4

462 40 0
                                    


Sabah, hiç alışık olmadığım şekilde erkenden kalktım. İçimde bir sıkıntı vardı. Belkide o adını bilmediğim değişik yaratıkla anlaşma yapmayıp ölmeliydim.

Onu yaralamaya veya öldürmeye çalışmak gereksiz efor* harcamaktı.

Efor*: Efor harcamak, genellikle belirli bir amaca ulaşmak için gerekli olan çaba veya enerjiyi ifade eder. Bu çaba fiziksel veya zihinsel olabilir.

Oturduğum yatağımdan kalktım ve onun dün kaldığı odaya yavaş ve ürkekçe ilerledim. Kapıyı yavaşça açtım. Gördüğüm oyuncak ile bir 'oh' çektim. Tekrar odama adımlanıp uzun zamandır elime almadığım telefonumu alıp açtım.

Tonlarca arama vardı. Hepside arkadaşlarım ve işten birkaç kişiydi.

Olayları nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Açıklamamam lazımdı. Fajat bunu içimde tutamazdım.

Jimini aramaya karar verdim.

"alo?"

"alo-? Taehyung sen ne yapıyorsun ya!? Meraktan öldük! Polisi arayacaktık eğer aramasaydın!"

"jimin ben öz-"

"bekle evine geliyoruz."

Ve arama kapanır... Ne yapacaktım ben şimdi. Oyuncağı saklamalıydım. Eğer onlara olanları anlatırsam, bizi duynayacağı bir yere, anlatmazsam görmeyecekleri bir yere...

Ayrıca eğer onlara gerçekleri anlatmayacaksam iyi bir bahanemde olmalıydı.

Koşarak oyuncağın olduğu odaya koştum. Elime aldığım gibi kapı zili çaldı. Kocaman bir lanet okudum. Evlerimiz arasında çok kısa bir mesafe vardı. Kolarak odanın içindeki banyoya girdim ve lavabo dolabına koydum.

Koşar adımlarla dış kapıya doğru ilerledim. Şıçmıştım. Ne yapacağım hakkında en ufak fikrim yoktu.

Kapıyı açtığım gibi; ağlayan bir jimin, anlını ovuşturan yoongi ve bana kınayan bakışlar atan seokjin ile karşılaştım.

"sizi habersiz bıraktığım için çok özür diler-" omzuma çarparak geçen seokjin ile sustum. Hepsi içeri adımlandı. Ben ise dış kapının orada, aynı şekilde dikili kalmıştım.

Hayır, zihnim berbat haldeydi. Birilerine bir bokları dökmem lazımdı. Psikologa veya psikiyatriste de gidemezdim beni 'aklını kaybetmiş' diye yorumlardılar.

Aşırı korkuyordum. Tüm olumsuz duyguları yaşıyordum. Kendimi güvende hissetmek istiyordum. Buna ihtiyacım vardı.

Kapıyı kapatıp, ayaklarımı yere sürerek içeri girdim. Gözlerimi yerden çekmedim. En uç köşeye ilerleyip oturdum.

Derin bir nefes aldım. Hepsinin benden bir açıklama beklediğinin farkındaydım.

"öncelikle üzgünüm... Belki inanmayacaksınız ama..." sertçe yutkundum. Hala emin değildim. Bunu yapmalımıydım? Elimi şakaklarıma götürüp ovuşturdum. "... Oyuncak lanetli çıktı."

"NE!?"

"Şaka mı?!"

Sözlerime ağlayarak devam ettim. "yemin ederim siz gittikten sonra onu çöpe attım. hata apartman çöpüne. Ama geri uyandığımda kutu aynı şekilde masadaydı."

Bakışlarım hala yerdeydi ve ağlıyordum. Olabildiğince kısık sesle anlatıyordum. "kutunu içine baktım ilk boştu... Sonra... O bir insandı! Beni öldürmekle tehtid etti."

"taehyung siktir git! Aralıksız uyumuşsun rüya görmüşsün yine."

"yalan söylemiyorum cidden hyung... Lütfen sesiz olun duyabilir."

"ben taehyunga inanıyorum."

"siktir git yoongi. Masallarda falan mıyız?"

"niye seokjin? Evrenin sonsuz olduğunu, hiç görmediğin hücrelere ve olmayan beynine inanıyorsun? Bu niye imkansız olsun?"

