ASLAN / Barış Alper Yılmaz

12.Bölüm: Aşkın Yalanmış

Ben sana nasıl uyduysam
Aşkın yalanmış, aşkın yalanmış
Kollarında uyumuşum
Hepsi rüyaymış, hepsi rüyaymış

***

     Hazar, bacaklarının arasındaki sızıyla yüzünü buruşturarak uyandı. Sızıya aldırış etmemeye çalışarak belinden onu saran kolun sahibine döndü yavaşça. Dün gece koltuktaki gibi çok tatlı uyuyordu yine Barış. Hazar'ın aklına dün gece yaşananlar gelince biraz fazla masum buldu bu yüzü. Saçlarını sevmek istedi yine ama uyanmasından korkuyordu. Yine de aldırış etmeden daldırdı elini sarı kıvırcık saçlara. Uyanmaması için yavaşça okşarken Barış'ın uykulu sesini duydu.

"Bunu en son yaptığında neler olduğunu biliyorsun." Dedi gözlerini açmadan gülerek.

"Neler olmuştu ki hatırlamıyorum ben." Hazar kıkırdarken Barış'ın saçlarındaki elini ensesine indirirdi.

"Hatırlatmamı ister misin?" Dedi Barış gözlerini açarak. Ardından da Hazar'ın belinden tutup kendine çekti.

"Bilmem. Güzel şeyler mi olmuştu?"

"Muazzam şeyler. Kulaklarımda hala o güzel inlemelerin var mesela." Dediğinde Hazar hemen eliyle ağzını kapattı Barış'ın. Barış ise Hazar'ın avuç içini öptü. Ardından da alnını.

"En güzel kısmı da nereydi biliyor musun?" Elleriyle Hazar'ın saçlarını geriye itti ve yanağını okşadı.

"Bana beni sevdiğini söylemen." Dedi burnunu burnuna sürterek. Hazar, Barış'ın onu gerçekten sevdiğini artık biliyordu.

"Diğer kısımlar hoşuna gitmedi mi?" Muzipçe sırıtarak biraz eğlenmek istedi Barış ile. Barış ise kafasını geriye atıp güldü.

"Bilmem. Aslında tekrar yaparsak daha iyi anlayabilirim." Sinsice güldü. Hazar, onu göğsünden ittirip yataktan kalkmak için hamle yaptığında Barış onu tutarak geri yatırıp üstüne çıkmıştı.

"Beni delirttiğini gözlerinle görmene rağmen hala soruyor musun?" Hazar, boynuna doladı ellerini.

"Bilmem. Aslında tekrar yaparsak daha iyi anlayabilirim." Barış gülerek dudaklarını yaladı.

"Hemen." Dedi dudaklarını birleştirerek. Ama Hazar gülerek kollarını boynundan ayırdı ve göğüslerinden iterek onu kendinden uzaklaştırdı.

"Şaka yapmıştım Barış. Kalkmalıyız artık." Dudaklarına son bir öpücük koyarak yataktan kalktı. Üzerinde dün Barış'ın üstündeki tişört ve kendi iç çamaşırı vardı sadece.

"Ben duşa giriyorum."

"Tamam canım geliyorum hemen." Dedi Barış üstündeki pikeyi atarak hızlıca ayaklanırken.

"Barış olmaz hemen çıkmam lazım. Bizimkiler deli olmuştur. Telefonum da yok yanımda."

"O zaman seni hızlıca yıkarız." Hazar'ı kucakladı hızlıca ve banyoya yöneldi.

"Barış!" Dedi boynuna dolarken ellerini Hazar. Bu adamın her hareketi erimesine sebep oluyor, onu deli ediyordu.

***

"Saçların ıslak üşüteceksin." Ardından ekledi.

"Fön makinesini getireyim." Saç havlusunu kenara bıraktı. Biraz sonra geldiğinde yeniden saçlarını kurutmaya başladı Hazar'ın. Tamamen kuruduğundan emin olduğunda makineyi kapattı ve Hazar'ın saçlarına bir öpücük kondurdu. Ardından da yatağın yanındaki komidinin çekmecesini açtı ve içinden bir bileklik kutusu çıkardı. Yanına gelerek sedef taşlı yonca şekilli bilekliği Hazar'ın bileğine taktı.