Oy vermeyi unutmayın iyi okumalar dilerim 💖😽
🎀
Bu gerçek olamazdı değil mi? Tek bir oda, tek bir yatak ve iki kişi...
Kulağa akıl almaz geliyordu. Ben o mağara adamı ile aynı yatakta mı yatacaktım!? Çok beklerdi!
"Seninle şuracıkta ölsem bile aynı yatakta yatmam!"
"Sanki ben sana çok meraklıydım! Ne yapayım, Yalın iki oda yerine bir oda ayırmış işte. Ne abartıyorsun ki?" Ha? Ben mi abartıyordum!?
"Şaka yapıyor olmalısın!" Diye söylendim.
"Hayır gerçek."
"Çimdiklesene beni." Dediğimde şaşırdı ve kolumu çimdiklediğinde acı ile inledim.
"Rüya değil gerçekmiş!!!" Korkuyla ağzımı elimle kapattım. Vural başını iki yana sallayarak odaya girdi ve eşyalarını yerleştirmeye başladı. Ben sinirle hâlâ söylenirken valizimi alıp odaya girdim ve kapıyı kapattım. Dolabıma bakarken iç çektim ve eşyalarımı yerleştirmeye başladım. Söylenmenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordum ama sinirlerim bozulmuştu ne yapabilirdim ki?
Dolabımı yerleştirdikten sonra üzerime rahat bir şeyler giydim. Duş almıştım. Üstüme penye bir elbise giyerken saçlarımı topladım. İç çekerek son kez yüzümü yıkadım ve havlu ile yüzümü kuruladım. Sonrasında ise banyodan çıkıp Vural'ın üzerimi değiştirdiğini gördüğümde çıplak sırtı gözlerimin büyümesine neden oldu. Kollarındaki dövmeler ortadaydı ve bu onu çok ateşli ve havalı gösteriyordu.
Seksi kelimesini unutmuş olabilirim ama ben manzaramdan gayet memnunum.
Gözlerimi kapattım ve inledim. "İnsan üstünü ortalıkta mı değiştirir ya! Ben senin çıplak sırtını görmek zorunda mıyım?" O üzerini örtmek için siyah bir tişört geçirdikten sonra bana döndü. Saçları eskisinden daha dağınıktı. Uçak yolculuğu kısa olsa da insanı yorduğunu fark etmiştim.
"Akşam yemeğine ineceğiz birazdan. Hazır olsan iyi olur." Dediğinde banyoya ilerlemişti. Omuz silktim ve havluyu alıp saçlarımı kuruladım. Saçlarımı nemli bırakmayı seviyordum.
Saçlarımı tararken o da duştan çıkmıştı. Belindeki havlu tekrar gözlerimi kapatmama neden oldu. Sırıttığını hissedebiliyordum.
"Üzerini giyinmeyi düşünüyor musun acaba?" Diye söylendim. O ise kalın erkeksi sesi ile güldü. Saçlarının kokusunu odayı doldurduğunu hissedebiliyordum.
"Üzerimi giyindim." Dediğinde gözlerimi açtım. Üzerinde Polo yazılı beyaz bir tişört altında ise pantolon. Sportif ve güzel duruyordu.
Saçlarımı hafif nemli bırakıp yazlık terliklerimi giydim. İkimizde odadan çıkarken adımlarımız uyumluydu.
Akşam yemeğinde tüm ekip buluşmuştuk. Gökçe Yalın'a hâlâ trip atıyor olacaktı ki onun yüzüne bile bakmıyordu. Yalın ise yapmadığı bir şey için pişman olduğunu görebiliyordum. Ama bunu Vural'ın yanında belli etmemek istediğini de biliyordum.
Hoş manzaralı yerde akşam yemeğimizi yerken klasik müziklerden çalmaya başladı. Bu zenginleri anlamıyordum, Opera'yı, yani bağırmayı sanata çevirmişlerdi. Ve bence hiç iç açıcı değildi. Aksine kulaklarımın zarını patlayacak kadar kötüydü.