"bende taehyunga inanıyorum. Fakat bu inanç; inançtan çok taehyunga olan güvenim." dedi jimin.

"anlat. Dinliyorum seni." seokjinin emri ile konuşmaya başladım.

(...)

Onlara her şeyi anlatım. Bilmiyorum belki hata yaptım fakat için şu an daha bir ferahtı. Seokjin hala inanmıyordu ama benim yalan söylemeyeceğimi düşünüyordu. İnanmaya çalışıyordu.

Roxx; seokjin taehyungun yalan söylemeyeceğini biliyor ve ona az da olsa inanıyor fakat böyle bir şeyin gerçekleşmesine ihtimal vermediği için inancını yüksek tutamıyor.

Gece benimle durmak istemişlerdi fakat bu uygun olmazdı.

Balkonda oturmuş güneşin batmasını bekliyordum. Oldukça korkuyordum. Duyma ihtimali vermesemde hayat ihtimallerle kuruluydu.

Elimi ağzıma götürüp tırnaklarımı yiyip bir yandan da bacaklarıma aarılıyordum.

Ölmeye veya yaşamaya hazırdım.

Aniden aklıma gelen şey ile banyoya koştum. Onu küçük bir dolaba koymuştum. Dönüşürse baya sorun olurdu. Onu dönüşmeden hemen oradan çıkarmalıydım.

Koşarak girdiğim banyodaki dolabı açtığım gibi oyuncağı çıkardım ve yatağına koymak için yatağına doğru ilerledim. Bir dizimi yatağa yerleştirip, yatağa eğilip, onu yatırdım.

Ani gelen parlamayla gözlerimi sımsıkı kapatım. Siyah ve beyazın hakim olduğu bir parlamaydı. Işığın gittiğini hissetim ve gözlerimi açtım.

Tanrım... Neredeyse üzerindeydim. Gözlerimi kocaman açılmıştı. Büyük ihtimalle yanaklarımda kızarmıştı.

Soğuk ve cansız yüz ifadesi ile bana bakıyordu. Hızlıca bulunduğum pozisyondan, ayakta olduğum pozisyona geçtim.

"kimseye benden bahsetmedin değil mi?" yataktan kalktı ve önüme geçti. Çok yakındık.

Terlemistim. "hayır." yan bir şekilde sırıttı. "emin misin." gergin bir şekilde hızla başımı salladım.

Boynumdan tuttu ve beni duvara doğru itti. Beni boğan ellerinden kurtulmaya çalışıyordum. "seninle bir anlaşma yaptık. Canın bu kadar mı değersiz ha?"

Gözlerim dolmuştu. Nerden haberi olmuştu. "l-lütfe... Öhöm... L-lütfen di-nle..." ne anlatacaktım ki.

"mal arkadaşın odada söylenmeseydi haberim olmayacaktı."

Başım acayip dönüyordu. Kelimelerini şeçemiyordum. "l-ütfen..." gözümden bir yaş süzüldü. Ve ardı kesilmedi.

Ellini yavaşça boynumdan çekti. Hemen yere çöküp, boynumu tutarak öksürmeye başladım. Neredeyse ölecektim. Bu pislik beni öldürecekti!

Önüme eğildi. "senden bir açıklama beklemiyorum. İlk sen ardından arkadaşkarın ölecek. Sensizde devam ederim. Hep ettim!"

"öz-ür dile-rim öhöm..."

"önceden dediğim gibi bir önemi yok. Seni o gün öldürmeliydim."

Artık her şey için çok geçti. Kendimi kendim batırmıştım.



Gelecek bölümde ne olacakkkkkk

Taehyung sen kaşındım amk ben korkudan bir adım bile atamazdım sen ne yaptın yaaa

" Rox:----------"  bu benim ara konuşamam fikrimi belirtmek ya da başka şeyler için kullanıcam

Jsjsjs*

Jsjsjs*: mdmsmsmsmmsms

Bunuda bir şeyleri açıklamak için kullanıyorum.

Eforu çoğunuz biliyorsunuz ama bilmeyenler için açıklamak istedim. Ayrıca bazı kelimelerde de bunu yapacağım kültürleniriz(?)

Yine düzenleme yoookkk yazım yanlışı veya noktalama yanlışı varsa sorryyy

Cursed Shop ¦ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin