5

1.5K 85 47
                                    


Jimin adeta dehşete düşmüştü jungkook'un söylediği şeyle bu adamda kimdi böyle.Neden kendisini sahipleniyordu çok ürkmüştü.

Jimin bunları düşünürken Jungkook derin siyah gözleri ile dolu dolu bakıyordu Jimin'e belini daha da sıkmış tamamen kucağına yerleştirmişti genç oğlanı.

Bunu yapması ile Jimin daha çok ürküp ağlamaya başlamıştı kurtulmaya çalışıyordu kaslı kollardan.Adeta çırpınırken yerinden milim oynamıyordu.Çırpınması Jungkook a hiç iyi gelmiyordu.

Jimin daha çok ağlamaya başlarken ürkek çıkan sesi ile bağırmadan konuştu.

"Bı-bırak bırak beni..sen kimsin s-seni *hıck tanımıyorum be-beni evime götür"

Jimin bunları söylerken Jungkook'un umrunda olan tek şey konuşurken kıvrılan dolgunluklardı.Sizle

Kanatana kadar öpmek tüketmek istiyordu ama yapamazdı.Jimin bu sefer elleri ile jungkook'un omuzlarından itti yerinden 1 milim bile kıpırdamadı.

Bu sefer Jungkook konuştu

"Bunu asla yapmayacağım.Sen zaten evindesin ölene kadar seni bırakmayacağım sevgilim.Bunu bilmelisin şimdi artık çırpınmayı bırak alt tarafıma iyi gelmiyorsun".

Jimin Jungkook'un söylediği şey ile pamuk gibi yanakları kızarmış Jungkook bu görüntü ile yanakları ısıra ısıra öpmek istemişti.

-

Belki de dakikalardır bu halde oturuyorlardı Jimin artık çırpınmayı bırakmıştı ama hala hıçkırarak ağlıyordu.Bunun üzerine Jungkook.

"Ağlama artık faydasız.Tek bir göz yaşı bile dökmeni istemiyorum.Ne kadar ağlasan da seni bırakmayacağım.Unut artık eski evini (olmayan)hayatını kendini bana ver"

Bunları söylerken boynunu beyaz boyuna sürtüyor kardelen kokusunu ciğerlerine haps ediyordu.Boynuna küçük küçük kelebek öpücükleri konduruyordu.

Jungkook kendinden geçerken Jimin faydalanıp kaslı kolların arasından kayarak çıkmıştı.Jungkook afallayıp kaçamayacağını bildiği için sırtımış yavaş adımlar ile jimin'in arkasından gitmişti.Jimin odadan çıkmış dikkatli bir şekilde merdivenden inip dış kapıya doğru koşmuştu.

Dış kapıyı açınca karşısında gördüğü onlarca koruma ile adımları gerilemişti.Adamlar jimine bakarken Jimin yüksek sesle konuştu.

"Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz ? Ben park Mingyu'nun oğluyum babamı tanırsınız eğer beni bırakmazsanız babam bunları öğrenince size çok kötü şeyler yapar".

Jimin tüm cittiyeti ile karşısında ki adamlara bağırırken adamların kalbi erimiş karşısında ki tatlılığı içleri giderek dinlemişlerdi.Jungkook arkadan Jimin'in tatlı konuşmasını dinlerken.Adamların bakışlarını fark etmişti.Sinirden anlında ki damarlar çıkarken Bağırdı

"KESİN ONA BAKMAYI GÖZLERİNİZİ KARGALARA YEDİRİRİM"

Diyerek jimin'in bel çıkıntısından tutup kendine çekti sert bir tekme ile dış kapıyı kapattı.

Jungkook sinirini kontrol etmeye çalışırken sesini yumuşatarak konuştu Jimin'i koltuğa oturturken.

"Bebeğim eğer bir daha kaçmaya falan çalışırsan sana karşı bu kadar yumuşak olmam bir Birdaha korumalarla konuşmayacak sadece acil durumlarda iletişime gireceksin bu da iki".

Jimin Jungkook'un dediği ile sinir ile konuştu.

"Sen kimsin ki kimsin sen hayatımda hiçbir vasfın yok beni bi anda bu lanet Eve kaçırdın ve bana lanet emirlerini verip sana ait olduğumu söylüyorsun Tanrı aşkına ne sanıyorsun kollarına falan atlamamı mı?".

HEMOFİLİ |JİKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin