Bölüm 41

8.9K 340 188
                                    

100k oldukk 🥳

Çok uzun bir bölüm oldu bu. Bol yorum bekliyorum 💙

Bölüm sonu tam anlamıyla flu ve olaylar kronolojik sırada değil. Özellikle orada geçen kısımlardaki fikirlerinizi çok merak ediyorum djsdjshuxjs

Asıl hesap: esaturk

***

Uzunca çalan çağrı sesini dinlerken alt dudağımı gerginlikle dişliyordum. Babamla aramızı hala tam düzeltememiştik. Çünkü bu kez ben ondan adım bekliyordum. O da babalık gururu yaptığından olsa gerek benim adım atmamı bekliyor ve aramızın düzelmesi için çabalamıyordu. Fakat bu gece Burcu'larda kalmak için de abimden izin isteyecek değildim. Çünkü babamı ezip geçmek istemiyordum.

"Efendim?" diye sordu gür sesi.

"Baba, nasılsın?"

"İyiyim kızım, çalışıyorum. Sen nasılsın?"

Derin bir nefes verdim. "İyiyim ben de. Ya şey diyecektim. Akşam arkadaşımın doğum gününe gideceğim ya hani abimle birlikte. Ben dönüşte Burcu'larda kalabilir miyim? Abim beni bıraksa? Babası yine yokmuş da, bu ara hazır peş peşe elimize fırsat geçiyor diye değerlendirelim istiyoruz."

Babam bir süre sessiz kaldı. "Yağmur sen bana kızgın mısın yavrum?"

"Yok baba estağfurullah." dedim ama sesim soğuktu.

"Ben seninle küs olunca çok üzülüyorum. Haberin var mı? Kaç gündür uyku uyumuyorum. İki haftadır odandan çıkmıyorsun. Ne kadar üzüldüğümü biliyor musun?" Sesi yumuşaktı ancak biraz da sitemliydi.

"Çünkü sen de bana yüz çeviriyorsun baba."

"Nereden biliyorsun Yağmur? Gelip yanıma oturdun mu? Benimle konuştun mu? Tavrımı nereden biliyorsun? Odandan çıktığın mı var? Annene sordum bu kızın bir derdi mi var diye, günlerce bir şeye üzülüyorsun sandım ben. Annen diyor ki akşam okuldan gelince gayet normalmişsin. Ben gelince mi odana kaçıyorsun? Bu kadar mı kaçıyorsun benden?" Sesi kızgın değil, üzgündü. Bu, yüzümü asmama sebep oldu.

"Baba senden kaçtığım yok. Ben senden neden kaçayım? Tam tersi sen bana kızgınsın diye düşünüyordum ben. Sen benimle konuşmuyordun. Öyle düşünüyordum."

"Yavrum ben senin babanım. Ben sana nasıl küs olayım? Nasıl seninle konuşmayayım? Günlerdir bekliyorum; kızım gelsin yanıma, güzel güzel konuşalım, ben adam gibi özür dileyeyim, dayasın başını dizime de saçlarını okşayayım diye."

Bir süre sessiz kaldım. Çünkü ben neredeyse iki haftadır babamın bana oldukça öfkeli olduğunu düşünüyordum. Bu durumda haklı olduğu bir nokta vardı; belli ki akşamları odamdan dışarı pek çıkmadığım için onu gözlemleyememiştim. Ancak yine de ondan kaçmıyordum.

"Özür dilerim. Böyle hissettirmek istememiştim. Dediğim gibi; ben sanıyordum ki sen bana kızgınsın. Ama yani aslında doğru; bu kez adım atmak istemedim çünkü kırgınım sana."

"E ben de kızım benden kaçarken yanına gidip konuşmayı kendime yediremedim. Günlerdir benden kaçman o kadar zoruma gitti ki Yağmur, geceleri kalkıp kalkıp sigara içiyorum. Uykum kaçıyor. Kaç kere kapına kadar geldim de beni görmek istemiyorsun diye yediremedim kendime, geri döndüm."

"Öyle bir şey yok baba. Ben böyle olsun istemedim. Böyle olduğunu bilmiyordum."

"Bak kızım, ben seni sıkan bir insan değilim. Yani bence değilim. Ne giydiğine karışırım, ne arkadaşlarına, ne gittiğin yerlere ne de erkek arkadaşına. Benim senden iki ricam vardı hep; akşam saat 9dan önce evde olman ve bizim mahalledeki bazı yerlerden uzak durman. Oraların nereler olduğunu biliyorsun. Kırtasiyenin karşısındaki iddia bayii ve o ara sokaktaki park. Seninle bunları defalarca konuştuk. Benim senden tek ricam bu. Biliyorsun."

KURDELE | TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin