ASLAN / Barış Alper Yılmaz

11.Bölüm: Dilerim Ki

Bu bölüm tümüyle cinsellik içerir.
Lütfen 18 yaşından küçükler ve rahatsız olanlar bu bölümü direkt atlasınlar.

***

Dilerim ki
Dilerim ki asla caymazsın benim olmaktan
Dursun zaman
Kalsın yerim derinlerinde saklanan

***

"Yalvarmamı istemiyor muydun? Yalvarıyorum işte."

Lafının bitmesiyle her şey çok hızlı olmuştu. Barış, Hazar'ı belinden kendine daha da çekerek dudaklarına yapıştı. Sertçe dudaklarını öperken kızı altına alarak bacaklarının arasına yerleşti. Dudaklarından ayrılıp alnına küçük bir öpücük kondurdu. Ardından da kızı koltuk altlarından tutarak hafifçe doğrulttu. Yüzünden boynuna kadar öpücükler bırakarak aşağı kaydı ve Hazar'ın tişörtünü hafif sıyırarak karın bölgesini öpmeye başladı. Hazar'a bol olan pijama altının lastiklerinden çekerek aşağı iterek doğruldu ve yavaşça Hazar'ın bacaklarından ayırdı. Ayağından başlayarak kalçalarına kadar öpmeye başladı gözünü Hazar'dan ayırmadan.

Hazar ise ona bakmakta zorlanıyordu. İlk kez biri ona bu kadar yakındı ve bu hem çok utanmasına yol açıyor hem de çok zevk alıyordu.

Barış, Hazar'ın bacaklarını ayırarak aşağı kaydı ve kendini hizaladı. Sırılsıklam olmuştu kız. Onu bu kadar arzulaması kendisini de deli gibi tahrik ediyordu.

"Has siktir. Devam etmemi istiyor musun güzelim? Geri dönüşü olmayacak." Dedi başını kaldırarak ona bakarken. Hazarsa kafasını salladı sadece evet anlamında. Ama Barış tatmin olmamıştı.

"Bunu senden duymam lazım Hazar."

"Devam et. Lütfen." Dedi son gücüyle Hazar. Barış'ın memnuniyetle dudakları kıvrıldı. Hazar'ın bacağının iç yanını öptü ve iç çamaşırını hızlıca çıkardı.

"Sırılsıklamsın." Dedi sıcak nefesi Hazar'ın bacaklarını birbirine bastırma isteğini doğurduğunda. Ama Barış buna engel olarak iyice ayırdı bacaklarını. Daha sonra ise dudaklarını değdirdi Hazar'ın gözlerinin içine bakarak. Kız derin bir nefes alarak gözlerini kaçırdı Barış'tan. Kafası geriye düştü ve gözleri kayarak kapandı.

    Barış'ın hareketleri çıldırmasına sebep oluyor, vücudunun hakimiyetini kaybediyordu yavaş yavaş. Bir eliyle inlemelerinin duyulmaması için ağzını kapatırken diğer eliyle de Barış'ın saçlarını tutmuştu. Barış, hala gözlerini ondan ayırmadan eliyle Hazar'ın ağzını kapatan eline ulaşarak parmaklarını kenetledi onunkilere.

"İnlemelerini benden esirgeme güzelim."

     Hazar ilk defa arzunun içinde yükselişine şahit oluyor, ilk defa kendini bu kadar özgür ve zevk dolu hissediyordu. Barış ise arsızca kıvranan kadını izliyor, inlemesine sebep oluyor ve onu sonlara yaklaştırıyordu. Karnı kasılmaya başladığında istemsizce beli yay gibi kıvrıldı.

"Barış!" Adını söylemesiyle ulaşabileceği son noktaya ulaşıp gelmişti. Hayatında hiç bu kadar müthiş hissettiğini hatırlamıyordu Hazar daha önce. Kendine gelirken gözlerini araladı ama Barış'a bakacak cesareti yoktu. Çok utanıyordu. Hafifçe başını aşağı kaydırdığında arsızca dudaklarını yalayıp ondan gözlerini ayırmayan Barış'ı gördü.

"Hoşuna gitti mi güzelim?" Hazar, Barış'ın omzundaki bacaklarını indirerek onu kendine doğru çekmeye çalıştı. Şu an yakınlığına ihtiyacı vardı.

"Çok." Diyebildi sadece ve gözlerini ondan kaçırmak istedi ama Barış doğrulup üzerine eğilerek dudaklarına yapıştı. Sertçe dudaklarını ezerken Hazar ona ayak uydurmaya çalışıyordu. Öyle bir tutkuyla öpüyordu ki Hazar'ın dudaklarını  şimdi ikisinin dudakları da kıpkırmızı olmuş ve şişmeye başlamıştı bile.