⛓️ 9. Bölüm

293 40 27
                                    

Hyunjin'den

"Felix sevgilin mi yoksa?"

"Ne saçmalıyorsun sen!?" Sinirle dişlerim arasından tıslayarak konuşurken boğazımdaki bıçağın baskısını arttırmıştı. Bıraksam kafasında kurduğu şeylere inanıp burada boğazımı kesecekti.

Hiç beklemediği bir anda bileğinden tuttuğum elimi boğazına götürüp sıktığımda dikkati dağılmış, bende bundan yararlanarak elindeki bıçaktan kurtulup sırtını sert bir şekilde koltukla buluşturmuştum. Öfkeli gözleri bir an olsun gözlerimden ayrılmazken diğer elimide boğazına sarıp bir süre nefessiz bıraktım hareketlerini kısıtlamak adına.

Bu kadar kıskanç olduğu aklımın ucundan geçmezdi. Sırf rüyamda sayıkladığım bir isim yüzünden boğazıma bıçak dayaması...

"Onu öldüreceğim."

"Kes sesini! Olmayan birini mi öldüreceksin!?"

"Bırak beni!" Altımda kurtulmak için çırpınmaya devam ederken boğazını bırakmadan koltuktan kaldırıp yere itmemle arkaya doğru sendeleyerek kalçası üstüne düştü. Üzerine doğru ilerlediğimde gerilemek yerine başını dik tutmuş, sırıtmıştı.

"Canın acıdı değil mi?" Sorduğum soruyla sırıtması genişlerken gömleğinin yakasından tutup yerden kaldırmıştım. Artık canının yandığında aldığı zevkten dolayı sırıttığını anlayabiliyordum.

"Kırmızı kapılı odayı merak ediyordun değil mi?" Hala yakasından tuttuğum Yongbok'u geri geri yürüterek salondan çıkarıp koridorda ilerlettikten sonra elim kırmızı kapının kulbunu bulduğunda kapıyı açıp Yongbok'u da içeri itmiştim. Yine sendeleyerek kalçası üstüne yere düşerken tam karşısında dikilmiştim.

Gözlerini kırmızı ışığın aydınlattığı odanın içinde gezdirirken sırıtarak tek dizimi yere yaslayıp önünde çömelmiştim. Sırasıyla odanın sağ tarafındaki yuvarlak yatağa, yuvarlak yatağın hemen solundaki normal büyük yatağa, ardından üstü kırmızı çarşafla kapatılmış çivili yatağa bakmıştı.

"Nasıl oda?" Sorduğum soruyla gözleri beni bulmuş kafasını sağa doğru yatırmıştı. Kırmızı ışığın altında beyaz teninin aldığı renk büyüleyiciydi.

"Bıçak yok mu?" Sorduğu soruyla çenesinden kavrayıp yüzünü sağımızda kalan duvara çevirdiğimde gördüğü bıçaklarla dudağının kenarı yukarı doğru kıvrılmıştı. Bıçak hastası.

"Sevdim."

Başta ne için dediğini anlamasam da sonradan oda için söylediğini anlamıştım. Saniyeler geçtikçe kendimi tutmakta zorlanıyordum. Gözleri gözlerimde, nefes sesini bile duyarken üstüne atlamamak elde değildi. Onu istiyordum. Her zerresine kadar.

"Yongbok... Buradan," çenesindeki elimi sıkarak kendime doğru yaklaştırırken eklemiştim "bayılmadan çıkartmam seni."

"O kadar yakabilir misin canımı?" Alayla sormasına rağmen merakta sezmiştim ses tonunda. Kendime oldukça yaklaştırmamdan dolayı elleri omzuma tutunurken boynuna doğru eğilerek kulağının hemen altından dilimi teniyle buluşturmuş, çenesinin altından ıslak bir yol alarak dudaklarına kadar gelip küçük bir öpücük kondurmuştum.

"Bizzat yaşayarak bunu öğrenebilirsin."

Kolları boynuma dolandığında mesajı alarak elim tekrar gömleğinin yakasını bulmuş ve çekiştirerek yerden kaldırmıştım. Yuvarlak yatağa kadar götürüp fırlattığımda yatakla bütünleşmişti sırtı. Gözleri anında tavandaki aynayı bulurken duvarda asılı birkaç eşyayı alarak yanına dönmüştüm.

"Soyun." Elimdekileri yatağa bırakıp odanın köşesindeki mini buz dolabına ilerlerken söylediğimle boş boş bakmış, ardından ellerini gömleğinin düğmelerine götürerek teker teker açmaya başlamıştı.

Sadist ile Mazoşist / Hyunlix (Masum Psikopat 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin