ghosts,

82 10 24
                                    

Atsumu tilkili anahtarlıklarını cebinden çıkarıp kapının deliğine soktu. Çevirip kapıyı açacakken Osamu ondan önce davrandı ve kapıyı açtı. Atsumu'nun eli kapı deliğindeki anahtarı tutarken Osamu karşısında ikizini görmesiyle birlikte ona sarıldı, kollarını beline sardı. Sadece ikisinin duyabileceği ve anlayacağı bir tonda "Özür dilerim." diyebildi. Atsumu bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti. Osamu'dan geri çekildi ve yüzünü inceledi. Ağlama belirtisi ya da şiddet izi gözükmüyordu, psikolojik diye düşündü Atsumu. Anahtarını delikten çıkarıp içeri geçerken Osamu'yu da peşinden sürükledi.

"Ne için özür diliyorsun 'Samu?" Atsumu ikizini kanepeye çekip oturttu, yanına da kendisi oturdu. Ne olduğunu bilmese de elini tutarak ona 'buradayım' mesajı verdi.

"Dün için, yine de Suna ile iletişimi kesmeyi düşünmüyorum. Sonuç olarak Kita da onlardan ama arkadaşımız." Osamu'nun gri gözleri suçlulukla parlasa da kendinden emindi. Atsumu sessiz kaldı, ona karışamazdı.

Osamu'nun istekleri, Atsumu'nun engellerini aşardı.

"Kiyoomi ile buluştum, romantik bir şekilde değil. Yani, kahvaltı yaptık. O ödedi, bu durumda; sugar daddy mi oluyor?" Atsumu bir sürenin ardından konuştuğunda Osamu ona kıkırdadı.

"Kiyoomi dediğin adamdan nefret etmiyor muydun? Kahvaltı için de mi seni tehdit etti? Atsumu, bunun hakkında bir şeyler yapabiliriz, ciddiye almamıştım ama dediklerini düşündüm. Kiyoomi bir kaçık." Osamu kıkırdamayı bırakıp bir anda ciddileşti. İyi tavsiye veremese de ikizi için daima burda olduğunu söylemeliydi.

Atsumu, Osamu'yu bölmeden dinledi. Düşündü, gerçekten ondan bu kadar rahatsız oluyor muydu? Kesinlikle, bir kahvaltısını ödeyip kendisini dinlediği için kendisini sıkıştırmasını unutmazdı. Öte yandan Sakusa'nın yanında o kadar da tedirgin değildi, feromonları Atsumu'yu rahatlatıyordu. Bir de uyandırıyordu tabii, ama bundan bahsetmeye gerek yoktu.

"Yani, bilmiyorum. Bugün ona bara daha fazla gelmemesini söyledim. O da peşimde olmasına alışmam gerektiğini söyledi. Bu durumda yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Kita ve senden uzak durduğu sürece bir önemi de yok." Atsumu omuz silkti, düşünmeden konuşuyordu. Ama düşünürse kelimelerini ölçerek seçmesi gerekirdi ki bu hiç eğlenceli değildi.

"Atsumu, bizi değil kendini düşün. Adamın bizimle bir derdi bile yok, amacı seni elde etmek." Osamu, ikizinin fazla korumacılığından bunalmıştı. Gamsızlığından da, Atsumu kendi değerinin farkında değildi. Evet, çekici olduğunu biliyordu ve kendine özeniyordu ama iş duygulara geldiğinde Atsumu malın önde gideniydi.

"Zaten kendimi düşünüyorum, dolaptaki pudingi yemek isteyeceğini düşünmeyerek yedim mesela." Atsumu, Osamu'nun söylediklerini kendine göre yorumlayıp yanıtladığında Osamu'dan alnına bir fiske kazandı. Atsumu sahte bir şekilde acıyla inledi, alt dudağını sarkıttı.

"İstediğin kadar puding yiyebilirsin, sadece başını belaya sokma." Osamu konuşurken Atsumu sadece kafasını salladı. Aklı burada değildi, Sakusa yüzünden aklı hiçbir zaman tam olarak yerinde değildi. Orospu çocuğu aynı anda üç kişinin hayatı hakkında endişelenmesini sağlıyordu.

"Omi, Suna ile tekrar buluşacağını söyledi. Gerçekten karışmak istemiyorum ama onun ciddi olduğuna emin misin? Bana sadece seni de oyunlarına katmak istiyorlar gibi geliyor."

"Atsumu, bir kez olsun arzularıma teslim olmak istiyorum. Beni nereye götüreceği umrumda değil, yeni tanıştığım biri hakkında aşk analizi yapmayacağım." Atsumu kafasını salladı, daha fazla konuşarak tartışma çıkarmak istemedi. Yine de Atsumu endişeleniyordu, fazla düşünüyordu.
Osamu'nun ateşe isteyerek yürümesi durumunda Atsumu'nun hortumu yetersiz kalırdı.

"Neyse, duş al ve giyin. Zaten Sakusa'dan öğrenmişsin ama ben de geleceğim." Osamu, Atsumu'nun uzun süren sessizliğinden rahatsız olarak konuştu ve Atsumu'nun sırtına elini koydu. Atsumu onu onayladı, Suna oradaysa Kiyoomi de orada olur mu diye düşünmeden edemedi.

Kanepeden kalkıp banyoya girerken düşüncelerini hızla zihninden attı. Atsumu üzerindeki kıyafetlerden kurtulurken yoğun bir baş ağrısı hissetti. Yere çökmemek için soğuk banyo duvarına yaslandı. Başını tuttu, şakaklarını ovdu. Fazla ilaç kullanmanın yan etkileriydi, Atsumu'nun nefes alışverişi düzensizleşti.

Kendini sakinleştirerek soğuk suyun altına girdi. Su damlaları vücudunda dolaşırken gözlerini kapattı, rahatlamaya ihtiyacı vardı. Kulağına bir uğultu geldiğinde gözlerini açma ihtiyacı duydu. Bakış açısına yarı çıplak Sakusa Kiyoomi girmesini kendisi de beklemiyordu.

Sakusa ona sırıtarak duşa kabinin aralık kapısından içeriye girdi. Atsumu sendeledi, sırtı duvara çarpana kadar geriledi. Atsumu geriledikçe Sakusa ona yaklaşıyordu. Atsumu onu ilk defa üstsüz görüyordu. Omzundan başlayarak sırtına kadar devam eden yılan dövmesine şimdi su damlaları çarpıyordu. Kaslı vücut hissettiği soğuklukla daha çok kasılıyordu.

Sakusa, kendisini izleyen sarışına sırıtarak kolunu sarışının beline attı. Atsumu'yu kendine çekerken kafasını Atsumu'nun boynuna gömdü, narenciye kokusunu daha yakından almak istiyordu. Atsumu utanarak bakışlarını kaçırdı, bunlar onun için çok yeniydi. Sakusa'nın eli Atsumu'nun belinden aşağı inerek kalçasını buldu.

Atsumu beklemediği temasta titredi, Sakusa'nın elini uzaklaştırmaya çalıştı ancak bu Sakusa'nın kalçasını sıkmasıyla sonuçlandı. Atsumu boğukça inledi. Atsumu'nun sesi Sakusa için melodi gibiydi, daha fazlasını istedi.

Sakusa hızlı bir hareketle Atsumu'yu ters çevirdi. Atsumu'nun sırtı şimdi kendi göğsüne yaslanıyordu. Atsumu'nun kulağına yaklaşarak kulak memesini yaladı. "Çok güzelsin." Atsumu'nun kulakları övgüyle birlikte kızarırken Sakusa'nın eli Atsumu'nun alt bölgesine gitti.

Atsumu utanıyordu ama bu şekilde yüzü görülmeyeceği için bir yandan rahattı. Kurdu banyoya tatlı kokular bırakıyordu, feromonları çok yoğundu ve Sakusa'nın hırıltılar çıkarmasına sebep oluyordu. Sakusa, Atsumu'nun penisini tek eliyle kavradı. Bir diğer eli Atsumu'nun dolgun kalçalarındaydı, Atsumu'nun deliğinin biraz uzağında.

Sakusa, Atsumu'nun penisini çekiştirmeye başladı. Elini ustalıkla yukarı ve aşağı konumlandırıyor, Atsumu'nun kendini eline doğru itmesiyle başarılı olduğunu anlıyordu. Diğer eli Atsumu'nun deliği etrafında oyalandı. İşaret parmağıyla deliğinin etrafında daireler çizdi. Atsumu kalçasını Sakusa'ya yaslamaya çalışıyordu, dokunulmak için çok muhtaçtı. "O-omi, lütfen," Sakusa tekrar Atsumu'nun boynuna eğildi. Omzunu ısırıp bir diş izi bırakırken fısıldadı. "Benim için iyi bir çocuk ol ve bekle Atsumu. İyi çocuklar sabırla bekler değil mi?"

Atsumu çılgınca kafa salladı. Sakusa'ya teslim olmaktan nefret edecek kadar iyi hissediyordu. Sakusa Kiyoomi bir kumardı, Atsumu dünyadaki en şanslı kumarbazdı. Sakusa, sarışının sabırsızlığına karşı derin bir kıkırdama bıraktı. Parmaklarını deliğinin etrafından çekti, şimdi değil. Henüz hazır değildi. Diğer eli hâlâ Atsumu'ya mastürbasyon yaparken kendisinin de sertleştiğini hissedebiliyordu.

Atsumu yakındı, dokunulmadan gelebilecek olmanın utancıyla dudaklarını dişledi, inlemelerini tuttu. Sakusa bunu fark ettiğinde hareketlerini hızlandırdı, daha acımasız bir hal aldı. "Sesini benden saklama, Atsumu. Seni duymak istiyorum, benim için iyi bir çocuk ol." Sakusa'nın ikinci kere söylemesine gerek yoktu. Sakusa onu okşarken Atsumu kısık inlemeler çıkardı. Nefesi kesilirken kendini Sakusa'ya sürtmeye çalışıyordu.

Atsumu geleceğini anladığında yutkundu, Sakusa onu çekmeyi bırakarak testislerini sıktığında Atsumu'nun gözleri büyüdü ve Sakusa'nın eline boşalırken seslice inledi. Bacakları güçsüzleşti, eğer Sakusa tarafından tutulmasaydı kesinlikle yere düşerdi. Atsumu orgazmının verdiği yorgunlukla gözlerini kapattı, derin nefesler aldı.

Atsumu kendine geldiğinde, gözlerini açtığında karşısında Sakusa yoktu. Kimse yoktu. Atsumu kendini kontrol ettiğinde eline gelmişti.

"Sikeyim seni Omi."

sunu belirteyim
ATSUMU ASIK DEGIL
kendisini etkileyen tek alfa feromonlari sakusaninkiler oldugu icin onu hayal ediyor cunku kizginligi yaklasti
🙏🏻

Knew it | SakuAtsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin