Sevgiydi beni hayatta tutan ama bir gerçek vardı ki ben artık ölü biriydim.
Katil tarafım ise yaşamaya devam ediyordu.
İntikamlar alınacak ve kanlar dökülmeye devam edecekti, ta ki herkes ölene dek...
SİDELYA
Ben intikam almıyordum, acı çektiriyordum.
İnsanlar benim için birer hiçliğin lekesiydi ve bende onları yok etmek için gelen hiçliğin hayat bulmuş haliydim.
KARAN
Sevgi insanı kör ettiği kadar bağlardı da, sevgi kırılan kalbi tamir edemezdi ama toparlayabilirdi. Sevgi ölmüş olan o parçaları tekrardan canlandırırdı. Sevgi acıları geri plana atardı. Sevme duygusu tüm yaşanmışlıkların üstünü siyah bir örtüyle açılmamak üzere örterdi. Sevgi de aslında bir bakıma umuttu. Umut varsa sevgi vardı. Umut yoksa sevgide yoktu.
Kalbimin içindeki karanlık beni tamamen siyaha boyayacağı o anda son bir umut vardı kalbimde. Son bir umutla direnmişti kalbim. O umuda sıkı sıkı bağlanmıştı ve karanlığı reddediyordu. Kalbimin içindeki o küçücük umut kırıntısı beni yaşatıyordu ve zamanla sevgiye dönüşeceğini kim bilebilirdi.
Hissettiğim duygular tıpkı bir zincirdi. Yalnızlığım bir kolumdan tutuyor karanlığım bir kolumdan tutuyordu. Kalbim zincirlenmiş bir haldeydi. Fakat o gün öyle bir şey olmuştu ki o zincirler tek bir söz, tek bir hareketle kopuvermişti. İçimdeki ufacık umut kırıntısı sevgiye dönüşmüştü.
Hissettiğim acılar kapalı bir kutunun içinde hapsolmuştu. Şuan için hissettiğim tek bir duygu vardı. O da sevgi. Benimkisi aşk kadar güçlü bir bağ değildi belki ama yaşamak için tek gerçek sebebimdi. Bunca yıl kalbimi karanlığa hapsetmiştim. Bunca yıl düşünmeden hissiz bir şekilde yaşamıştım. Gözüm intikam duygusuyla kör olmuş bir haldeydim. Sevgi ne demek unutmuştum.
Aslında o güne kadar bir hiçliğin içinde tek başımaydım. Fark ettiğim gerçekler de dahi olsa, ihanete uğramışta olsam o sevgiyle ayakta duruyordum. İçimdeki haykıran bu acılar elbet bir gün dinecekti. Elbet bir gün benim de bir sonum olacaktı.
Yaşadıklarımın illa ki belli bir sonucu olacaktı. Belki bu sonuçlar beni iyice karanlığa batıracaktı. Fakat içimde var olan o sevgi bağı daima orada benimle olmaya devam edecekti.
Bugün dostumu kaybetmiş olsam bile ayakta duracaktım ve o kopmuş bağı sevgiyle iyileştirecektim. Bir hata yapmıştım ve hatalar ilerisinde birçok kötü sonuca sebep olurdu. Dostumu koruyacağımı düşünerek yaptığım bu hatanın beni bu kadar kötü hissettireceği aklımın ucundan bile geçmemişti.
Kalbimde sevgi de olsa bile o kopmuş bağın boşluğu her şeyden daha ağır geliyordu. Sanki kalbimde kocaman bir boşluk, yarım kalan bir şey vardı. Onu her gördükçe ya da düşündükçe artan bu boşluk beni gittikçe öldürüyordu.
Dostluk bağı sizi tam olarak öldürmezdi ama koptuktan sonra can yakardı. Kalbinizde kocaman bir boşluk açar ve size acılarınızı hatırlatırdı. Birlikte yaşadığınız o zamanlar, o günler... Hepsi gözünüzün önünde olurdu. Ama o kişi olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KATİLİN GÜNLÜĞÜ
Misterio / SuspensoSevgi ve nefretin, acı ile karanlığın arasında kaybolan bir Katilin hikayesi. Bunca zamandır çektiği acıların intikamını almak için yaşayan bir kızın bu yolda her şeye rağmen pes etmeyip ayakta durmayı başaran ve neden katil olduğunu anlatan bir acı...