BU NE ŞİMDİ?

30 1 0
                                    

Susuzluğum da tek etmişti artık beni. Derenin kenarında bir taşın üstünde kendime gelmeye başlamıştım az da olsa. Geçmişi düşünmeyi bir kenara bırakıp,ne yapmam gerekiyor diye geleceğime odaklanmam lazımdı.
Zorladım kendimi ve eğilip elimi yüzümü yıkadım derenin tertemiz sularında. Şimdi beynimde temizlenmeye başlıyordu işte.
  Çok açtım.. midem kasılıyordu açlıktan. Başım dönüyor yer ayaklarımın altından çekiliyordu. Gözlerimin kararması dan sonrasını hatırlamıyorum.

   Yüzüme vuran güneş ışıkları rahatsız edici olmaya başladı.Yavaş yavaş açtım  gözlerimi. Aynı anda,korkunun verdiği telaşla kalktım yattığım yataktan. Ne yaşıyordum ben ya? Nerdeyim şimdide?
  En son dere kenarindaydim.simdiyse nerde olduğunu bilmediğim bir evin odasında ki yataktan kalkmaya çalışıyordum.
  Kulaklarımda ki buraya yaklaşan adim sesleriyle gözlerimi de karşımdaki kapıya diktim.
  Önce tıkladıktan sonra yavaşça açıldı kapı. " Korkma kızım" diye içeri giren yaşlı bir adamın ilginç gözlerini görüyordu elalarim. Emir almış gibi oldum ve korkmadım.
  "Seni derenin kenarında baygın bir şekilde buldum. Alıp buraya getirdim.Nasılsın şimdi? " 
  " Teşekkürler iyiyim " dedim,ona nasıl güvendiği mi sorgulamadan.
  " Hadi gel sana çorba yaptım,iç te kendine gel.seninle konusacaklarimiz için kendine gelmen gerekiyor" dedi ve arkasına bakmadan kapıdan geldiği gibi sessizce uzaklaştı.
  Onu daha önce buralarda hiç görmemiştim.cok ilginçti tavırları ve kıyafetleri. Ne konuşacaktik  birde? Ne bu şimdi? Daha nekadar karışacaktım  ki..

"Nerdeyim ben?" Neler oluyor diyerek açmıştım gözlerimi. Bileklerim niye acıyor,niye gözlerimin önüne düşen saçlarımı çekmek için kolumu bulamıyorum.
  Ahh..kahretsin!
Nasıl gardımı düşürmüştüm karşısında? Beynime yeniden kan gitmeye başlıyordu galiba. Nasıl bayılmıştım ki ben? Kafamda deli sorular.kendim soruyor kendim cevaplıyordum.
  Kafamı çevirip niye kolumu oynatamadığı ma baktım.zincirle bağlıydı üzerinde yattığım yatağın demirlerine. Aynı şekilde ayaklarımda bileklerimden zincirliydi.
  Seni elime geçirdiğim de acıma hissetmiycem siyah kurt. Ah buarada ben kurtken bayılmıştım.simdi mi geliyor aklıma salaksın Gülce,diye kendime kızmaya başlamıştım bile.
  Peki kıyafetlerim üstümde miydi en son parcalandiklari geldi aklıma. küfürler az gelirdi bu halime. Hiç bu kadar savunmasız olmamıştım uzun zamandır.ozamanları düşünme Gülce diye kendime geldim. Ve bir gerçek daha kendini sundu beynime. Benim gibi başkaları da var.. Neden şimdi? yıllardır gizlice araştırmıştım ama yoktu.baskandan gizli yaptığım araştırmalar da ne atlamışım ki..
  Buarada kalbim de varmış ya benim,attı uzun zaman sonra diye salak salak gülmeye başladım.Dozu iyice arttırıp kahkalarla gülüyorum şimdi.
  Nasıl bir manyaktım ben ya. Şuan bulunduğum duruma rağmen delice gülüyorum. 
  Siyah kurt... Ahh kalbim tekledi. Ne bu şimdi? Kalbim çıkacak gibi atıyor,o gözler kurda da çok yakışmış ama.. deliriyorum galiba.. göz bebekleri kara yeşil,dışa doğru parlak bir ışık hüzmesi gibi altın rengine yakınlaşan bir yeşil. Öyle bı yeşil görmedim bunca yıllık hayatımda.dudaklarim benden habersiz büzüldü. Şimdide ağlayacak haldeydim. Ya onları birdaha göremezsem diye. Kafam allak bullak oldu.
  Sakinleşmek için hava çektim ciğerlerime.off üstümdeki elbise mi? Eski bir elbise. Yıllar önce,daha bunlar başlamadan yani eski hayatımda giydiklerim gibi bir elbise..

                     GÜLCE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin