13.BÖLÜM

334 172 12
                                    

(RONİYA'NIN AZINDAN )

Mesafeyi biraz açtıktan sonra yavaşladım, nefes alışlarımı düzelttim. Birden bir gürültü koptu
Ne olduğunu anlamadan sesin geldiği yöne doğru baktım gördüğüm şeyle ne yapmam gerektiğini şaşırdım. Ve öylece kalakaldım.
Yerde paramparça olan motor ve yerde yatan adama baktım. Hemen yanında ise beni takip eden araç ağaçlara çarpmış Şekildeydi. Araçtan siyah kirli duman çıkıyordu ve ağaç parçaları arabanın içine bile girmişti. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, benim yüzümden olmuştu, o biber gazını sıkmasaydım araç hakimiyetini kaybetmezdi ve motorcu çocuğa 'da çarpmazdı.
Ne yaptım ben!, olduğum yerde titreyip sendeledim. Ya ölmüşseler?
Ben katil oldum!
Kendi kendime sayıklıyordum ve tek dediğim şey
"BEN KATİL OLDUM" Demekti.
Yanlarına gidecek cesaretim yok tu
Ellerimi açıp dua etmeye başladım
"Allahım lütfen ölmemiş olsunlar lütfen" Ağlamam dahada şiddetlendi.
Motorcu çocuk kıpırdıyordu ve iniltilerini duyuyordum "Aa, kolum" Diyordu, ona yardım etmeliydim. Yerden kalkıp korka korka yanına gittim. Ve konuşmaya çalıştım .
RONİYA:"B-ben ço-çok özür dilerim"dedim kekeleyerek, ve devam ettim " Bu adamlar beni rahatsız ediyordu valla mecbur kaldım biber gazı sıktım, yemin ederim ki sadece kendimi korumaya çalıştım " Motorcu çocuk konuşmaya başladı
MOTORCU ÇOCUK: kaskımı çıkar! Nefes alamıyorum" Dedi hemen çıkarmak için eğildim ve elimi yavaşça kaska uzattım, sakince çıkarmaya çalıştım. Ama korkudan elim titriyordu.
Kaskı çıkardığımda, simsiyah bir çift göz uzun siyah saçları ve beyaz teni dikkatimi çekti, kusursuz bir yüzü vardı, hatta yalan söyle yemicem çok yakışıklıydı.
Kaskı çıkarıp yere bıraktım ve konuştum
RONİYA: Özür dilerim ,canın çok acıyormu?"dedim ve ağlamaya başladım, çocuk bana bakıp konuştu
MOTORCU ÇOCUK: Acımıyor "dedi ama acı çekiyor du.
Hemen araca baktım ve araç yanmaya başlamıştı, adamlar içindeydi hemen ayağa kalkıp aracın yanına doğru koştum
RONİYA: Yanıyor! Araç yanıyo! " Dedim korkarak.
Hemen telefonumu çıkartıp ambulan, itfaye, polis ne varsa aramam gerektiğini düşündüm,  telefonun şarjının bittiğini görünce endişelendim, hiç olmaması gereken bir şey olmuştu şarjım bitmişti, araç yanıyo ve adamlar belkide ölmememişti ama şimdi yanarak ölücekti .
Birden yere düştüm sağ tarafımda motorcu çocuk, sol tarafımda yanan araç. Elimden hiç bir şey gelmiyordu. Sadece hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Ben yaptım, ben öldürdüm, ben yaptım ben!!
Nasıl kendimi afedicem. Motorcu çocuğun sesini duydum, ayağa kalkmaya çalışıyordu.
RONİYA: Dur ! Daha kötü olabilirsin. "Dedim ama o beni dinlememiş gibi ayağa kalktı. Ve bana doğru yürümeye başladı
MOTORCU ÇOCUK: Ağlamayı kes!, sen doğru olan şeyi yaptın, bide bu şerefsizler için ağlıyorsun. "
Dedi sert konuşmuştu.
RONİYA: Ama ben öldürdüm, o biber gazını ben sıktım yüzlerine o yüzden kaza yaptılar " Dedim ağlayarak.
MOTORCU ÇOCUK: Sen burda tek başına ne arıyorsun? "Dedi. Aklıma Amara gelince dahada ağladım.
MOTORCU ÇOCUK: Hadi ama ne kadar sulu gözlüsün, bırak gebersinler dünyayı 2 pislikten kurtarmış oldun, bide iyi tarafından bakmayı dene "
Dediği şeyle bir az olsun sakinleşmeyi denedim ve işe yaramıştı.
Ayağa kalkıp koluna baktım baya kanamıştı, üstü başı toz toprak olmuştu.
Benden uzun olması sonucu başımı az bir şey kaldırıp yüzüne bakıp konuştum
RONİYA:Şeyy, Ben gerçekten çok özür dilerim, motorun 'da kırıldı, ben masrafları öderim hiç sıkıntı etme. "Dedim ve çocuk gülmeye başladı
MOTORCU ÇOCUK: Sıkıntımı? " Halla gülmeye devam ediyor du
RONİYA: Evet, ben ödicem tüm zararı "
MOTORCU ÇOCUK: Senden öyle bir şey istemiyorum ki "
RONİYA: Ne de olsa benim yüzümden oldu "
MOTORCU ÇOCUK: Siktir et alt tarafı bir motor "
RONİYA: Olsun, ben hallederim "
MOTORCU ÇOCUK: Hadi ama, konu çok uzamadımı, senden öyle bir şey istemiyorum, bu konuda burada kapandı "
RONİYA: AMA "
MOTORCU ÇOCUK: Konu kapandı dedim "
Dedi. İçim rahat değildi kanıyan kolu beni ürkütüyordu
RONİYA: Burda hastane falan varmı?, iyi görünmüyorsun "
MOTORCU ÇOCUK: Yok, burdan kuş geçmez, hem senin burda ne işine var? "
Hemen yalandan bir şey ler salladım
RONİYA: Şey, ben galiba kayboldum "
Adam başını salladı sanırım inanmıştı.
RONİYA: Şimdi ne yapıcaz? "
MOTORCU ÇOCUK: Motor kulanmayı biliyormusun? "
RONİYA: Hayır, hiç binmedim ve binmekten de korkuyorum "
MOTORCU ÇOCUK: Ciddimisin sen " Dedi şaşırarak.
RONİYA: Evet, niye şaşırdın? "
MOTORCU ÇOCUK: Hiç motora binmemene şaşırdım sadece "dedi.
Ve konuşmaya devam etti
MOTORCU ÇOCUK : Ben bu halimle kullanamam,
Telefonun varmı? Benimki evde kalmış "
RONİYA:Varda şarjım bitmiş "
Adam yüzünü ekşiltip konuştu.
MOTORCU ÇOCUK: O zaman yürüyeceğiz "
RONİYA: Ama sen iyi değilsin "
MOTORCU ÇOCUK: Başka şansımız yok ufaklık "dedi.
Ufaklıkmı?
RONİYA: Ben ufaklık değilim " Yüzümü ekşilterek konuştum.
MOTORCU ÇOCUK: Şaka yapıyorum ya , gül diye "
RONİYA: Sence bu durumda nasıl gülebilirim, sende fazla hareket etme bir şey olucak şimdi. "
MOTORCU ÇOCUK: Sen benimi düşünüyorsun? "
RONİYA : Ne alakası var?, kötü görünüyorsun ondan dedim "
MOTORCU ÇOCUK: Hıı anladım, vicdan azabı gibi.. "
RONİYA: Evet işte ondan "
MOTORCU ÇOCUK: Adın ne senin? "
RONİYA: Adım Roniya"
MOTORCU ÇOCUK: Hım güzel bir ismin varmış"
RONİYA: Senin adın ne? "
MOTORCU ÇOCUK: ERAY "
RONİYA: O zaman isminle hitap edeyim Eray, sende bana ufaklık deme anlaştık mı? "
ERAY : Bilmem "
Göz devirip  yürümeye başlarık, nereye gittiğimizi de bilmiyorduk
Yanan aracı arkamızda bıraktık.
"Allahım lütfen beni affet" Diye içimden sürekli geçiriyordum
ERAY: Beni takip et, burdan "
RONİYA:Eminmisin "
ERAY:Senden daha iyi biliyorum buraları "
Dedi ve ormana doğru ilerledi
(1 saat sonra)
..............
(AMARA'NIN AZINDAN)

Poyrazın ablasına baktım son defa.
Sandalyeye mahkum olmasına rağmen mutluydu
Onun mutlu olduğunu görünce hafif bir sırıttım.
POYRAZ: Ne o ablamın böyle olması hoşunamı gitti? "
AMARA:Hayır ben sadece. "
Konuşmama izin vermedi sert sesiyle beni susturdu.
POYRAZ: Kapa çeneni,! Bu halde olması sizin şaheseriniz"
AMARA :Ama.. "
POYRAZ: Kapa çeneni dedim"
AMARA: Senin kölen değilim, emir verme bana. Ablanın  bu halde olması benim suçum değil, yeter artık sanki ben yapmışım gibi sürekli aşağılama isteği. Hayırdır poyraz bey gücün sadece hiç bir suçu olmayan insanlaramı yetiyor " Dedim. Bana doğru dönüp kolumu sertçe kavrayıp kendine doğru çekti ve yüzüme bakıp bağırarak konuştu
POYRAZ: Kendini altımda görmek mi istiyorsun? "
Duyduğum şeyle irkildim, ve ondan uzaklaşmak istedim ama olmuyordu çok sıkı tutuyordu.
AMARA: NE, Ne diyorsun be sen ırz düşmanı  "
POYRAZ: Söylesene, bunumu istiyorsun "dedi adeta gürlüyordu. Ondan kurtulmak için itmeyi deniyordum, lanet olası işe yaramıyordu.
Elimi kaldırdım tokadı basıcakken elimi havada tuttu.
POYRAZ: Sana ne demiştim, bana bir daha vurmayı denersen bunun bedelini çok ağır ödersin demiştim dimi! " Dedi ve beni çekiştirerek sürükledi.
AMARA: Bırak kolumu, heyy sana diyorum bırak "
POYRAZ: Sen istedin bunu, Yürü"
DİLARA: poyraz ne oluyo? "
POYRAZ: Yok bir şey abla, sen karışma "
AMARA: Ya bıraksana beni, canım acıyo "
POYRAZ: Birazdan daha acıyacak canın sen merak etme "ne demek ti bu şimdi bana ne yapıcaktı?
Beni halla sürüklemeye devam ediyor du.
......
Benim kaldığım odanın Kapısını açıp beni yatağa fırlattı.
AMARA: Ne, ne yapıcaksın bana "
POYRAZ: Birazdan yaşayıp görüceksin! "Dedi ondan korkmuştum bu sefer çok sinirlenmiş olmalıydı.
Gömleğin Düğmelerini yavaş yavaş açıyordu, ha-hayır bunu yapmiyacaktı dimi. Bana zorla dokunmiyacaktı.
AMARA: Ne yapıyorsun? "Dedim korkarak
POYRAZ: Sanane! "
Gömleğin son iki düğmesi kaldı ve çıplak göğüsü ortaya çıktı
AMARA: Düşündüğüm şeyi yapmıyacaksın değilmi "
POYRAZ: Tam olarak onu yapıcam"dedi.Gözlerim fal taşı gibi açıldı konuştum
AMARA: Hayır, hayır yapam,dokunma bana "
Gömleğini çıkardığı gibi sağ tarafta fırlattı ve bana doğru yürümeye başladı.
AMARA: LÜTFEN "
Ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmaya devam ettim,
AMARA: Yapma, dokunma bana lütfen "
POYRAZ: Sus"
Bana daha da yaklaştı yatağın kenarına oturdu ve bana doğru eğilmeye başladı.
Geriye doğru gitmeye başladım.
Dahada yaklaştı .
Gidecek başka bir alan yoktu, orda sıkışıp kaldım.
Gözlerimi kapatım konuştum
AMARA: Lütfen poyraz yapma, dokunma bana ne desen onu yapıcam söz, yeterki dokunma bana. "
Beni aldırış etmeden dahada yaklaştı.
POYRAZ: Bunu yapmazsam akılanmassın, sana küçük bir ders ucube"
AMARA: Yalvarırım yapma, akılandım lütfen, bir daha senin sözünden çıkmiyacağım söz, yeterki dokunma bana" Gözlerimden akan yaşlar durmuyordu.
Poyraz her iki elini başımın arasına koydu ve başımı her iki elinin arasına aldı. Bana doğru eğildi ve yüzü çok yakınımdaydı sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu gözlerimi daha sıkı kapattım ve ağlayarak konuştum
AMARA: YALVARIRIM "dedim ve üzerimdeki gölge kayboldu, poyraz üzerimden kalkmıştı .
Gözlerimi hafifçe açtım gömleğini giyiyordu.
İçim nihayet rahatlamıştı.
Bana bakıp konuştu poyraz
POYRAZ: Daha çok yalvarıcaksın, bu daha başlangıç . Eğer bir daha boş konuşmaya devam edersen hiç acımadan kirletirim " Dedi. Yutkundum, başımı tamam anlamında salladım ve göz yaşlarımı sildim.

Bir koruma hızla içeri girdi
KORUMA: Poyraz bey şey kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama konu biraz acil "
Ne rahatsız gören de diyecek şey yaptık a*ına koyayım
POYRAZ: Söyle "
KORUMA:Şey poyraz bey, Eray bey burdan giderken kaza yapmış, motorunu yerde bulmuş bizim adamlar "
POYRAZ:Ne, Ne diyorsun lan sen, iyimi nerde şu an "
KORUMA: Şu an ortalıkta yok, arıyorlar adamlar "
POYRAZ:Siktir git a*mına koyim, hemen oraya gidelim çabuk! "Dedi ve koşarak çıkıp gitti.
Duyduğum şey karşısında şoka girdim adeta. Bu sabahki çocuk, her ne kadar beni sinirlendirmiş olsada, umarım kötü bir şey yok tur.
.....

Merhaba arkadaşlar
Umarım beğenmişsinizdir
Bu bölümü ben şahsen çok beğendim.
Siz nasıl bulduğunuzu yorumlara yazabilirsiniz
Yeni bölüm bomba gibi geliyo
Şimdilik grşrz 😘

SÜRGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin