★16

202 9 0
                                    

Sabah baş ağrısı ya da her yerim ağrıyarak uyanmadım. Gözlerimi açtığımda geri kapattım çünkü uyumayı seviyordum. Yorganıma iyice sarılarak boynuma kadar çektim ve biraz daha dinlenmeye karar verdim. Sonuçta hafta sonuydu ve geç kalksam da sorun olmazdı.

Tek gözümü açıp duvardaki saate baktım. Saat ona geliyordu. Yarım saat daha uyusam sorun olmaz diye düşünerek gözlerimi kapadım fakat kapamamla açmam bir oldu. Ani bir hızla yatakta doğruldum.

"Umut!" dedim gözlerimi kocaman açarak. Dehşete düşmüştüm resmen.

"Günaydın" dedi sırıtarak.

"Bende senin uyanmanı bekliyordum. Bu arada biraz kitaplığını karıştırayım dedim. Ne çok kitabın var böyle. Hepsini okudun mu? "

Gözlerimi ovuşturdum. Hala gerçek olup olmadığını anlamaya çalışıyordum.

"Ne işin var senin burada? Üstelik bu saatte?" sesimde gerçekten dehşete düşmüş bir ton vardı.Omuz silkti.

"Sabah uyuyamadım. Bende dedim gidiyim en yakın kankamı bir rahatsız edeyim. Yarım saat önce geldim. " Hala sırıtıyordu. Oflayarak kafamı yastığıma geri bıraktım ve yorganı üzerime geri çektim.

"Git başımdan , çocuk. Uykum var benim." diye sızlandım. Sahi , içeri nasıl girmişti?

"İçeri nasıl girdin?" sesim yorgandan dolayı boğuk çıkıyordu.

"Kapıyı kullandım. Hani böyle kolu var bir de zili, basınca ötüyor ve insanlar kapıyı açmak için geliyorlar işte oradan girdim." Yanımda boş duran yastığı ona fırlattım.

"Aptal, dalga geçmesene. Seni içeri kim aldı demek istedim? " Elini çenesine koydu ve işaret parmağıyla hafifçe çenesine vurarak düşünüyormuş gibi yaptı.

"Hani böyle şu boylarda " diyerek elini omzundan biraz daha kısa tutarak uzunluğunu gösterdi.

"Ellili yaşlarında gözüken , hafif tonton bir teyze var ya, hah işte o aldı." Gözlerimi devirdim. Allah aşkına böyle bir betimlemeyi ancak Umut yapardı zaten.

"Saliha Sultan'ı diyorsun sen " diyerek yorganı üzerimden attım. Uyku falan kalmamıştı bende. Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve gerindim.

"Hmm " dedi gözlerini kısıp üstümü süzerek.

"Güzel pijama " Üzerimde gri pijamalarım vardı. Yani ,dalga geçmiyordu sanırım. Sahta bir gülücük gönderdim.

Ayaklarımı sürüyerek banyoya girdim ve yüzüme soğuk su çarptım. Yorgun kalkmamıştım ama kesinlikle ölü gibi görünüyordum. Saçlarım birbirine girmişti. Tarağı aldım ve resmen yolarak saçlarımı taradım.

Odama geri döndüğümde Umut filmlerin olduğu dolabı karıştırıyordu. Filmlerin çoğunu ben almamıştım ve henüz çoğunu izlememiştim. Benim geldiğimi fark ettiyse de aldırmadı ve eline bir film alarak özetine göz attı. Bende dolabımdan kotumu ve bol yaka kazağımı alıp tekrar banyoya yöneldim.

Üzerimi giydim ve aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı ne yapsam diye düşünmeden direk salık bir topuzla tepemde topladım. Yüzüme hiçbir şey sürmeden banyodan çıktım ve Umut'a gel işareti yaparak aşağı indim.

"Karnın açtır şimdi senin direk buraya geldiğine göre" dedim imayla ona bakarak. Masaya oturdum. O da yanıma oturdu ve cevap vermeden tabağını doldurmaya devam etti.

"Aslına direkt buraya gelmedim. Önce Deniz'e gittim fakat kapıyı açan olmadı. Sonra belki uyanmıştır diye Çağlar'ın evine gittim. Kapıyı Gülden teyze açtı ve uyuduğunu söyledi. Bende, ben geldiğimde uyanır diyerek odasına çıktım fakat odadan çıkışım acıyla sonlandı. Bir dahakine onu yandırmaya çalışmayacağım." dedi yüzünü buruşturarak.

Siyah KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin