10 BÖLÜM

382 176 18
                                    

Amara : Hayır hayır , mira küçük yaşta babasız kalmamalı lütfen yapmayın, Evet cezasını çeksin ama ölerek değil " Dedim. Poyraz'ın ablası konuşmaya başladı
Dilara: Hatalar af gerektirir . Ancak afflar hata doğurursa orda çok büyük bir yanlış var demektir. Kimsenin, iyi niyetini suistimal etmesine izin verme." Ve konuşmaya devam etti " Abi'nin yaptığı hata yüzünden sen ceza almamalısın, bu dünya çok boş lütfen bir kere daha düşün.Bu verdiğin karar sadece yeğenin mira için değil benim için de çok önemli.Anlatmak istediğim abinin yanına kâr kalmaması, seni bırakkan bir aileyi neden hâlâ koruyorsun anlayamıyorum açıkçası."
Amara: Ben onları korumuyorum. Sadece lanet olası o küçük çocuğu korumaya çalışıyorum."
Sesim gür çıkmıştı poyrazın ablası bana bakıp konuştu.
Dilara: Sesini alçalt poyraz duyucak "dedi yavaşça.Gözlerim doldu istemsizce, yanağımın ıslandığını hissettim ve  elimin tersiyle ıslanan yanağımı sildim yutkunarak konuşmaya başladım
Amara: Ben sadece mira'yı korumaya çalışıyorum diğerleri umurumda değil. Beni bırakmalarına şaşırmadım zaten .Evet yıkıldım ,üzüldüm ,korktum tek başıma kaldığım için ama elinde sonuna bırakacaklardı zaten. Herkeseten nefret ediyorum !o aileden nefret ediyorum! Abimden, Babamdan ,Yengemden herkesten.Ben orada mecbur yaşıyordum! orada yaşamaya mecburdum! başka gidecek yerim yoktu." Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum ama ağlıyorum .Küçük yaşta yaşadıklarım çok ağrdı artık dayanamıyordum ve bu acıları mira'da yaşasın istemiyordum benim gibi bir çocukluk yaşamasını istemiyordum.
Poyrazın ablası böyle bir şey beklemiyordu bana bakıp sandalyesini bana doğru yaklaştırdı. Artık daha yakınımdaydı konuşmaya başladı
Dilara: Küçükken ne yaşadın? " Dedi. Cevap vermedim.
Dilara: Tamam anlatmak istemiyorsan sen bilirsin , seni zorlamıyorum." Ve bana cebinden çıkardığı mendili uzattı. Al gibi başını sallayıp gülümsedi
Elinden o mendili almaya ihtiyacım var dı. Ve aldım "teşekkürler" Dedim. Dışarıda poyrazın bağırdığını duyunca kapıya doğru baktım
Kapı açılıp poyrazın sinirle içeri girmesi bir oldu, bana doğru yürüyordu korkuyla yerimden kalkmaya çalıştım bileğimin ağrıdığını hissedince tekrardan yere düştüm kendimi toparlayıp tekrar ayağa kalkmaya çalıştım. Duvarlardan destek alarak kalkmayı becerdim poyraza baktım o da bana çok sinirli bir şekilde bakıyordu yine ne yapmıştım ben? bu adam nasıl bu kadar sinirli olabiliyor? hayret doğrusu poyrazın ablası poyraza bakıyordu ve telaşla poyraza doğru konuşmaya başladı
Dilara:Ne oldu ? Neden bağırıyorsun?. "
Poyraz:Bu sürtüğün ailesi kimlik değiştirmiş, yani onları bulmamız nerdeyse imkansız! "Dedi sinirle. Ben yanlış duymadım her halde bana SÜRTÜK demişti. Kimse bana böyle bir şekilde seslenmemişti, tekrar tekrar kulaklarımda çınlıyor bu çirkin kelime. Poyraz'a doğru döndüm tokadı yüzüne yapıştırdım. Poyrazın ablası elini azına götürüp şaşkınlığını belli ediyordu benden böyle bir hareket beklemiyordu , halbuki bu benim 3'üncü tokat atışımdı poyraza. Her defasında dahada sinirleniyordu bu sefer haketmişti salak bana SÜRTÜK demişti. Az bile bence buna. Ve bende konuşmaya başladim
Amara:Azından çıkanları kulağın duysun aptal erif, sürtük ne lan! Bana bir daha asla bu gibi ifadeler kullanma daha sert bir Amara'yla karşılaşırsın duydunmu beni gerizekalı " Dedim . Öleceğimi bile bile konuştum ne de olsa mirayı bulamiyacak kadar gözden kaybetmiş. Ama  korkuyordum bu adamdan her ne kadar belli etmesemde. Poyraz bana bakıp konuştu
Poyraz:Sen artık fazla oldun"dedi sinirli bir şekilde ve bir den kolumu tutup beni çekiştirmeye başladı.
Amara:Bırak beni! Ne yaptığını sanıyor sun sen? "
Dedim bağırarak beni odadan çıkarıp sürüklemeye devam ediyor'du ayağımın acısıylan bağırdım daha üzerine bile basamıyorken benim kolumdan tutup arkasından çekiştiriyordu.poyrazın ablası arkadan yüksek sesle konuştu
Dilara:Poyraz kızın ayağı ağrıyor çekiştitme kızı, bırak acı çekiyor görmüyormusun "bana acıyordu.
Poyraz:Sen karışma abla! " Dedi sinirle. Kolummu çok sert tutuyordu kolumu ondan kurtarmaya çalışırken boşuna uğraştığımı anladım.Sadece çırpınıp duruyordum, Ahtapot gibi sarmış elimi  gerizekalı erif
O sıra poyraz birden kolumu kendine doğru hızlı bir şekilde çekti ve ona yaklaştım ilk defa bu kadar yakınımdaydı. İçime çektiğim yoğun parfüm kokusu baş döndürücüydü, ondan uzaklaşmak istiyorum ama olmuyor du. İtemiyordum onu o kadar yakınımdaydı ki nefes alışları yüzüme çarpıyordu ondan korkmadığımı anlaması için sürekli direniyordum, ona karşı hep dik başlıydım. Kolumu sıkarak konuşmaya başladı
Poyraz:O tokadın hesabını bana yalvararak vericeksin! Duydunmu beni ucube yalvarıcaksın. "
Çok bekler, gerekirse ölürüm ama yine'de bu salağa yalvarmam.
Amara:Siktir git, anca rüyanda görürsün "dedim sinirle. Dişlerinin gıcırtısını duyabiliyordum. Beni çekiştirmeye devam etti.....
Beni sert bir şekilde yere attı gördüm şey karşısında dilim tutuldu bom boş bir odada bir yatak tan başka hiçbir şey yoktu ayrıca oda' da demir parmaklıklar lâ kaplıydı .

(Böyle bir şey)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Böyle bir şey)
...
...
...
Merhaba arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir.
Nasıl bulduğunuzu yorumlara yazarsanız beni çok mutlu etmiş olursunuz
Yeni bölüm'de görüşmek üzere kendinize iyi bakın 👋✌

SÜRGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin