SELAAAM 💅🏻Özlemişim çocuklarımı yazmayı ühühühü 😭
Aşırı tatlı bir bölümle geldimmm. Yer yer gergo ama genel olarak tatlı bir bölüm ajdkdjajdks
Bol yorum bekliyorum, valla bekliyorum ahsjsjajxka
İyi okumalarrr 💙💙
Asıl hesap: esaturk
Twitter: esaturk07 / Instagram: esaturk_07
***
Aksel benim için bir süredir kalp atışları anlamına geliyordu. Aksel kelimesinin benim lügatımdaki karşılığı uzun bir süredir tam olarak buydu. Onunlayken, onu düşünürken, onunla konuşurken ve onu beklerken kalbimin dolu dizgin atışlarını dinlememek içten değildi.
Fakat bu seferki çok farklıydı.
Annemle birlikte masayı donatmış, babamı arkama almış bir şekilde kapının ardında beklerken hissettiğim bu kalp atışlarım hepsinden farklıydı. Heyecandan düşüp bayılmak üzereydim. Her şey çok hızlı gelişiyor gibi geliyordu ancak itiraz edecek değildim.
Kapalı kapının ardından Arda'nın bıdır bıdır konuşmasını işittik önce. Kalbim biraz daha hızlı çarpmaya başladı. Ardından kapı çalındı. Kalp atışlarımı genzimde hissediyordum.
Kapı kulpuna uzanan ellerim neredeyse titriyordu. Kapıyı açtığımda karşımda çekingenlikle gülümseyen yaralı yüzünü görmek, tüm mutluluklara bedeldi.
"Hoş geldiniz," dedim heyecanla.
"Hoş bulduk, iyi akşamlar." diye karşılık verdi ve elindeki poşeti uzattı.
Poşeti alırken Arda çoktan ayakkabılarını çıkarmış, "Yağmur abla, ben geldim!" diye bağırıyor ve bacaklarıma sarılıyordu.
Hemen arkamdaki annemle babam ise sessizdi. Eğilip Arda'ya sarılırken fark ettiğim bu şey, başımı kaldırıp ifadelerini kolaçan etmeme sebep oldu.
"Hoş geldin," dedi babam durgun bir sesle. Aksel'in yaralı yüzünü dikkatle inceleyen yüzü, gördüğü manzaradan hoşnut olmadığını gösteriyordu.
Annemde de benzer ifade vardı. Aksel babama, "Hoş buldum Mehmet amca," derken annem de tıpkı babam gibi hayal kırıklığı ile Aksel'in yüzüne bakıyordu.
İkisinin öfkeli bakışları da içeride oturan abimi bulup yeniden Aksel'in yüzüne döndü.
"Hoş geldin evladım," derken yine de babama göre biraz daha sıcakkanlı çıkmıştı annemin sesi.
"Hoş buldum,"
Aksel içeri girdi. Annemle sarılıp öpüştüler. Sıra babama geldiğinde elini öpmeye yeltendi. Fakat babam buna müsaade etmedi. Tokalaştıktan sonra içeri buyur etti Aksel'i.
Arda ve Aksel montlarını çıkarırken Aksel'in boynuna sıkıca atlamamak için kendimi zor tutuyordum çünkü birkaç gündür görüşememiştik. Ben ona sarıldığımı hayal ederek hayran hayran, heyecanla bakarken montunu bana uzattı. Göz göze geldiğimizde gülümseyerek göz kırptı.
Montları alıp askılığa asarken içeri geçtiler. Ben de arkalarından ilerledim. Muhtemelen babam önce salonda biraz oturup sohbet etmek istemişti fakat görüyordum ki abim yemek masasına oturmuştu bile. Bu sebepten olsa gerek, herkes yemek masasına geçti.