38:Paramparça

50 8 0
                                    

"İkiniz de odama geçin, konuşacağız."

İkizler birbirine çaresiz bakışlar atarak babalarının çalışma odasına girdiler. Peşlerinden de babaları Ezel Karan girdi.
Okulda öğrendiklerinden dolayı ikizlere karşı oldukça öfkeliydi. Onlara hata yaptıklarında kendi yöntemlerini kullanarak ceza verirdi. Böylelikle istediği şekle gideceklerine,onları eğitebileceğine inanırdı.

"B-Baba."

Babasının sinirle odada bir tur atmasının ardından gerilmişti küçük Naz.

Kapının kilitlenmesinin ardından odayı klasik müzik sesi doldurmuştu. Naz'ın ellerinin titrediğini gören Yağız birbirlerine değen parmaklarını birleştirerek kardeşine güven vermek istedi. Ezel Bey ikisinin ellerine bakıp güldü.

"Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı çocuklar?"

İkizlerin gözleri buluştu. Naz dudaklarını  birbirine bastırırken Yağız ise Naz'ın elini daha sıkı tuttu. "Anlaşıldı. Neden burada olduğumuzu ben anlatayım öyleyse. Naz sınavda Yağız'dan kopya çekmişsin." Yağız Naz'ı arkasına alarak babasının önünde durdu. "İkinizin sürekli birinci olması garipti zaten. Madem kağıt değiştiriyorsunuz neden yakalanıyorsunuz?" Sakin tavrının yanında sesi rahatsız edici derecede soğuk çıkmıştı. İkizlerinin üzerine doğru bir adım attı."İkiniz de beni rezil ettiniz. Her şeyi elinize yüzünüze bulaştırdınız. Beceriksizler." Yağız'ı kenara iterek Naz'ın önünden çekilmesini sağladı. "Sana şimdi nasıl bir ceza verelim küçük hanım?"

Yere düşen çocuk kardeşini koruma iç güdüsüyle hızla kalkarak babasının koluna yapıştı. " Lütfen, ona bir şey yapma." Ezel alayla gülümsedi. "Sen olmadan bir hiç, ne işe yarayacak?" Naz'ı sarstığında duvara sinmesine sebep oldu.
"Ayrıca ağlak erkeklerden nefret ederim. Yalvarmayı kes." Naz'ın gözünden birkaç damla yaş, yanağından aşağıya süzüldü usulca. Ezel ona onaylamaz bir bakış attı. "Ağlayan insanlardan nefret ederim. Kes ağlamayı." Eli havaya kalktığında Yağız kardeşinin önüne geçerek tokatın kendi yanağıyla buluşmasını sağladı.

Yağız'ı iterek tekrar önünden çekti. "Benimle geliyorsun. Ceza vakti." Naz'ı kolundan tutup sürüklemeye başladığında Naz göz yaşlarına engel olamadı. Babası da annesi de anlayamayız güçsüzlük belirtisi olarak görürdü. Ağlayan insanlardan nefret ederdi ama o kendine engel olamıyordu işte.

Yağız babasının kolunu tutarak yalvarmaya başladı. "Lütfen onun bir suçu yok. Beni al. Bir ceza çekilecekse ben çekerim." Ezel'in gözlerinde tehlikeli bir parıltı belirdi. Naz'ı masının üzerine itti. Naz masadaki çerçeveyle beraber yere düşerken Ezel Yağız'ın çenesini sıkarak güçlü bir tokatı yanağıyla buluşturdu. Yağız'ın başı yana doğru savrulurken Naz'ın dudaklarında ufak bir hıçkırık koptu.

Yağız zeki bir çocuktu. Fakat dersler hiçbir zaman ilgi odağı olmamıştı. O da yanındaki ikizinden yardım alarak hep yüksek not almayı başarmıştı. Böylelikle ikisi de Ezel'in gözüne girmişti. Hesaba katmadıkları şey işe onları yakalayıp babalarıyla konuşan matematik öğretmenleriydi.

Ezel hırsını Yağız'ı hırpalayarak alamayacağını anladığında Yağız'a vururken ağlayarak onu durdurmaya çalışan Naz'ı iterek ikisine de tepeden küçümseyici bir bakış attı.

" Anlaşıldı. Sizi ayırmadığım sürece birbirinize ayak bağı olacaksınız."

Naz korkak bakışlarını Yağız'a çevirdi. Ardından babasına döndü. "O da ne demek? Biz ayrılamayız. Ben Yağızsız yapamam." Babasına yalvararak ayaklarına kapandığında Ezel sinirlendi. "Kalk, kararımı çoktan verdim." Yağız dişlerini sıkarak yorgun bedenini yerden kaldırmayı başarabildi."Bunu bize yapamazsın. Sadece senin istediğin gibi biri olmaya çalışıyordum." Ezel gözlerini devirerek sandalyesine oturdu. "Beni memnun etmek istiyorsanız dediklerime karşı çıkmamayı da öğrenmeniz iyi olur. Çıkabilirsiniz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SiyalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin