you've seen the butcher,

68 9 44
                                    

Atsumu, yavaşça gözlerini aralarken çevresine baktı. Burnuna dolan tanıdık kokuyu ve belindeki kolları hissettiğinde kaşlarını çattı. Kızgınlığı 1 hafta sonunda bitmişti, bulabildikleri her yerde, mümkün olan her pozisyonda birlikte olmuşlardı. Atsumu gözünün önüne gelen sahneleri atmak için kafasını iki yana salladı, saçları Sakusa'nın göğsünü gıdıkladığı için Sakusa da gözlerini araladı, Atsumu'nun belinde kollarını gevşetti. "Günaydın 'Tsumu." Sakusa yeni uyandığı için sesi boğuk geliyordu.

Atsumu ona cevap vermeden kollarından kurtulmaya çalıştı. Sakusa bunu fark ettiğinde gevşettiği kollarını belinin etrafında sıkılaştırarak Atsumu'yu göğsünde tuttu. "Bırak amına koyayım, yapıştın iyice." Sakusa, Atsumu'nun sabah huysuzluklarına alışıktı. Tek bir hareketle pozisyonlarını değiştirerek Atsumu'yu altına aldı. Ellerini yatağa bastırdı. "Gitmemem için yalvaran sen değil miydin Miya?"

Atsumu tutulan elleri yüzünden orta parmak çekemediği için nefesinin altından Sakusa'ya küfretti. "Azmıyorum artık sana, git başımdan." Sakusa gözlerinin içine baktı, bir anda Atsumu'nun neden böyle davranmaya başladığını anlayamadı. Tabii ki kızgınlığı bittiğinde hırçınlaşmasını bekliyordu ama yaşadıkları onca şeyden sonra ondan nefret ediyor gibi davranması beklediği bir şey değildi,. Atsumu'nun bakışlarında sabah huysuzluğundan fazlası vardı. "Sorunun ne senin?"

"Sorun sensin! Rahat bırak beni." Atsumu'nun sesi alıştığının üzerinde çıktığında Sakusa bir süreliğine duraksadı. Atsumu'nun tuttuğu ellerini bıraktı, Atsumu yataktan kalkarken sessizce izledi. Hâlâ çıplaktı ve vücudu Sakusa'nın bıraktığı izlerle doluydu. Atsumu kendi temiz kıyafeti olmadığı için Sakusa'ya döndü. "Kıyafetlerini alıyorum, parasını veririm."

Sakusa ona sinirli gözlerle baktı. "Ne parasından bahsediyorsun? Sen beni ne olarak görüyorsun?" Sakusa'nın sorusuna karşı Atsumu'nun dudakları alaycı bir sırıtışa dönüştü.

"Psikopat? Katil? Takıntılı? İşine yaramazsam arkadaşlarımı öldürmekle tehdit eden bir piç."

"Bunun için zaten özür diledim-" Sakusa'nın sözleri Atsumu tarafından bölündü.

"Ne fark eder? Senin yüzünden işimden oldum, dövüldüm, kardeşim hiç tanımadığım bir sikikle takılıyor ve arkadaşlarım zarar görüyor. Bana şu ana kadar yararlı hiçbir şey sunmadın, ben sana tüm benliğimi sundum."

Sakusa ona kısık gözlerle bakıyordu. Söyledikleri bir bakıma doğruydu ama şu an bunu tartışmanın ne anlamı vardı? Atsumu onunla bardan geldikten sonra kalmaya karar verdiğinde bunları aştıklarını düşünmüştü. "Bizi sadece bu olarak mı görüyorsun?"

Atsumu'nun yüz ifadesi bir saniyeliğine değişse de sonrasında tekrar rahatsız edici bir ifadeye büründü. "Bir de tek gecelik ilişki, bir haftalık desek daha doğru sanırım." Atsumu kıyafetlerini giymeyi bitirdiğinde Sakusa'ya gülümsedi. "Bundan sonra karşılaşmayalım, Omi."

Atsumu başka bir şey söylemeden odadan çıktı. Zaten telefonu dışında başka bir şeyi yoktu, ardından kapı sesi duyulduğunda Sakusa evden çıktığını anlamıştı. Sakusa yalnızca yatakta oturdu, onu durdurmak gibi bir girişimde bulunmadı. Zaten kendisine geri döneceğini biliyordu. Masasının yanındaki sigara paketine uzanarak bir dal çıkardı.

Atsumu 1 haftanın sonunda dışarı çıkmayı başardığında derin bir nefes aldı. Sabahın erken saatleriydi ve sokaklar boştu, Osamu çoktan işe gitmiş olmalıydı. Bu da Atsumu'nun eve direkt gitmesi için bir sebebi olmadığını gösteriyordu. Ara sokaklardan yürürken Sakusa'ya söylediklerini ve son bir hafta yaşadıklarını düşündü. Öfkesini ve hayal kırıklığını bir kenara bıraktığında Sakusa ile çekimleri hoşuna gidiyordu. Onu her düşündüğünde kalbi hızlanıyor, feromonları onu yatıştırıyordu. Atsumu onun karanlık bakışlarında kendisine olan arzuyu görmeyi sevmişti.

Knew it | SakuAtsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin