Cursed Shop ¦ taekook

17

3 yıl sonra...

İlahi bakış açısı.

Taehyung deliğinin arasına giren sertliği, orada turlayan, ayağa kalktığında yere damla damla dökülen meniyi hiç sevmiyordu. Ama bu seks yapmasına engel olmuyordu.

Her şeyi unutmuştu. Artık her şey sadece bir hayal ürünü olarak kalmıştı. Arkadaşlarında anılar devam ediyordu fakat bu konuyu asla taehyungun yanında açmıyorlardı. Zavalı çocuk çok fazla şey yaşamıştı.

İlk başlarda hoseoka "hayal ürünü" olan anılarından hiç bahsetmemişti ama nedense birden bire beyni yaladığı onca şeyin bir hayal olduğuna inandırmıştı zavallı taehyung gördüğü hayalleri bir bir Hoseoka anlatı. Psikiyatrisde onunla aynı fikirdeydi, böyle doğa üstü bir şeyin yaşanması mümkün değildi.

İki yılın sonunda tedavileri bitmişti. İşinden çıkmış artık barda çalışmaya başlamıştı. Hayır, yaptığı şey fahişelik değildi o sıradan bir çalışandı sadece.

O zamanlar taehyungun aklı seksde bile değildi. Bir garip hissediyordu. Sanki bitkisel hayataymış gibi...

Artık çoğu duygusu ortadan kalkmıştı. İlaçlarının dozu gün geçtikçe azalıyordu ama nafile...

Tek hissettiği şey bir yanının yanıldığı, bir yanının eksik kaldığıydı.

Seks yaptığı adamın altından kalktı. Adam, seksin ortasında oldukları için garip bir bakış attı ama taehyung hiç umursamadan duşa girdi.

Suyu açıp kapıyı arkasına döndü. Omzunda gezinen elleri hissetti. Sesini çıkarmadı. Suyun ve ellerin akışı hızlandı. Adam dilini devreye sokmaya başladı. Taehyungun boynundan başlayıp tüm bedenini ele geçirdi.

Penisini, esmerin deliğine doğrultu. Esmer olan tam o an kendinden iğrendi. Arkasını döndü ve adamı omuzlarından ittirdi.

"Git, GİT, GİT, GİT,.." nedenini bilmediği bir şekilde adamı omuzlarından ittirip, bağırmaya başladı. Şok olan adam hızlıca evi terk etmeye başladı.

Yıllar ardından ilk defa kendinden tiksindi taehyung. Saatlerce suyun altında kaldı.

...

Duştan çıktıktan hemen sonra kendini dışarı atmıştı. Beyni alak bullaktı. Adımları bir o yana bir bu yana doğru gidiyordu. Onu dışardan izleyen biri "çok içmiş" diye yorumlardı.

Sanki önceden çok iyi bildiği yolları yürümeye başladı. Sanki hiç sonu olmayan yolları yürüyordu. İçinden bir ses "devam et, devam et!" diye bağırıyordu.

Cebinden cep telefonunu çıkarıp şarkı açtı. Oldukça sakindi. Ortam ister istemez romantize oluyordu. Taehyung hiç bir şey hissetmiyordu lakin güldü. Dudakları kıvrıldı. İçinden ne yalancı bir gülüş diye geçirdi.

Bir evle karşılaştı. Detaylıca bakmaya yüzü varmadı. Korktu. Korkmasına rağmen titrek adımlarla devam etti. Kapının önünde durdu. Açıp açmamak konusunda oldukça kararsızdı. Ne yapmalıydı? Uzun bir süre sonra kapıyı açtı. Tanıdık bir yerdi. Çok tanıdıktı. Sanki hayalinde gördüğü bir yere benziyordu. Uzun süre boyunca düşündü. En sonunda içeri doğru bir adım attı. Bir adım daha. Ve bir adım daha...

Ardından kapı hızla kapandı. Korkuyla arkasını döndü. Işıklar yanıp sönmeye başladı. Başı döndü. Korktu.

...

Gözlerini açtığında kendini bir ormanın içinde buldu. Garip bir şekilde gözlerinden yaşlar dökülüyordu. Buraya daha önce gelmiş miydi?

Üzerinde garip kıyafetler vardı. Bu bir şaka olmalıydı. Ormanın içinde sanki yollu ezberlemiş gibi yürüyordu.