19.BÖLÜM

225 120 40
                                    

Ne yaşadığımı bilmiyordum. içimde asla duygu kırıntısı yoktu .korkuyor muyum? üzülüyor muyum? endişeleniyor muyum? beni bırakıp gittikleri için mutlu olmam gereken yerde onlara zarar geldiği için tekrardan üzülen kendime acımalı mıyım? ne yaşıyorum ben de bilmiyorum.
Üzerimde yengemin kanı vardı, ama nasıl?
Eğer poyraz denen o psikopat yengemi bulmuşsa o zaman abimi de bulmuş olması gerekiyor ne de olsa yan yanalar ve çoktan abimin cezasını kesmiş olması gerekiyordu ve üzerimdeki bu kan yengemin kanı olmak yerine abimin kanı olması gerekiyordu. Bu çok saçma?
Belki de beni korkutmaya çalışıyordu neye inanacağımı ben de bilmiyorum ve daha önemlisi beni burada nasıl buldu?
Durmadan üst üste beynimi yoran sorular kalbimi de işgal ediyordu ,pek üstümdeki bu kan hangi masumun kanı?
Hemen üstündeki kıyafetleri çıkarıp siyah bir tayt üstüne de beyaz bol bir sweet giyip odadan hemen çıktım.
Salonda kimseyi göremiyordum galiba hala uyuyorlardı ama benim bu durumu hemen anlatmam gerekiyordu furkanlara .salonun penceresi açık kalmış oysa dünden kapalı olduğundan emindim. ürkek adımlarla koca pencerenin yanına gittim bakışlarımla etrafı süzdüm koskoca ormanın içinde
Bu evden başka ev yoktu .merakımı yenik düşüp botlarımı giyip dışarıya çıktım sadece doğanın sesi geliyordu evden çok uzaklaşmamak kaydıyla evin etrafını dolaşmaya başladım hem burada kimse yoktu .'bizden başka kimse yoktu' artık o poyraz denen adamdan korkmuyordum ne gelecekse başıma gelsin acı ölüm dışında her şeye razıyım poyrazın buralarda olduğunu da biliyorum odama kadar girip o notu yazıp ve üzerimi kana boyayıp giden adamdan bahsediyorum buralardaydı kessin.
Açık duran pencerenin önünde durdum öylece baka kaldım belki de furkan açmıştır ya da ece ya da ronia emin değilim tek merak ettiğim şey o kanın kime ait olduğuydu.
Çalıların orada çıt diye bir ses duydum başımın o tarafa çevirdiğim an koca dişli köpek bana doğru koşmaya başladı neye uğradığımı şaşırıp hemen eve girdim kapıyı kapattım nefes nefese kalmıştım o sıra furkan'ın bana doğru yaklaştığını gördüm.
FURKAN: Ne oldu neden bağırıyorsun hem seni dışarıda ne işin var çok tehlikeli. "
O sıra nefesimi düzene koymaya çalışıyordum biraz sakinleştikten sonra yavaşça konuşmaya başladım.
AMARA; Sen daha tehlike görmemişsin "
FURKAN: Ne demek bu şimdi? "
AMARA: Sabah uyandığımda hiç tanımadığım birinin kanıyla güne merhaba dedim"
FURKAN: Ne demeye çalışıyorsun, doğru düzgün anlatsana bi "
AMARA: uyandığımda geceliğimin üzerinde hiç tanımadığım birinin kanı vardı ve masanın üzerinde bana ait bir not vardı notta beni öldüreceğini falan yazıyordu hatta not odamda bekle getireyim"
Odama doğru koşup notu alıp furkan'a getirdim uzattım notu furkan alıp okumaya başladı okudukça yüz mimikleri değişiyordu.
FURKAN: Bu nasıl olur?, seni asla bulamazdı burda neler oluyor? "
AMARA: İnan bana ben de hiç bir şey anlamıyorum. "
O sıra salonu ece ve ronia geldi furkan'la ben endişeli bir şekilde yüz yüze bakarken ronia gelip furkan'ın elindeki kağıda baktı.
RONİYA: Ne bu kağıt, neden endişeli siniz? "
AMARA: o poyrazlenen serseri benim nerede olduğumu biliyor her hareketimden haberi var sabah uyandığımda üzerimde hiç tanımadığım birinin kanı vardı biliyor musun? notta yengemin kanı olduğu yazıyordu nedense bunu hiç inanmadım yengemi bulmuş olsaydı abimi de bulurdu yengemi bulaşma yerine abimle uğraşırdı değil mi? "
Söylediğim sözlerle ronya ve ece çok şaşırmıştı ece ellerini saçlarına doğru götürüp derin bir off çekti
ECE: Bu adam ne istiyor be bizden?, yeter ama yeter. Polisler her yerde bu adamı ararken bu nasıl olupta dibimize kadar gelebiliyo "
FURKAN:İnan bana ben de bilmiyorum, bizi nasıl buldu onuda halla idrak edemedim "
AMARA: O zaman ona istediğini verelim dimi?, daha fazla insanlar zarar görmesin değilmi "
RONİYA: Saçmalam AMARA "
FURKAN: Roniya hakkıl, saçmalama "
AMARA: Kurtulamıyorum işte, olmuyo belkide daha kötü şeyler olabilir, sadece konuşucam merak etmeyin "
ECE: Bu çok tehlikeli, ya seni yine yanında tutarsa "
AMARA: Denemeden göremeyiz"
RONİYA: AMARA bu çook tehlikeli, bunu göze alamayız "
AMARA: Her zaman korkarak uyanmak istemiyorum, nefes almak istiyorum, ne olucaksa olsun "
FURKAN: Kızım salakmısın sen, kötü bir şey yapabilir sana "
AMARA: Böyle de yapıyo!, anlayın beni onla konuşucam, belkide abimi bulmasında yardımcı olurum, ne de olsa baran onun ablasının hayatını çaldı, halla ona yardım etmeyi düşünmüyorum. O beni düşünmeden defolup gitti. Cezası neyse çeksin "
Bu sefer kararlıydım o poyraz denen adamla konuşacaktım ne olursa olsun artık gerçekten çok yoruldum ne dışarıya çıkabiliyorum ne hastaneye gidebiliyorum evde takılıp kaldım onun yüzünden en kısa sürede poyraz karşıma çıksın da onunla konuşsam bunu yapabilir miyim bilmiyorum her ne kadar ondan korkmuyorum desem de kalbim öyle demiyor umarım karşıma çıktığı zaman elim ayağımı titremez ronio furkan ve ece'ye gülümseyip odama doğru çıktım odama girdiğim zaman aynada bir not gördüm bunu o yazmış olmalıydı 'poyraz'
...
" DEMEK BENİMLE KONUŞMAK İSTİYORSUN, NE BU CESARET UFAKLIK?
AMA YİNEDE SEN BİLİRSİN
GECE SAAT 1 'DE
EVİN ARKA TARAFINDA UZUN İNCE BİR YOL VAR ORDAN DÜMDÜZ YÜRÜ VE ORMANLIĞIN İÇİNE GELDİĞİN ZAMAN KARŞINA BİLMECELER ÇIKICAK O BOŞ OLAN BEYNİNİ ÇALIŞTIRIP BANA GELİCEKSİN KENDİ AYAĞINLA
POYRAZ ARAZ... "

Yeni bölüm harika bir şekilde gelicek takipte kalın
Veee
Oy ve yorumlarınıza ihtiyacım var
Kendinize iyi bakın ❤🫶

Sınır oy : 60

SÜRGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin