Soğuk Kahve

se se seydida

Hikaye başlığını anlamayanlar altın dişli hayriyeyi dinlesin acillll

@sogukkahve: nerdesin hala

@caganefe: Allahım çok zevkli

@sogukkahve: ne?
Ne zevkli
Nerdesin sen

@caganefe: yoldayım

@sogukkahve: arabada mı yapıyorsun

@caganefe: neyi

@sogukkahve: zevkini

@caganefe: hahahahh Ne
Bir şey yapmıyorum

@sogukkahve: zevklii olan ne o zaman

@caganefe: kudurrrrrr
Söylemicem

@sogukkahve: sen içtin mi?

@caganefe: pavyondaydık
Söylemedim mi

@sogukkahve: nasıl ya

@caganefe: iki dakikaya kapıdayım

@sogukkahve: bu gece koltukta yatarsın o zaman

@caganefe: ne
Pavyonda değilsem
Yatağında mı yatacağım

Normalde gördüğümüz ve araştırdığımız kadarıyla çok da gece hayatı renkli bi adam değildi Çağan. Ama fazla geniş bir çevresi vardı, arkadaşları çoktu çünkü çok eğlenceli bi yapısı olduğu kadar, güvenilir olduğunu da söylüyorlardı. Öyle haberlerde de Veliaht Çağan yine başka kızla görüntülendi gibi başlıklar yoktu. Hayır zaten gitse gitse pavyona mı gider? Gider gece kulübüne, her kız zaten buna hayran. Neyse neyse, her söz dua yerine geçermiş. Biz dikkat edelim ağzımızdan çıkana.

Dediği gibi iki dakika sonra kapıyı çaldı. Gidip kapıyı açtığımda gayet de düzgün bıraktığım gibi gelmişti. Gülümsedim. "Kusura bakma, anahtarım vardı ama müsait değilsen diye çalmak istedim." diyip içeri geçti. "İnce düşünceli bir kocam vaaar!" dedim alayla kapıyı kapatıp. Yan bir bakış atıp göz kırptı. "Uykun var mı?" diye sorduğunda elindeki laptopu masaya bırakıyordu. Başımı salladım.

Yanıma doğru geldi yeniden. Aramızda hiç adım kalmayana kadar. Gayet uzun boylu biri olmama rağmen başını hafifçe eğdi yüzünü hizalamak için. Yakından kesinlikle daha yakışıklı. İlk kahve siparişi verdiğinde de dikkatimi çeken dolgun dudaklarını yaladığında yutkunmamak içim kendimi oldukça sıktım. Gözlerine bakmak en iyisi diyerek gözlerine çıkardığım bakışlarım, elalarının altında ezilir gibiydi. Çok güzel bakıyordu nalet. Neden her yerin tapılası? "O zaman bir barista olarak değil de karım olarak.." dedi başını biraz yana eğip. "Kahve yapar mısın?" İrademi zorladım ve onu öpmedim. Ama zor oldu tabi. "Yaparım." diyip gülümsediğimde yanımdan geçip yukarı yönelirken "Soğuk olsun." dedi, göz kırparak. En seksi sensin tamam.

Öyle ama şimdi..

Soğuk kahveyi yapıp salondaki orta sehpaya bıraktığımda, merdivenlerden hızlı adımlarla inip kapıyı açtı. "Geliyorum hemen." diyerek çıktığı kapıyı kapatmadığında arabadan bir şey alacağını düşünerek umursamayıp kanepeye oturdum. Kapının kapanma sesi geldiğinde başımı arkaya doğru çevirdim.

Elinde bir demek papatya vardı. Yüzüme yayılan gülümsemeyle ayağa kalktığımda o da yanıma gelmişti. "Bana mı?" dedim hayretle. "Yok, ben her akşam kendime papatya alırım." dedi gülerek buketi bana uzatırken. Çok sevdiğim papatyaları alıp burnuma götürdüm. "Teşekkür ederim." dedim belki de en içten gülümsememi sunarak. "Yani aslında ben teşekkür ederim. Baya baya evlendin benimle hiç tanımamana rağmen." dediğinde buketi yine orta sehpaya bıraktım. "Aynı şeyi sen de yapmış oluyorsun ya." dedim yeniden yerime oturup. O da benim gibi kanepenin diğer ucuna oturdu. "Sen bana ilgi duyuyordun." dediğinde kahve boğazımda kaldı. Yanaşıp, sırtıma birkaç kez vurdu. "Yalanlamayalım şimdi?" dedi devam ederek.

Bakışlarımı gözlerine çevirdim. Az önceki  gibi yakındı. Saçımı elimin tersiyle arkama atıp, bakışlarının boynuma kaymasını izledim. O, benim aksime yutkunmamak için kendini tutmadı. Ağırca yutkundu. Elimin birini omuzuna koyup, işaret parmağımı yavaşça boynuna sürttüm. Bunun parmaklarımı yakacağını  bilseydim yapmazdım. "Senin bana bir ilgin ypl muydu?" dedim fısıltıya yakın. Onu etkilemek için yaptığın hareketten ben etkilenmiş ve ona daha fazla dokunma isteğimi bastırmaya çalışıyordum.

Kaçmak yerine biraz daha yaklaştığında bu sefer engel olamadan yutkundum. Çünkü muhtelemen duş almıştı ve üzerinden parfümü yerine, kendi kokusuyla harmanlanmış duş jelinin kokusu burnuma doluyordu. Dudaklarını kulağıma yanaştırıp nefesini verdiğinde, istemsizce omuzundaki elimi tenine bastırdım. "İtiraf etmeliyim ki." dedi bir nefes daha vererek. "Götün de güzel." Söylediği şeyle afallayarak omzundan ittirdiğimde kahkaha atıyordu. Ona dil çıkarıp, yüzümü buruştururken ben de gülmeye başladım. "Öyledir evet."