Bir ısıtır, bi' üşütür
Bir ağlatır, bi' güldürür
Sen hem hastalık
Hem de sağlık gibisin***
"Beni hala hatırlamadın mı Alper?"
Barış, kızın ne söylemek istediğini anlamıyordu. Hayatına girdiği andan beri unutmak bir kenara aklından çıkmaz olmuştu zaten.
"Hazar ben seni hiç unutmadım ki hatırlayayım." Kollarını tutan ellerini indirdi ama bu sefer de kız onun beline dolamıştı ellerini.
"Unuttun. Yalan söyleyip duruyorsun. Bırakmam da demiştin ama bıraktın işte." Ne yapacağını bilmiyordu Barış şimdi. O git dememiş miydi ona? Rahat bırak. İstemiyorum seni. Bunların hepsini o söylemişti. Ama şimdi de kızıyordu.
"Sen istemedikçe de demiştim." Kollarını sarmadı ona. Söylediği gibi ondan uzak duruyordu.
"İstemiyorum Barış. Ben seni seviyorum. Seni istiyorum." Kollarını gevşetip suratına baktı adamın.
"Öyle demedin bugün restoranda ama." Hazar'ın neler söylediğini, onu kendisinden aptal gibi nasıl uzaklaştırdığını çok iyi biliyordu. Barış'ı zerre haketmiyordu hatta artık ona göre.
"Şimdi söylüyorum işte." Barış kızın ellerini tamamen ayırdı kendisinden.
"Ben dönüyorum Hazar. Uçağım var iki saat sonra. Gitmem lazım ama aklım sende kalıcak. Soruma da cevap vermedin. Niye buradasın bu saatte?"
"Gitme!" Yalvarıyordu resmen ona kadın. Onun yalvarırkenki ses tonunu en son galiba seviştikleri gece duymuştu.
"Niye Hazar niye? Git demedin mi bana? Gidiyorum işte. Seni de eve bırakacağım taksiyle hadi." Kızın elini tutup çekiştirmeye başladı ama kız ondan kurtuldu.
"Gitme diyorum Barış. Ya da ben de seninle geleceğim." Ne değişmişti ki akşamdan beri? Daha birkaç saat önce kendisinin varlığından rahatsızlık duymuyor muydu?
"Ben senin kuklan değilim Hazar. Git deyince gideceğimi, gitme deyince de hemen yanında kalacağımı mı zannediyorsun?!"
"Kalacaksın. Beni bırakıp gidemezsin." Yok. Duydukları Hazar'ın ağzından çıkıyor olamazdı. Nasıl oluyor da böylesine değişmişti birden?
"Ben de sana gideceğim diyorum. Nasıl kalmamı sağlayacaksın? Zorla mı?" Kendi sıcak dudaklarının üstüne kapanan soğuk dudaklar irkilmesine sebep olmuştu adamın birden. Gözleri açık şekilde kaldı bir süre. Ama sonra dudakları serbest kalınca bu sefer o rahat bırakmadı kızın dudaklarını. Öyle özlemişti ki onu.
Bir eliyle belini kavrarken diğeriyle de boynunu tutuyordu. Kızın masum öpücüğüne karşılık ona tutkulu ve oldukça sert bir öpüşme sunuyordu adam. Kız ise biraz önce onun kuklası olduğunu söyleyen adamın ipleriyle yönetiliyordu şimdi.
Sonunda hırslarını biraz olsun almışcasına nefes nefese ayrıldılar. Soğuk havada buğulaşan nefesleri birbirine karışırken ilk önce kız konuştu.
"Gidelim."
***
Taksiciye beklediği için teşekkür etti ve taksimetrenin üzerinde bir miktar parayı da adama uzattı Barış. Adam da ona teşekkür ederek arabadan indiklerinde yayla evine gelmişlerdi nihayet.
Yanında duran kızın elinden tutarak girişe doğru yürüdüler. Kapıyı açıp içeri girdiğindeyse tek istediği kızdan ayrı kaldığı her anın acısını çıkartmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN / Barış Alper Yılmaz
Romanceİkisi de hikayenin nerede biteceğini biliyordu. Ama ikisi de neredelerden ziyade nasılları merak ediyorlardı.