18 . BÖLÜM

341 163 42
                                    

Ölüceğimi hisetmiştim...
Salon karanlıktı üzerimdeki cüsseyi göremiyordum sadece beni boğmak isteği içinde arzuluyordu. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu kalbimin çırpınışları adeta bir melodi gibiydi korkunun melodisi. var gücümle göğsünü yumrukladım ama asla işe yaramıyordu ölüyordum ...
o sıra gözyaşlarımı tutamadım öleceğimi bildiğim halde son dakikalarımı ağlayarak geçiriyordum belki de son saniyelerim.
Oysa ne çok hayalim vardı ronnia ile bir karavan tutup dünyayı turlamak bu benim en güzel hayalimdi.
Yarım bırakacağım bir sürü şey vardı hepsini tamamlamadan gitmek istemiyordum şu an üzerimdeki hayvan yüzünden hiçbir hayalimi gerçekleştiremeyeceğim allah'ın belası.
Tam ölmek için hazırlanırken kapının çalma sıylan içimdeki kırıntısı harekete geçti ama bir an önce hızlı olmazlarsa a**** herif yüzünden ölebilirim. Kapı açılmıyordu bu s**** kapıyı kitlemiş olmalı.
Kapı daha alacaklı gibi çaldığı için üzerimdeki adam yüzünü bana yaklaştırıp konuşmaya başladı
"Bu daha burada bitmedi elbette tekrar karşına çıkacağım ölmeyi bekle tamam mı ucube ve ben seni öldürene kadar sakın ölme! "
Duyduğum korkunç ses poyraz'a aitti evet evet bu poyrazın sesiydi beni bulmuştu ve eve kadar girmişti kalbim korkudan yerinden duramıyordu çıkmak için can atıyordu çünkü canımı acıtıyordu her çırpınışında her attığında.
Üzerimden kalkıp ellerini boğazımdan çektiği an derin bir nefes aldım hızlı adımlarla pencereden atlayıp çıkıp gitti ben ise o karanlıkta salonda tek başıma olayın şokundaydım belki de gelmeseler de şu an ölmüştüm ya da poyraz beni bu kadar kolay öldürebilir miydi?
...
Yerimden kalkıp hızlı bir şekilde kapıyı açmak için koştum kitli olan kapıyı açtım ve sıkıca ronya'ya sarıldım o kadar çok korkmuştum ki anlatamam
RONİYA: Amara ne oldu? neden bu kadar tedirginsin ve neden terlemişsin bir şey mi oldu? "
AMARA: Oo o-o burdaydı "
Titreyen sesimle konuşamıyordum bile elim ayağım hala titriyordu boynumdaki parmak izleri hala aynı şekilde duruyordu.
ECE: Kim , kim burdaydı "
AMARA: po poyraz beni boğmaya kalkıştı, siz gelmeseydiniz belki de beni öldürecekti, ışıkları kapattı ,telefonu kırdı çok korkutucuydu. "
Gözyaşlarımı tutamıyordu akmak istiyordu sanki ağlasam rahatlayacakmışım gibi.
FURKAN : Bu nasıl olur ?senin nasıl bulabilir .E ce'nin evine kadar girme cesaretini göze almışsa ölmeyi de alsın, onu bulduğumda  ölmek için can atacak siz şimdi burada kalın birkaç adam yollayacağım evden sakın çıkmayın pencerelerinizi falan da kapatın ben geleceğim"
Tamam der gibi başımızı salladık
ECE: Nereye? "
FURKAN: Bekleyin siz, gelicem küçük bir işim var "
Ece furkan'a sıkıca sarıldıktan sonra içeriye girmiştik ışıkları açmıştı furkan duvardaki hafif hasarı gördüm ve yerdeki paramparça telefona baktım beni boğmak istediği yerde ki halı kırışmıştı olayı sanki tekrardan yaşamışım gibi hissettim ve gözyaşlarımı tutamadım. ...
(1 saat sonra)
Kapı çaldı irkildim ya poyraz yine gelmişse furkan da evde yoktu asla kendimizi koruyamazdık ece ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başladı o sıra ece'ye dönüp konuşmaya başladım
AMARA: ECE dur, ya poyraz yine gelmişse? "
ECE: Korkma güzelim, furkan gelmiştir. "
Başımı olumlu anlamda salladım ece kapıyı açtığında furkan karşımızdaydı.
FURKAN: Eşyalarınızı toplamaya başlayın buradan taşınıyoruz ve ben sizi çok daha güvenli bir yere götüreceğim poyraz denen o şerefsiz bir daha seni bulamayacak merak etme aslında hata bizim seni evde tek bırakmamalıydık ama merak etme onun acısını çok pis çıkarırım o karakteri bozuk tan. "
O kadar çok korkmuştum ki hemen kabul ettim ece biraz bozulmuş olsa da yine de bana gülümseyip 'senden daha kıymetli değil ev' der gibi bakış attı.
Çok fazla eşyam olmadığı için hazırdım ben yeter ki bu evden çıkayım bir an önce ve poyraz bir daha beni asla bulamazsın.
Birkaç parça eşya topladıktan sonra hızlıca arabaya binip furkan'ın bizi götürdüğü eve doğru ilerledik yaklaşık bir saat sürdü eve gitmemiz yol boyunca elimi boğazımdan ayırmadım okşadım yutkunmaya çalıştım o kadar çok sıkmıştı ki yara olmuştu ronya'nın elini tutup beraber furkan'ın bizi getirdi eve baktık

 Birkaç parça eşya topladıktan sonra hızlıca arabaya binip furkan'ın bizi götürdüğü eve doğru ilerledik yaklaşık bir saat sürdü eve gitmemiz yol boyunca elimi boğazımdan ayırmadım okşadım yutkunmaya çalıştım o kadar çok sıkmıştı ki yara olmuştu ro...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( ev buu)
Güzel bir görüntüsü vardı karanlıktan korktuğum için furkan evin her yerine ışık taktırmıştı bizi bir daha bulamayacaktı poyraz denen adam çünkü burada bu evden başka ev yoktu ve ormanın derinliklerinde yapılmış bir evde umarım burada rahat bırakır bizi.
Eve girdiğimizde dışarıda gördüğümüz ışıklardan çok daha fazla ışık evin içindeydi saat epey geç olmuştu furkan bize odalarımızı gösterdi
FURKAN: merak etmeyin burada sizi kimse bulamaz rahat olabilirsiniz ronya sen de çok yoruldun zaten sen git odana amara sen de ece'nin kaldığı odada hemen sağ tarafında kalacaksın korktuğunun ece'yi çağırabilirsin ne de olsa odalarınız yakın ben de salonda yatacağım gerçekten korkmana gerek yok hadi git uyu şimdi iyi geceler"
Nasıl korkmayayım bugün ölebilirdim bir dakikaya eğer geç kalmış olsaydınız belki de şu an cenazemdeydiniz.
Sakin olmaya çalıştım ve furkan'ın gösterdiği odaya doğru ilerledim

( gitar yok, odanın şekli bu) Odanın iç bile aydınlıktı çok güzel bir görüntüsü vardı yanımda getirdiğim birkaç parça eşyayla kıyafetlerimi değiştirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( gitar yok, odanın şekli bu)
Odanın iç bile aydınlıktı çok güzel bir görüntüsü vardı yanımda getirdiğim birkaç parça eşyayla kıyafetlerimi değiştirdim

(Üstündeki kıyafet bu ) Ayıcıklı takımımı giyip yatağın içine girdim yorganı başıma kadar çektim korkudan uyuyamıyordum bile ama uyanık kaldığımda daha fazla korkuyordum onun için hiçbir şey düşünmemeye karar verdim ve gözlerimi kapattım uykuya te...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Üstündeki kıyafet bu )
Ayıcıklı takımımı giyip yatağın içine girdim yorganı başıma kadar çektim korkudan uyuyamıyordum bile ama uyanık kaldığımda daha fazla korkuyordum onun için hiçbir şey düşünmemeye karar verdim ve gözlerimi kapattım uykuya teslim oldum.
( Sabah)

Gözlerimi açtığımda sabah olduğunu anlamıştım yorganı üzerinden attım ve yataktan kalkmak için harekete geçtim aynada yansımamı görünce kalbimi durdu giydiğim beyaz gecelik baştan sona kan olmuştu acaba bir yerimi mi kesmişim diye kontrol ederken masanın üzerindeki not dikkatimi çekti korkuyla elimin notu attım ve notu açıp okudum
" güzelim giydiğin o ayıcıklı geceliğinin içinde sana senin kanınla şov yapacağım şu anlık yengenin kanıyla idare et sıra sana da gelecek bu arada uyurken ne kadar da masum  gözüküyorsun oysa ki ailecek şeytansınız benden kaçmanın intikamını sevdiklerinle ödeyeceksin ve tekrar kendi ayaklarınla bana geleceksin yalvaracaksın ama ben asla acımayacağım sana ne sana ne de o kanı beş para etmez ailene anladın mı beni şimdi, istediğin kadar kaç sonunda bana keni ayağınla geliceksin 
              Katilin poyraz araz..... "

Wawwwww  ben ce çok iyi oldu sizce???
Gelecek bölüm harika olucak takipte kalın
Yorum ve oy vermeyi unutmayalım seviliyorsunuz
BB ❤❤

SÜRGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin