HEMOFİLİ |JİKOOK|

30

"Ihmm jung-ahh Jungkook."

İnce sesi ile titrek bir inleme bıraktı banyoya.Jungkook'un omuzlarından güç alarak zıplıyor ikiliyi içinden çıkılamayacak bir zevkin içine sokuyordu.

Jungkook ise kafasını beyaz boyuna gömmüş çılgınlar gibi inliyordu.Elini ince bele sarmış jimin'in zıplamasına yardımcı oluyordu.

"Jimm-ahh Jimin aklımı başımdan alıyorsun."

Jimin orgazmdan titrerken hafifçe gülmüştü.Gözleri arkaya kayıyor tüm gücünü yitiriyordu.Jungkook belinden tutmasa arkaya doğru düşebilirdi.

"Çok ahh güzelsinıhmm."

Jungkook dudaklarını yumuşak kulak memesine getirmeden inledi.Tüm gece böyleydi yatakta ki zevkli anlardan sonra yıkanmak için küvete gelince ikilinin ateşi tekrardan nüks etmişti.

Şimdi ise saat sabaha karşı dört buçuktu.

"Geliyoruhmm."

Diyince menilerini jimin'in sıcak deliğine bırakmıştı.

"Seni seviyorum"

"Seni seviyorum."

Dediler aynı anda dudak dudağa nefesleri birbirine karışırken.Hemen ardından jimin'de gelince fazla oyalanmadan birbirlerini yıkayıp çıkmışlardı.

Jungkook hızla çarşafları değiştirmiş giyinme zahmehmetinde bile bulunmadan temiz çarşafların arasına yerleşip Jimin'i de kendine çekmişti.

"Artık geride kalanlar için daha fazla kendini harap etmene lüzum yok.Birbirimiz için fazlası ile yeterliyiz.Biz yaşıyoruz,nefes alıyoruz."

Dedi sarı tutamları koklarken.

"Aylardır kendini tüketip kollarımın arasında yok oldun.Öylesine korktum ki nefessiz kalacağımı sandım.Buz gibi ellerin,tarayınca kopan saçların kırmızı gözlerin ve zaten çok zayıf olan bedeninin erimesi."

Yutkunup devam etti.

"Şuna bak kaburgalarını zahmetsizce sayabilirim değil mi?"

Ortama tekrardan sessiz bir hava sahip olurken Jungkook yutkunup jimin'in öpüşmek ten şişmiş dudaklarını okşamıştı.

Yeşil gözlere tekrardan hayat gelirken kalp atışları maraton gibi hızla atmaya başlamıştı.

"Gidiyoruz Jimin artık tüm savaş son buluyor."

Jimin anlamaz bakışlarını Jungkook'a yollarken konuşmuştu.

"Nasıl yani ?"

Jungkook gülümsedi.

"Şuanda tüm mafya işlerimi ortadan kaldırmak için uğraşıyorum.Buna son verdiğimde sen ve ben Amerika'ya yerleşeceğiz ve orada ki şirketlerimin başına geçeceğim."

Jimin duyduğu şey ile transa girmiş Jungkook'un kollarının arasından çıkarak yatakta oturur pozisyonda doğrulmuştu.

"Jungkook şakam-"

Jungkook'ta oturur pozisyona gelip küçük elleri okşayarak jimin'in lafını böldü.

"Sadece sen ve ben.Aynen böyle ellerimizi birbirimize kilitleyerek bacaklarınız kopana kadar sokaklarda özgürce yürüyeceğiz.Birlikte tatillere gidip denizlere gideceğiz."

Jimin'in gözleri dolmaya başlarken Jungkook küçük olanla yakınlaşıp dudaklarına fısıldadı.

"Artık ağlama,Artık ağlamayacağız."

Baş parmağı ile jimin'in şakaklarını okşarken devam etti.

"Belki üniversiteye gidersin.Hep hayal ettiğin gibi sana resim okulu açarız."