B|27

450 15 3
                                    

Gözümden bir damla yaş düştü, normalde ağlamayacaktım fakat dayanamıyordum. Babam sarıldığında ona sarılmadım. Sadece bekledim, pişman olmuş olsa bile bu yaptığı hataları bastırmıyordu. Bastıramazdı.

Babam evden zor da olsa çıktığında Yavuz bana döndü.

"Bir daha onun yanında ağladığını görmek istemiyorum."

Yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. "Senin üzülmeni görmene dayanamıyorum, keşke seni üzecek her şeye engel olabilsem. Seni çok seviyorum bebeğim."

-

[2 ay sonra.]
Melin.

Bugün babama gelmiştik.

Babam ikna etmek için çabalamıştı ve onu üzemezdim. Bunun için gelmeyi kabul etmiştim ve Yavuz'da beni yalnız bırakmamıştı.

İzel'i ise odalardan birine yatırdıktan sonra bebek telsizini yanına koymuştum. Uyuyordu.

"Geldiğin için teşekkür ederim Melin, eğer istersen Derya'da seni görmek istiyor fakat zorlamıyorum. İstemeyebilirsin kızım." Derya annemden sonra evlendiği kadındı.

Yavuz'a döndüm. Başını salladı, kabul etmemi istiyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse nasıl biri olduğunu merak ediyordum. Ve bunu söylememi beklemezdim fakat babam gerçek anlamda pişmandı.

"İstiyorum, gelebilir." dedim. Babam üstüme iki ayda fazlasıyla titriyordu. Geçmişte yaptığı hatalar olsa bile bu zamanı etkilemesine izin vermeyecektim.

Ona geleceğimi söylediğimde sevinçten havalara uçmuştu. İstisnasız her hafta birkaç gün geliyordu ve eve geri dönüyordu. Her geldiğinde ise benim gelmemi söylüyordu.

En sonunda bunu kabul etmiştim ve gözleri dolacak kadar mutlu olmuştu. Onu üzmek istemiyordum.

"Teşekkür ederim kızım."

Eve geldiğimizden beri bir şey isteyip istemediğimi soruyordu. Akşama ne istediğimi yada şimdi ne yemek istediğimi merak ediyordu.

Evi iki katlıydı ve iki tane hizmetli çalışıyordu.

Kapı çaldığında Derya abla geldiyse nasıl bu kadar hızlı gelebildiğini merak etmiştim. Sanırım buralardaydı. Babam kapıyı açmaya gittiğinde Yavuz titreyen elimi tuttu. "Sakin ol güzelim, yanındayım." dedi. Gülümsedim. Boynuma küçük bir öpücük kondurdu.

O sırada içeri girdiler. Derya ablayı görmüştüm fakat uzun zamandır görmüyordum. Beni gördüğünde içten bir şekilde gülümsedi ve yanıma geldi.

Ayağa kalktım ve sarılmasına izin verdim. Sonrasında ise geri oturdum. "Hiç değişmemişsin, nasılsın Melin'im?" diye sordu. "Teşekkür ederim, iyiyim. Siz?"

"İyiyim bende, kızın olmuş. Hayırlı olsun güzel kızım." Sadece gülümsedim. "Sende hoşgeldin oğlum." dedi Yavuz'a.

"Hoşbulduk efendim."

"Seni gördüğüme çok sevindim Melin. Baban buraya geleceğini duyduğunda dün mutluluktan uyuyamadı. Bizi çok mutlu ettin." Gülümsedim. "Bunun farkındayım." dedim.

İzel'in ağlama sesini duyduğumda Yavuz'la aynı anda ayağa kalktık. "Ben bir bakayım." dedim ve odadan çıktım. Yavuz'da arkamdaydı.

Babama gelişimi abim duyduğunda sevinmemişti fakat benim üzülmemem için bir şey söylememişti.

İzel'in yanına gittim ve kucağıma aldım. Yavuz geldi ve kapıyı kapattı. Sonrasında ise kucağıma yatırdım ve emzirmeye başladım.

Yavuz yanıma geldi ve dudağıma sert bir öpücük kondurdu. Gülümsedim. "Çok güzelsin, dayanamıyorum."

"İzel, güzel kızım benim." Sonrasında ise İzel'le konuşmaya başladı. Yavaştan uykum geldiğinde esnedim. Gece İzel uyutmuyordu ve bu yüzden uykusuz kalıyordum. İzel'i emzirdikten sonra yatağa geri yatırdım.

"Sende uyu bebeğim, ben idare ederim." dedi. "Babamlara ayıp olmaz mı?" diye sordum. "Sen yeni annesin bebeğim, ayıp falan da olmaz. Sen dinlen, gelirsin uyandığında."

Başımı salladım. Yavuz yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. Boynumdan öptü ve sonrasında ise geri çekildi. "Hadi yat yoksa bırakmayacağım." Güldüm.

Odadan çıktığında bende kendimi uykunun kollarına bıraktım.

-

Uyandım ve içeri geçtim. Yaklaşık 3 saat uyumuştum. "Günaydın güzelim." dedi Yavuz. Herkes aynısını tekrarladı ve koltuğa geçtim. Akşam yemeği hazırlanmıştı.

"Melin nasıl söylenir bilmiyorum ama.. bizde kalmak ister misin? Yani bunun için zorlayamam, eğer istemezsen.. Bilmiyorum, kalmak ister misin?" Bu soruyu beklemiyordum.

Kırmak istemiyordum fakat onlarda kalmak çok garip geliyordu. Yavuz bana baktı, kalmamı istiyordu. Aslında onun istediği şey babamla vakit geçirebilmemdi, üzülmemi istemiyordu.

"Bilmiyorum." dedim. Derya abla başını salladı. "Burası senin de evin Melin, kalmanı ve bizimle -özellikle babanla- vakit geçirmeni çok isterim kızım. Tabiiki istersen." dedi. Başımı salladım, sanırım bir gün idare edebilirdim.

"Tamam." dedim. Babam yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. Bugüne kadar sarılmamıştım fakat bugün kollarımı ona doladım. Duygusaldım ve bu yanımı kullandığını düşünmek istemiyordum.

Sanırım ciddi anlamda pişman olmuştu. Şayet şuan omzumda ağlıyordu. Babam benden ayrıldığında Yavuz konuşmaya başladı.

"Bebeğim, sen burada kal. Sabah işe gideceğim, ben eve gideyim." dedi. Başımı salladım. "Yemeğini ye, sonra gidersin." dedi babam. Yavuz başını salladı.

Yemeğimizi yedik ve sonrasında Yavuz benimle ve İzel'le vedalaşıp gitti.

Şimdi ise saat 12'yi geçmişti. Babamlara söyleyip yanlarından kalktım. Uykum vardı.

İzel'de huysuzlanınca yanına uzandım ve birlikte uykuya daldık.

Fakat yaklaşık 3 saat sonra telefon çaldı ve uyandık. İzel ağlıyordu. Telefonu açtıktan sonra İzel'i kucağımda sakinleştirmeye çalışıyordum.

Yabancı numaraydı.

"Efendim?" dedim. Bir süre kalabalıktan çıkan ses geldi. Sonrasında ise bir adam konuştu.

"Siz Yavuz Aydoğan'ın eşi misiniz?" diye sordu. "Evet, bir şey mi oldu Yavuz'a?" dedim endişeyle.

İzel'i yatağa bıraktım ve içimdeki kötü his yerini aldı.

"Yavuz Bey trafik kazası geçirdi, şuan ise .. Hastane'sine gidiyoruz. Durumu kritik."

Abimin Arkadaşı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin