2.Bölüm: Bir Anda

1.4K 62 2
                                        

İçimde bir şey var bu akşam
Beyazlar karardı bir anda
Sen orda benim çok dışımda
Uzaklar çoğaldı bir anda

***

Barış alarmın sesiyle uyandı. Yanındaki kadının hala uyuyor olduğunu gördüğünde hemen alarmı kapattı. Başı çatlıyordu. Dün gece çok içmiş olmalıydı. Yanında adını dahi hatırlamadığı kadınla eve nasıl geldiği bile yoktu zihninde. Hızlıca kalkıp duşa girdi ve dün neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. Başı hatırlamaya çalıştığı anılarla daha da ağrısa da tek hatırladığı kelime "sevgilim"di.


***

18 Saat Önce

Barış bütün tahlillerini, tetkiklerini yaptırmış; içerdeki hastanın çıkmasını bekliyordu. Tam o sırada kapı aralandı ve Hazar'ın yüzü göründü.

"Geçmiş olsun." Bunu derken gözleri Barış'a kaydı ve yüzüne muzip bir gülümseme yayıldı. Genç adam da gülerek başını hafifçe eğdi.

"Barış Bey buyrun gelebilirsiniz." Barış yerinden kalkıp Hazar'ın odasına doğru ilerledi.

"Beyi kaldıralım diyorum ben artık birbirimizin şakalarına gülmeye başladığımıza göre."

"Hangisi şakaydı anlamadım asansördeki mi odamdan çıkarkenki mi?"

"Sabahki boşluğuma geldi. Diğeri şakaydı tabi. Anlamadınız mı yoksa? Bu salaklığı iki kere yapacak kadar da aptal değilim."

"Açıkcası ben bir hastamın eşi olduğunu söylemesine rağmen duymayıp bütün muayene boyunca babası siz şöyle yapın böyle yapın deyip durmuştum adama."

"Ooo! Çok kötü olmuş ya. Sonra ne oldu?" Diye merakla dinledi Barış ikisi de hala ayaktayken.

"Bana o kadar sinirlendi ki bir daha eşinin yanında asla gelmedi randevulara. Gerçi kadının yine bana gelmesine de şükrettim ben. Ama ne yapayım duymamıştım o an." Hazar bunları söylerken masasına oturarak Barış'a karşı koltuğu işaret etti.

"Bu daha kötüymüş." Dedi Barış Hazar'ın karşısına otururken.

"İçinizi rahatlattıysak haberler güzel. Tahliller güzel gelmiş. Kalbinizde de bir sıkıntı görmüyorum..." Barış Hazar'ın tavırlarıyla rahatladığını hissetti ama hala içinde daha sonra sorgulanacak garip duygular yeşermeye devam ediyordu. Bu kadının gülüşü içini sıcacık yapıyordu sanki.

"...Yani size böyle bir diyet düzenlersek performansınız açısından çok şey kazanabiliriz." Barış dikkatini vermeye çalışıyordu ama olmuyordu. En sonunda Hazar önündeki kağıtlarla konuşmayı bırakıp Barış'a döndü.

"Yani siz ne dersiniz? Hangisini yapalım?" Ne demeliydi acaba şimdi? Dinleyememişti ki hiç. En son diyet diyordu ama hafızasını yokladı fazlaca. Yine boş boş bakıyordu genç kadına.

"Siz ne derseniz hocam. Bana uyar."

"Allah Allah, itiraz edersiniz diye düşünüyordum etle aranıza mesafe koymanıza ama bakıyorum ki çok profesyonelsiniz." Barış, içinden bildiği bütün küfürleri kendine sayarken Hazar'ın verdiği bol yeşillikli diyet listesini aldı zoraki bir gülümsemeyle.

ASLAN / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin