Unuttun mu beni?
Her şeyimi
Sildin mi bütün
İzlerimi***
Yıl: 2005
Yer: Rize/İkizdere
"Gol!" Sarı kıvırcık saçlı çocuk sevinçle annesine koştu ve onu kolları açık bekleyen kadına zıpladı.
"Anne gol attım."
"Aferin benim oğluma!" Kadın onu öpücüklere boğarken sıkıştırılmaktan sıkılan erkek çocuğu annesinin kucağından çıkmaya çalıştı.
"Azıcık uslu dur daa! Kurtlu uşak." Annesinin kollarından kurtularak arkadaş grubuna koşmaya başladı. Ama az ötede biri dikkatini çekti. Saçları aynı kendisininki gibi kıvırcık ama onunkinden kat kat uzun bir kız çocuğu, tek başına gölün kıyısında oturuyordu. Ne yaptığını merak etti oğlan. Gitti yanına koşarak.
"Ne yapıyorsun?" Büyük ahu gözlü kız çocuğu yanına gelen çocuğa yara bandını gösterdi.
"Dizim kanadı. Bak." Gösterdi dizindeki yarayı. Gerçekten öyle yara bandıyla hallolabilecek cinsten bir yara değildi ama ikisi de bunu bilmiyordu.
"Off çok kötü. Bi kere ben de dizimi kanatmıştım top oynarken." O da kendi dizlerindeki yaraları izleri gösterdi kıza şaşırmasını bekleyerek. Sonra cevap gelmeyince yanına oturdu.
"Nerede düştün?" Kız çocuğu bunu da cevaplamadı. Sadece yara bandını çıkarttı ve dizine gelişi güzel yapıştırdı. Ardından da oğlanın yanından kalkıp gitmek için hareketlendi.
"Topum var. Oynayalım mı?" Kız omuz silkti.
"Ben top sevmiyorum." Oğlan da kalktı onun gibi.
"Ne oynayalım?" Kız biraz sallanarak düşündükten sonra ilk defa heyecanla konuştu.
"Doktorculuk?"
***
Günümüz
Hazar son eşyasını da küçük valizine yerleştirdiğinde artık tamamen hazırdı. Kutay'la konuşmasının ardından bir hafta geçmiş hafta sonu gelmişti yine. O da şu iki günlük tatilinde en doğru şeyin Rize'ye giderek ailesiyle konuşmak olduğunu düşünmüştü.
Diğer yandan da Barış'ı da son gördüğü gün o gündü. Ne kadar genç adam onu sürekli arayıp mesaj atsa da Hazar şu an sadece hayatını kaplamış bu büyük sırrı çözmekle uğraşıyordu. Biliyordu ki bu zamanında Barış da onun yanında olmak istiyordu ama onunla da arasındaki sorunlar hala çözülmemişti. Sadece yenileri yüzünden rafa kalkmıştı ancak.
Bu yüzden Hazar ona şu sıralar görüşmemelerinin en iyisi olacağını söyledi telefonda. Bunu söylemesinin en büyük sebebi ise Barış'ın en nihayetinde başarılı bir futbolcu olmasıydı. Çünkü Hazar işi de nedeniyle onun temposunu çok iyi biliyordu ve onu meşgul edip performansını etkilemekten de ölesiye korkuyordu. Böyle bir şey olursa kendini affedemezdi o yüzden kendi sorunlarıyla tek başına ilgilenmeliydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/372799588-288-k14512.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN / Barış Alper Yılmaz
Romanceİkisi de hikayenin nerede biteceğini biliyordu. Ama ikisi de neredelerden ziyade nasılları merak ediyorlardı.