İKİ

4.2K 298 182
                                    

Öğm öğm bu kitap benim ilk kitabım ne kadar çok kitap okumuş olsamda güzel yazamayabilirim. Mantık hataları olabilir. Bir yeri beğenmediyseniz falan söyleyiverinde bende düzelteyim.

Bunları ilk bölüm söylemem gerekirdi ama olsun.

Biraz sıkıcı bir bölüm olmuş olabilir bu arada.

---------🐈---------

Levent sabah uyanınca turuncu kediyi göğsünde kıvrılmış uyuyor olduğunu fark etti.

Onu uyandırmadan kalkıp üzerini değiştirdi ve aşağıya aparatif bir şeyler hazırlamak için indi.

İndi inmesine ama masada zaten sandviç olduğunu gördü. Tek yaşadığı bu evde bunu kim yapabilirdiki kendi dışında? Dün kendi mi hazırlamıştı? Hazırladıysa da ne zaman hazırladı ki? Gelir gelmez duşa girip uyumuştu oysaki.

Düşünmeye son verip sandviçi küçük çantasına koydu. Kapıya yönelmiş çıkacakken aklına turuncu kedi geldi. O okuldayken kedicik ne yiyecekti. Evde mamada yoktu.

Daha fazla beklemeden odasına gitti. Turuncu kedinin yatakta gerindiğini görünce gülümsedi.

"Turuncu kedicik seni okula götürsem gelir misin?"

Samimi davrandığı canlılardan biriydi.

Kedi sanki dediğini anlamış gibi yanına geldi ve bacağına sürtündü. Tek eliyle yere eğildi ve kediyi eline alıp göğsüne yasladı.

Sonra aklına gelen şeyle kediyi havaya kaldırdı. Demek erkekti. Geri eski pozisyonuna döndü ve evden çıktı.

*

Okulun otoparkına arabayı park ettikten sonra yan koltuktaki kediciği kucağına aldı ve arabadan indi.

Yolda gelirken kediye yaş mama almıştı birkaç paket. Küçük bir paket vermişti.

Şimdide kediciği okula getirmişti. Kimseye sormadan getirmesi biraz sıkıntıydı belki ama bir kereden bir şey olmaz.

Kediyle birlikte okuldan içeriye girdi. Öğretmenlerinin kucağında kedi gören herkes sevmek istemişti ama Levent sanki kediciği kimse sevmesin diye hızlı hızlı binaya girip merdivenlerden çıkıp öğretmenler odasına girdi.

Bugün ilk dersi kendi sınıfınaydı. Önce dolabına ilerledi ve içinden 11.sınıf ders kitabını ve kendi notlarını çıkardı. Evde kahve içmediği için kupasınıda aldı. Her zaman oturduğu yere geçip eşyaları masaya kediyide sandalyeye koydu.

Aaa kedi de buradaydı ya!

Odada birkaç yaşlı hoca dışında kimse yoktu. Levent her zaman erken gelirdi. Kupasını aldı ve kahve makinesinin oraya gidip kendine kahve yapıp koydu.

Kupayla birlikte masaya döndü. Kedi sandalyeden masaya geçmişti. Levent sandalyeye oturunca kedi geri gelip kucağına yayıldı.

Levent bir yandan kahvesini yudumluyor bir yandan kedisini seviyor bir yandanda anlatacağı konuya göz atıyordu.

O sırada hocalar gelmişti bile. Yandan bir ses gelince oraya baktı. Zeynep hoca, her fırsatta kendisine yürüyordu, hemen gelip Levent'in yanındaki sandalyeye oturdu. Ardından sandalyesini biraz daha yaklaştırdı.

Levent şöyle yandan bir bakış atıp demin aralarında olan mesafeden daha büyük bir mesafe bıraktı.

"Zeynep Hanım size çizgiyi korumanız gerektiğini söylemiştim"

Zeynep hoca mahcup bir ifadeyle bakmaya başladı. Sonra kucağındaki kediyi gördü ve elini ona uzattı. Fırsattan istifade Levent 'e de dokunabilirdi.

Eli hiç kediye uğramadan direkt Levent' in karnına daha doğrusu hafif kaslı karnına dokundu. Ama dokunur dokunmaz kedi tarafından tırmalanmıştı. Levent'in de eli havada kalmıştı, kadının elini çekecekti oysa.

Demin horul horul uyuyan kedi şimdi ayağa kalkmış tırnaklarını gösterek tıslıyordu karşıdaki kadına.

Sahibini kıskanmıştı yahu!

Levent de şaşırmıştı. 'Tamam daha hayvanla dün tanışmıştık ama bana karşı uysal bu hayvan yani kedi' 'ama iyi oldu ayak üstü elliyordu beni kadın'

Zeynep hanım doldurduğu gözleriyle Levent'e bakıyordu. Sadece o değil attığı çığlıktan dolayı odada olan bütün öğretmenler onlara bakıyordu.

Zeynep hanım masum olduğunu düşündüğü ama hem bana hem de Levent'e göre oldukça itici bir surat ifadesiyle bakmaya başladı. Levent önüne dödü ve kedisini sevdi birde kadınla mı uğraşsın.

"Levent gerçekten bu pis canlıya bir şey demeyecek misin?"

Levent şöyle bir kadını süzdü. "Öncelikle bana bey diye hitap etmeniz gerektiğini söylemiştim. Ayrıca mis kokulu güzel kedim yapması gerekeni yaptı"

Ve kadın zort!

Zeynep hanım kediye kötü bir bakış atıp onlardan uzak bir yere geçti. O sırada bizim kediciğimiz yerine tekrar yerleşmişti bile. Levent ise kedisini kaldırıp burnuna bir öpücük kondurdu.

"Aferin lan turuncu"

😼

Turuncu - BxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin