★4

461 20 2
                                    

Oy veren ve yorum yapanlara sonsuz teşekkürler. Seviliyorsunuz :)

Zilin çalmasını beklemek berbat bir şeydi. Gece uyuyamayıp bir de üstüne derste uyuyamamak daha da berbattı. Gece yine aynı kabusları görmüş ve doğru dürüst uyuyamamıştım. Ne zaman bitecek çok merak ediyordum çünkü kabuslar son bir haftadır daha çok artmıştı. Babam sürekli gece yanıma geliyor ve kabuslarımdan beni uyandırıyordu. Benim için endişelendiğini görebiliyordum ama elimden herhangi bir şey gelmiyordu çünkü rüyalarımı ben kontrol edemiyordum sonuçta. Saati bir kez daha kontrol ettim. Beş dakika, sadece beş dakika kalmıştı zilin çalmasına. Elimdeki kalemi ritmik bir şekilde aşağı yukarı sallarken bir yandan da ayağımı yere vuruyordum. Lanet olası bir beş dakika neden asırlar kadar uzun gelmek zorunda ki!

Zilin sesini duyduğum gibi ayağa fırladım ve sınıfın çıkışına doğru ilerledim. Kapıyı açmamla birine çarpmam bir oldu. Şu lanet okulda bir kez olsun birine çarpmadan ani hareketler yapabilecek miydim çok merak ediyordum doğrusu. Çocuktan özür dileyerek yanından geçtim koşar adımlarla lavaboya gittim. İyi değildim. Bugün gerçekten halsiz ve hasta hissediyordum kendimi. Aynanın karşısına geçip kendime baktım ve gördüğüm kızın kendim olduğuna inanamadım. Gerçekten okula başladığım günden beri kendimi tuhaf hissediyordum. Özellikle bu okulda fazlalık gibi. Soğuk suyu açtım ve sert bir şekilde yüzüme çarptım. Bir kez daha ve bir kez daha. Suyu kapattım ve parmaklarımı gözlerime bastırdım. Yorgunluğumun geçmesini diliyordum. Gözlerimi ellerimden çektiğim sırada tuvaletin kapısı açıldı ve içeri iki kız girdi. Birini tanıyordum. Ela gözlünün yanındaki kızdı. Neydi adı? Hatırlamıyordum. Miray onun için okulun bir numaralı sürtüğü demişti. Fakat yanındaki kız onun aksine gayet sakin ve soğukkanlı duruyordu. Ela gözlünün yanında gördüğüm kız kahkaha attı ve bana döndü.

"Yeni kız burdaymış," dedi ağzını yayarak. Yüzümü buruşturarak suratına baktım.

"Ne oldu küçük melek, beğenemedin mi?" dedi yine aynı şekilde.

"Hangisinden bahsediyorsun? Şu itici tipinden mi yoksa ön dişlerinden mi?" dedim. İnsanlarla atışmak ve ben. Asla yapmayacağım bir şeyi yapıyordum şu an. Daha önce kimseyle ilgilenmeyen, bir tane bile kız kavgasına karışmamış ya da herhangi bir kavgaya şahit olmamış ben şu an karşımdaki insanı aşağılıyordum. Bu ben değildim. Kıza baktığımda bozulduğunu fakat belli etmemeye çalıştığını fark ettim. Yine kahkaha attı ve keskin gözlerle beni süzdü.

"Bunu bana seksi olmayan bir kız mı söylüyor?" dedi iğrenir bir tonda. "En azından bende vücut var, sende ise sadece düz göğüsler," dedi tekrar aynı tonda. Doğrusu buna gerçekten bozulmuş olmam gerekirdi ama öyle olmamıştı çünkü ben fiziğini takan bir kız değildim. Fiziğimin güzel olduğu söylenemezdi ama en son takacağım şeyler arasında olduğunu söyleyebilirdim. Yamuk bir gülüş attım ve umursamadan yanından geçip kapıya doğru ilerledim.

"Bu arada ben, Çiğdem. Çağlar'ın sevgilisi. Tanırsın nasılsa, onu bu okulda tanımayan yok," diyerek küçümseyici bir bakış attı. Hayır anlamıyorum bu kızın benle ne derdi var? Yeni gelenlere karşı bir fobisi falan mı var da bana böyle davranıyor?

"İnanır mısın o çocuğu tanımıyorum ve umurumda bile değil," dedim sol elimi kaldırıp hoşçakal işareti yaparken. Çiğdem'in yanındaki kızın kıkırdadığını duymuştum. Çiğdem sinirle bir şeyler homurdandı ve kız sustu. Bende hiç aldırmadan lavabodan çıktım ve direk kantinin yolunu tuttum. Son günlerde düzenli olarak yemek yemiyordum çünkü gördüğüm kabuslar iştahımı ciddi anlamda kapatıyordu. Bu yüzden babam bugün için okuldan izin almıştı ve beni doktora götürecekti. Muhtemelen öğlen gidecektim ve öğleden sonra okula gelmeyecektim. Kantine girdiğimde fazla kalabalık olmadığını gördüm. Yaklaşık beş masa falan boştu. Toplasan zatn on beş masa falan vardı. Çoğunlukla insanlar ya gruplarıyla oturuyorlardı ya da tek başlarına oturuyorlardı. Bugün tek başlarına oturanlar fazlalıktaydı. Kızlara gülümsedikten sonra kantine doğru gittim ve sıra olmadığı için şükrettim. Şekersiz bir kahve istedim ve beklemeye başladım. O sırada yanıma gelen kişiyi yeni fark etmiştim. Bu salı günkü çocuktu. Beni zorla öpmeye çalışıp aslında oyun oynayan.

Siyah KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin