20.BÖLÜM

290 109 48
                                    

Korku tüm bedenimi esir almıştı beni nasıl duyabiliyor neden her hareketimde çabucak haberdar olabiliyor neden ya neden?
Gerçekten gitmeli miyim?
Bilmiyorum. Ya beni bu sefer bırakmazsa ya daha kötü şeyler yaparsa?
Şu an gerçekten "ölüm ve yaşam arasındayım"
Mantıklı düşünemiyorum.
(1 saat sonra)
RONİYA'NIN GÜNCESİ NDEN
RONİYA: Gerçekten izin vericek miyiz gitmesine? "
FURKAN: Bilmiyorum "
RONİYA: Ya o Poyraz denen adam Amara'ya zarar verirse "
ECE: Bu çok tehlikeli, buna izin vermemeliyiz "
RONİYA: Ama nasıl? "
FURKAN: Bu poyraz denen İt Bizi nasıl buldu Allah kahretsin, oysaki çok dikkatli olmuştum burayı bulmak için. Halla inanamıyorum "
ECE: Bizi gözetiyor da olabilir? "
RONİYA: Ama nasıl, Amarayı öldürmek isteseydi çoktan öldürmüştü, bunun için o kadar zaman beklemezdi dimi? "
FURKAN: Aklınca gözünü korkutuyo it ,ama onu bulduğumda köpeklere yem etmezsem benden şerefsizi yok!"
ECE: Polis bile bulamıyo biz nasıl bulucaz? "
FURKAN: Elinde sonunda bulucaz "
RONİYA: Peki şu an ne yapıcaz? "
FURKAN: Amara kesin o adamla konuşmak için gider, bizde onu takip edicez "
RONİYA:Kim bilir ne zaman gider? "
FURKAN: Bilemiyorum, gözümüz üzerinde olsun. Mantıklı düşünemiyor bir an önce bu lanet olayın bitmesini istiyor "
ECE: Doğru, aslında Amaraya hak veriyorum da, ben olsam kesin ben de Amara gibi hareket ederdim "
FURKAN: Neyse, Amara 'yı çağırda Ece, kahvaltı yapalım "
Tamam der gibi başını sallayıp merdivenlere yöneldi
.........
AMARA'NIN GÜNCESİNDEN
Halla korkuyorken ne bu cesaret bende bilmiyorum.
O sıra kapının çalmasıyla Ece içeri girdi.
ECE: Canım kahvaltı yapıcaz, seni bekliyoruz hadi gel "
Acıkmıştımda ikiletmedim ve ayağa kalkıp beraber salona gittik.
Salonda harika bir masa beni bekliyordu.
Masaya oturup iştahla yemeğe başladım .
. ....
Yemeğimi bitirdikten sonra ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim.
RONİYA: Nereye? "
Telaşlı bir şekilde söylemişti
AMARA: Mutfağa gidiyorum"
Tamam der gibi başını salladı.
Ve yemeğini yemeye devam etti
...
Aklım halla poyrazdaydı, onunla görüşme cesareti varmı bende? Bilmiyorum.
Bu gece gidecek miyim onu da bilmiyorum ama gerçekten çok yoruldum resmen iki hafta boyunca hayata kırgınım ne doğru dürüst uyuyabiliyorum ne de dışarıya çıkabiliyorum evde tıkılıp kaldım ben bir sağlık çalışanıyım benim burada olmamam gerekiyor hastanede olmam lazım ama bu poyraz denen kanı beş para etmez adam yüzünden her an korkuyla geziyorum.
Mutfağa doğru ilerlemeye başladığımda aklım hala poyrazdaydı evet evet; bu gece o gece ,bu gece benim kurtulma gecem ,bu gece benim özgürlük gecem, bu gece başımı yastığa koyduğumda rahat bir uyku çekeceğim gece.
Mutfağa geldiğimde bir bardak su içip çekmeceden aldığım bıçağı cebime koyup tekrardan odama çıkıp bu gece ile ilgili planlar yaptım soğukkanlı ve sakin olmalıyım ama bu gerizekalı neden beni saat 1'de çağırıyor onu da anlamadım hem karanlık ve ürkütücü ben tek başıma o ormana giremem yanımda ronia ya da furkan veya ece den biri olsa en azından korkmazdım ama poyraz onlara zarar verir diye korkuyorum onun için tek gideceğim mantıklı ve zekice bir plan yapmam gerekiyor.
Not aklıma gelince yüzümü buruşturup içimden poyraza sövdüm sahi ne demişti o bana 'o boş olan beynini çalıştırıp bana kendi ayağınla geliceksin ' demişti haspam.
...
Saatlerce burada beynimi yoran sorularla meşgulüm her ne kadar gitmek istemesem de bir o kadar da gitmek istiyorum artık beklemek istemiyorum özgürlük istiyorum çok mu?
Saate baktığımda 23: 42 geçiyordu.
18 dakika! Sadece 18 dakika sonra" ya ölecektim ya da kurtulacaktım".
Ayağa kalkıp kıyafet dolabına doğru ilerledim dolabın kapağını açtığımda

Ayağa kalkıp kıyafet dolabına doğru ilerledim dolabın kapağını açtığımda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SÜRGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin