risk,

87 12 18
                                    

Atsumu saçlarını kuruturken duşta yaşadıklarını düşünüyordu. Osamu'ya anlatıp amlatmaması gerektiğini bilmiyordu, kendinden utanıyordu. Atsumu ne zaman kızgınlığa gireceğini kestiremedi ama şu anda olmadığını düşünüyordu, halüsinasyonların aldığı ilaçların yan etkilerinden biri olmalıydı. Atsumu aynadan eskisine göre parlaklığını yitiren saç rengine baktı. Bir an önce boyamalıydı, anlık olarak en önemli derdi buydu. Kapısı açılıp Osamu içeri girmeden önce aynadaki kendiyle telepati yapıyordu.

"Tsumu, Sakusa arıyor." Osamu, ikizinin içeride bıraktığı telefonuyla birlikte gelmişti. Atsumu telefonu ondan kaparak kulağı ve omzunun arasına yerleştirdi. Bir yandan saçıyla uğraşıyordu, Sakusa tüm odağını vermesi gerekecek kadar değerli biri değildi.

"Atsumu? Eve güvenlice gidebildin mi?" Çağrı kabul edildiğinde Sakusa'nın tok sesi duyuldu. Atsumu aynı sesi duşta hayal ettiğinde midesinin çalkalandığını hissetti. Gözünün önüne aynı sahneler gelmeyi başladığında cevap vermeyi unuttuğunu fark etti.

"Hmhm, neden aramıştın Omi?" Atsumu yutkunarak başka bir şey düşünmeye çalıştı. Osamu tarafından izlenirken tekrar sertleşmek istekleri arasında değildi.

"Hiç, sadece seni merak ettim. Bara gelecek misin?" Sakusa, Atsumu'nun sesini duyduğunda sebepsizce rahatlamış hissetti.

"Omi, orada çalışıyorum. Tabii ki geleceğim, bir şey isteyeceksin değil mi?" Atsumu bıkkınlıkla konuşurken kucağındaki havluyu sıktı, yine başı ağrıyordu.

"Tam üstüne bastın, Shoyo'yu getirebilir misin Tsumu?" Sakusa'nın sorusu karşısında Atsumu düşündü. Kita'yı getirmesinin sonucunu kötü bir şekilde almıştı, aynısının Shoyo'nun başına gelmesini istemiyordu. Atsumu sessiz kaldığında Sakusa hattın öbür ucunda tereddütünü anladı ve tekrar konuştıı.

"Hayır, onunla bir sorunumuz yok. Sadece yanında getirmeni istiyorum, yemin ederim bir şey yapmayacağım."

"Neden sana güveneyim Omi?" Atsumu hâlâ elinin altındaki havluyu sıkarken tısladı. Kapıya yaslanan Osamu ikizinin gerginliğini fark ettiğinde tereddütle ona yaklaştı, havluyu kaldırıp Atsumu'nun elini tuttu. Kendi elini sıkmasına izin verdi.

"Emin ol güvenmezsen daha kötü şeyler olur, bu yüzden kendinle birlikte Hinata'yı da getir Atsumu." Sakusa son sözlerini söyleyerek aramayı sonlandırmıştı. Atsumu ona içinden bir küfür savurup telefonu yatağa bıraktı. Osamu'nun ellerini tutmayı bıraktı. Elleri saç diplerine gitti, saçlarını çekiştirdi.

"Tsum? Bir sorun mu var?" Osamu'nun sesi endişeliydi, Atsumu'nun omzuna tutunarak onu sarstı. Atsumu derin bir nefes alarak ona bir gülümseme verdi. "Hayır, her şey yolunda."

Osamu'nun ona inanmaması için hiçbir gerekçesi yoktu, o zaman neden bu kadar tedirgindi? Atsumu aynada kendi yansımasına baktı. Hoş, görünüşünde hiçbir bozukluk yoktu. Tüm sorunlar içindeydi. Osamu yataktan kalktı, ikizinin üstüne gelmek istemiyordu ama rahatsızlığı onu da rahatsız ediyordu. "Atsumu, daha fazla o işte çalışmak zorunda değilsin. Sana dükkanda iş ayarlayabilirim."

Atsumu'nun zihni Osamu'nun söylediklerini düşündü. Onigiri Miya'dan hiç ayrılmasa Kita'nın hâlâ 10 parmağı olurdu, Shoyo için endişelenmek zorunda kalmazdı, Osamu ve Suna hiç tanışmazdı. En önemlisi de Atsumu nefret ettiği adamı arzulamazdı. Atsumu kafasını iki yana salladı. "Hayır, bodyguard olma isteğimi kabul etmedin, gelmeyeceğim." Atsumu ikizine güven vermek istercesine gülümsediğinde Osamu da gülümsedi, Atsumu'nun sarı saçlarını karıştırdı.

"Pekâlâ, senin bodyguard olmana izin vermesem de aptal Kiyoomi seni rahatsız ediyorsa ben özel koruman olacağım." Osamu'nun yanıtı Atsumu'yu güldürdü. Kafası düşüncelerle meşgul olmasa şu an buna duygulanıp ağlayabilirdi bile. Osamu telefonuna gelen bildirim sesiyle Atsumu'dan çekildi. Telefona sırıtmaya başladığında Atsumu mesajın Suna'dan geldiğini zaten biliyordu.

Knew it | SakuAtsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin