Oy vermeyi unutmayın iyi okumalar 💖🎀🎀🎀
Hâlâ ne yaşadığımı anlamıyordum. Herkes önümde telaş halindeyken ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Önümde yaralanan bir adam varken ne yapacağımı bilmiyordum. Lanet olsun neden hiçbir şey bilmiyordum!!?
Yalın hızla önümde düşen Vural'a bakınca bende eğildim. "Vural!? Vural iyi misin!!?" Dedim korkarak. Daha önce birisini de kendim yüzünden öldürmüştüm, ikincisi olamazdı.
"Vural!!" Hızla yere çöktüm ve korkuyla yüzünü tuttum. Bana bakmaya zorladım. Karın boşluğundan darbe almıştı. "Onu hastaneye götürmemiz gerekiyor!!! Ölecek!!" Yalın bana baktı.
"Onu hastaneye götüremeyiz." Yalın Vural'ı kaldırınca inledi. "Dev mübarek." Diye söylendi. Onu kaldırırken ben de Vural'ın belinden silahını aldım. Etrafa baktım ve bu hengamede nasıl çıkacağımızı da bilmiyordum.
Yalın, "Doğa mısın nesin, gel Şu ayıyı arabaya taşı. Ben buradakilerle ilgilenirim!" Bu daha mantıklıydı.
Zar zor onun koluna girdim. Fıtık olmazsam iyiydi! Mübarek Yalın'ın dediği gibiydi.
Onu zar zor yürütürken inledi. Ama hâlâ sırıtıyordu. "Beni taşımak hoşuna mı gitti ufaklık?" Diyen sesini duyunca sinirim bozulmuş şekilde güldüm.
"Sana inanamıyorum. Nasıl bu haldeyken gülebilir bir insan?" Dedim nefesimin altında. Onun omzuna girmiştim, ama mübarek ayıydı! Dağ ayısı!
Onu zar zor arabaya bindirdiğimde arabanın kapısını kapattım ve sürücü koltuğuna oturdum.
"Gökçe..." Diye inledi. Elini yarasına bastırdı.
"Konuşma lütfen. Nereye gidiyoruz?" Arabadaki konum cihazını kurcalarken evini gördüm ve navigasyonu o yöne doğru ayarladım.
Arabayı sürerken gözlerini kapatmıştı. Arabayı son hız sürüyordum. Evi uzaktaydı, hatta hiç görmediğim bir yere doğru sürüyordum. Ormanlık bir alandaydı. Etrafında bir sürü koruma vardı. Arabayı gelişi güzel bir yere park ettikten sonra arabadan indim. Onun kapısını açtığımda iç çektim. Onu kaldırmak için çabalasam da o gözlerini yarı açıktı. Kendisi zar zor ayağa kalkınca kolunu omzuma doladım. Onu yine zar zor taşımaya başladım. Vücudu gerçekten kaslıydı. Kalbim korkudan mı yoksa başka bir nedenden mi hızlı atıyordu emin değildim.
Korumalar hızla silahlarını bana doğrulttuklarında Vural zar zor konuştu. "Ona bir şey yapmayın sakın..." Dedi. Korumalar onun kollarına girince hızla peşlerinden ilerledim. Yarası ciddiydi, örnek bir kaç dersten ilk yardım eğitimi almıştım. Ve ikinci dönemde, hastanede öğrenci olarak fakültede örnek olarak staja başlıyordum.
İlkyardım eğitiminden bor şeyler biliyordum. Onu yatağa yatırdıklarında onlara baktım. "Bana çabuk ilkyardım çantasını getirin!" Tişörtünü kaldırdım ve yarasının ciddiyetini gördüm. Kurşun geçmişti, ne yapacaktım ben!!? Staja bile başlamamışken dikiş mi yapacaktım!? Ama doktorları izliyorduk, fakültede izlemek ve örnek almak için çıkıyorduk ve ben birkaç şey öğrenmiştim.
"Hastaneye gitmemiz gerekiyor. Burada hiçbir şey yapamayız." Dedim korumalardan birisine.
"Hastaneye gidemez. Doktoru çağırdık ama geliş yeri çok uzak."