8.Bölüm: Pençe

385 22 1
                                    

Ahu deli dolu kaplan
Sözde yüreğimi avlar
Merhametin ayazında
Pençen inadına parlar

***

"Hazar beni buraya Barış getirdi. Biri gelmeden beni dinlemen lazım."

    Hazar, Mine'nin Barış ile ne alakası olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden merakla baktı Mine'ye.

"Dinliyorum." Mine, bir an duraksadı. Bunu ona söyleyemeye karar vermişti ama nasıl söyleyeceğini hiç düşünmemişti.

"Kutay..." durdu. Hazar, merakla bekliyordu. Kutay'ın başına bir şey mi gelmişti diye düşündü.

"Hadi Mine, söyle ne oldu Kutay'a!

"Kutay, seni aldatıyor Hazar." Ardından da yüzünü yere indirerek utançla konuştu tekrar.

"Benimle."

       Hazar, buna hayatta inanmazdı. Kutay böyle bir şey asla yapmazdı ona göre. Bırak böyle bir şeyi onu üzücek herhangi bir şey bile yapmazdı, yapamazdı. Ona kıyamazdı diye düşündü Hazar. Başını ise hayır anlamında salladı.

"Kutay, böyle bir şey yapmaz."

"Çok üzgünüm. Ama sizin ayrılmanıza sebep olan o yemeğe gideceğiniz gece benim yanımdaydı Kutay. Ona benden ayrılırsan Hazar'a her şeyi açıklayacağımı söylemiştim. O da benim yanımda kaldı. Sana vakit ayırmamasının sebebi işi değildi Hazar. Bendim."

"Yeter! Daha fazla duymak istemiyorum. Yalan konuşuyosun! Kutay, bunları yapmış olamaz!" Hazar, gözyaşlarına engel olamayarak bunların doğru olmamasını diledi.

"Sana anlatmayacaktım. Yani anlatamazdım beni tehdit etti. Ama şimdi hiçbir şey umrumda değil. Bir bebeğim olacak... ondan." Hazar, daha fazla ne kadar hayal kırıklığına uğrayabileceğini bilmiyordu.

***

Üç Hafta Sonra

     Barış ilk kontrolü için hastaneye gelmişti yine. Ama bu sefer doktoru Hazar değildi ilk defa. O günden sonra bir telefonla doktorunu değiştirmişti Barış. Onu daha fazla görmek istemiyordu. Çünkü bu hem onun Hazar'a daha çok alışmasını sağlıyordu hem de Hazar sanki Barış'ı tanıdıkça nefret edecekti ondan diye düşünüyordu.

     Hızlıca merdivenlerden inip doktorun odasını bulmaya çalışırken koridorda iki kişinin muhabbeti kulağına takıldı.

"Hazar evleniyormuş duydun mu?"

"Kız onu duymayan mı kaldı? Sen nerde yaşıyorsun?"

    Barış, duyduklarının başka bir Hazar hakkında olmasını diledi. Çünkü Hazar'ın evlenmesi demek artık onun için hiçbir ihtimalin olmaması demekti. Hemen Hazar'ı bulup onun ağzından duymak istiyordu olan biteni.

     Her zamanki kapıyı tıklayarak içeri girdi. İçeride kimse yoktu. Barış, Hazar'ın gelmesini beklerken odada gezinmeye başladı. Masasının üstünde üç tane fotoğraf vardı. Biri ailesi olduğunu düşündüğü kişilerleydi. Diğeri ise mekanda tanıştığı arkadaşlarıylaydı. Sonuncusu ise Kutay'dı. Bu fotoğrafta ikisinin de küçük olduğu apaçık anlaşılıyordu.

   Kapının aralanmasıyla Hazar içeri girdi. Karşısında Barış'ı görünce şaşkınlıkla bakakaldı.

"Barış?" Barış ise elindeki fotoğrafı bırakıp Hazar'a dönerken Hazar'ın parmağındaki yüzüğü gördü. Duydukları gerçekti.

ASLAN / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin