B|20

721 18 1
                                    

Sabah kalktığımda Yavuz yanımda değildi. Fakat yattığımız yatak kan içindeydi. Nefesim korkuyla hızlandı.

Duvar, yerler ve kapılar. Hepsi kana bulanmıştı. Korkuyla kalktım. Etrafıma baktım ve Yavuz'a seslendim.

Yoktu.

Hiçbir yerde Yavuz yoktu.

"MELİN!"

"Bebeğim uyan, kabus görüyorsun." Yavuz'un sesiyle nefes nefese gözlerimi açtım. Sıkıca sarıldı. "Bebeğim, geçti. Geçti güzelim."

Hala daha nefes nefeseydim fakat kokusu beni rahatlatıyordu. "Geçti güzel bebeğim, iyisin." dedi. O da iyiydi. Kabus görmüştüm.

"Ateşin yükselmiş." dedi. "Sakinleş bebeğim." Ona sıkıca sarıldım. İhtiyacım olan tek şey buydu. "İyiyim." dedim.

"İyi ol güzelim." Bir süre daha sarıldıktan sonra yavaşça benden ayrıldı. Dudağıma yaklaştığında nefesimi tuttum. Kısa fakat sert bir öpücük kondurdu.

Özlemiştim.

"Geçti mi?" diye sordu. Başımı salladım. Alnını alnıma yaslamıştı. "Geçti." dedim. "Sana bitki çayı yapıp geleceğim." dedi. Gülümsedim.

Benim için yapacaktı, belki de ilk defa.

"Seni bırakamıyorum." dedi. Bu sefer ben yaklaştım ve dudağımı dudağına bastırdım. Sonrasında ise geri çekildim. Zor da olsa yanımdan kalktı ve gülümseyerek kenara geçti.

Saat gece 5'ti ve bu saatte benim için bitki çayı yapıyordu.

"Yaptım güzelim." Yavaşça beni kaldırdı ve tepsiyi yanıma koydu. "Ilık olsun öyle iç bebeğim." Başımı salladım.

Bitki çayını içtikten sonra geri uzandım ve derin bir uykuya daldık.

Yavuz'un boynuma ve dudağıma kondurduğu öpücüklerle uyanmıştım. Gözlerinde baskın bir şehvet vardı. "Seni özledim." dedi.

İkimizde daha fazla dayanamayacaktık.

"Bende."

-

İki gün mükemmel geçmişti ve bugün eve dönecektim.

Yada dönecektik.

Bugün her şeyi abime açıklayacaktık, sonu her ne olursa olsun açıklayacaktık. İki gündür düşünüyorduk ve eninde sonunda öğreneceğini biliyorduk.

Bizden duyması daha iyiydi.

"Abimin yapacaklarından korkuyorum." dedim. Gülümsedi. "Sorun yok bebeğim, her şeyi göze alarak çıkıyoruz." Başımı salladım.

"Hastanelik olmasam iyi." dedi ve güldü. Bende gülümsedim. "Umarım." Ve gelmiştik. Arabadan indik ve el ele dairenin önüne geldik.

Yavuz bana baktı. "Bebeğim, sonu ne olursa olsun-" diyeceği sırada sözünü kestim. "Asla bırakmayacağım Yavuz, asla."

Kapıyı çaldık. Abim bizi gördüğünde gülümsedi fakat gözleri ellerimize indi. Kaşlarını çattı ve bana döndü. "Ne oluyor burada?"

"İçeri geçelim." dedim. Abim kenara çekildi ve içeri geçtik. Siniri yüzünden okunuyordu. "Abi biz sevgiliyiz." Direkt söylemiştim. Abim inanamıyordu.

Yavuz başını salladı. "Ne diyorsun Melin!" dedi abim. Sonrasında ise Yavuz ayağa kalktı. "İlişkimiz var, uzun süredir." dedi. Abim yumruk yaptığı elini sertçe Yavuz'a geçirdi.

Kendinden geçmiş gibi defalarca kez vurdu. Abimin önüne geçsem bile bir fayda etmedi. "ABİ BIRAK!"

"SİKERİM SENİN ARKADAŞLIĞINI! KARDEŞİME YAN GÖZLE BAK DİYE Mİ SENİNLE DOSTUM LAN BEN!" diye bağırdı.

"Seviyorum Serhat." dedi. Ağzı yüzü kan içinde kalmıştı. "Abi çekil!" dedim. Zorla da olsa geri çekildi. Ağlıyordum. Canı fazlasıyla yanıyor olmalıydı. "İyiyim." dedi fakat defalarca kez öksürdü.

Şuan kanlar içinde kalan bedeni ne kadar iyi olduğunun göstergesiydi.

"Sikerim oğlum seni!" Abim bir daha yöneldi fakat engel oldum. "Abi, seviyoruz birbirimizi." dedim. Başını iki yana salladı ve sinirle güldü.

"NASIL BİR SEVGİ LAN BU! O BENİM DOSTUM AMINAKOYAYIM! SEN BENİM KARDEŞİMSİN!" diye bağırdı. Yavuz zor da olsa ayağa kalktı. "Siktir olup git bu evden, eğer seni Melin'in yanında bir daha görürsem gebertirim." dedi abim.

"Buna engel olamayacaksın Serhat, onu asla bırakmayacağım." Abim ne ara olduğunu bilmediğim bir hızla Yavuz'un yüzüne sertçe bir yumruk daha geçirdi ve Yavuz yere düştü.

Yavuz'a yöneldim. Bir şey diyemiyordum. Yavuz ayağa kalktı ve başını salladı. "Geleceğim." dedi.

Yürüyemiyordu. "Siktir git." dedi abim. Yavuz evden çıktığında abimle birlikte kalmıştık.

"Onu geçtim, sen nasıl yaptın?"

Abimin Arkadaşı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin