denli yıkması mantıklı değildi ama verdiği zevkin ve güven hissinin de bir kıyası yoktu. Ama yine de duvarlarımı hemen yıkamazdım.
"Ne münasebet?" diyerek alttan bakışlar attım. O ise bu halime bakıp iç çekerek bir şeyler mırıldandı. Tam onu kendimden uzaklaştırıyordum ki ellerimi duvara sabitledi ve ne olduğunu anlayamadığım bir hızda üstüme eğildi.
Anında dudaklarıma yapışması bana da şok olmuştu. İzin bile vermemiştim ancak bu benim sufleye saldırmamdan da şiddetliydi şoktan çıkıp karşı çıkmam zordu. Alt dudağımı ısırıp emdiğinde küçük bir inleme kaçırdım ve bu onu daha da deli eder gibi aramızdaki olmayan mesafeyi de bitirip vücudumuzu tamamen birleştirmesini sağlamıştı. Ayaklarımı tutup beline sarmıştı ve ellerimi de refleks olarak boynuna dolamıştım. Bu defa da üst dudağıma saldırdığında bende farkında olmadan ensesindeki saçları çektiğimde bedenime kendini bastırması son nokta olmuştu. Bunun iyi bir yere gitmeyeceğini kesindi ve hiç de etik değildi. Ne münasebetti canım ilk önce onu açıklasındı.
Ellerimi omzuna indirip yavaşça ittim ve dudaklarımızı ayırdım. Homurdanarak son bir kez öpmeyi de ihmal etmemişti. Ne oluyordu bu adama bu istek de neydi böyle. Ayrıca benim bu herkese soğuk nevale olan halime ne olmuştu da iki bakışa erimiştim. Nereden çıkıp gelmiştin sen Pamir...
Bölümü nasıl buldunuz?
Sizce Pamir nereden çıkıp geldi?
Lütfen oylamayı unutmayın .💝
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvar +18
Короткий рассказ" Benden kaçma Meva. Bakma adının sığınılacak yer olduğuna en çok senin sığınmaya ihtiyacın var." Kendi hayatını kurmuş idealleri uğruna yaşayan yayıncı kız ile onun hayatına duvarlarını yıkarak giren erkek ilişkisi. Zıt kutuplar birbirini iter diye...