Gözlerim panikle ve korkuyla kocaman açılmıştı. "Ben Pearl Briella Bagshot! Şimdi bana yılı söyle!" Bağırdım.
"1899." Kısaca söyledi, ses tonu nötrdü.
"Çok kötü çok kötü! Zaman tılsımını çalmış olabilirler! İyi ama benim zihnim nasıl 16 yaşımdaki zihnimle aynı?! Yoksa...vision..." Gellert'e baktım.
"Zaman tılsımını biliyor musun?" Kaşları iyice çatıldı.
"Ağabey..." Onun gerçekten kuzenim olduğunu farkettiğimde gülümsedim. "Tehlikede değil...en güvenli yerdeyim..." Lafım üzerine Gellert yumuşamış olacak ki asası hafif eğildi.
"Kafamı karıştırıyorsun..." Dedi Gellert.
"Tılsımı...bende hiç denedin mi?" Gellert şaşkınca baktı, kitaba gidip tılsımı boynuma geçirdim ve tılsım sanki sahibini bulmuş gibi parladı. "Bu bir vision ama gerçeklikle birbirine girmiş...Merlinin orada işler iyi değil gibi..." Söylendim.
"Merlin'i tanıyor musun?!" Şaşkınlıkla sordu.
"Evet, onunla visionda iletişime geçmiştim."
"Bende...ama nasıl-"
"Vision işte, sana geleceği, bana geçmişi gösteriyor." Gellert şaşkınca baktı. "Önce bana geçmişi anlat, bende sana geleceği." Dedim. "Mesela burası neresi?" Gellert bir süre sessizliğini koruduktan sonra konuşmaya başladı.
"Ailem katledildikten sonra senin annen ve babanda beni korumak için buraya çağırdılar, şans eseri kütüphanede araştırma yaparken Merlin'in kitabıyla bu tılsımı buldum. Ve bedeninde bulunduğun kişi sen değil, senin ablan." Lafı üzerine şaşırdım.
"Nasıl yani?"
"Annen bir kız çocuğuö daha olursa adını Pearl koyacağını söyledi, ikinci ismini de Briella koyan benim... Bir dakika, ablan olduğunu bilmiyor muydun?" Sordu.
"Ablamın adı ne..."
"Selene Astrid Bagshot." Sonra gözleri kocaman açıldı. "Yoksa..."
"Ben...ilk defa duydum..." Lafım üzerine ağabey Gellert kaşlarını çattı. "Araştıracağım..." Gellert'in gözleri doldu.
"O... Sen doğmadan ölecek..."
"Benden önceki sahibi Selene... O zaman ben tılsımın son sahibiyim..." Ben düşüncelere dalmıştım bile ancak sohbetin devamı gelmeden gözlerim karardı ve tekrar düştüm. Uyandığımda hala lavabodaydım, başım ağrıyordu ve birşeyleri idrak etmeye çalışıyordum. Tekrar elimi yüzümü yıkadım ve iğrenç bir baş ağrısıyla oradan çıktım. Koridorlarda kimse yoktu, saatin gelmiş olanileceği endişesiyle büyük salona koştum. Başım ağrıyordu, beş ders ekmiştim ve şimdi Tom ağzıma sıçacaktı... Gizlice girdim ve arka sıralardan bir yere oturdum. Beauxbatons'dan öğrenci açıklanmıştı, içeri girdiğimdeyse Durmstrang öğrencisi seçildi. Son olarak Hogwarts'tan öğrenci seçiliyordu. "Hassiktir..." Baş ağrım ve mide bulantımla cebelleşirken küfrettim, Albus açıkladı; Tom Riddle!
Tom'un şaşkın bakışlarını oturduğum yerden görebiliyordum, bizim çetenin hepsi şaşırmıştı. Tom kürsüye çıkmadan önce Dumbledore'a bir yanlışlık olup olamayacağını sordu ve sonuç itibariyle Hogwarts'ın turnuvadaki temsilcisi seçildi. İçinden bana sövdüğüne emindim çünkü onun adını koyanın ben olduğunu bildiğinin farkındaydım. Dehşet verici baş ağrımın ardından salondan çıkıp hastane kanadına gittim, kimse yoktu. Herkes büyük salonda kutlama yapıyordu, bende wiggenwild iksirini aradım, bulunca da içtim. Ağrı kesinlikle geçmiyordu, artık gözlerimden yaşlar geliyordu...ve tekrar gözlerim karardı, en azından bu sefer hastane kanadında bayılmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tılsım •Tom Marvolo Riddle•
FanfictionPearl Briella Bagshot, Grindelwald'ın küçük kuzeni. Uzun, hafif dalgalı, platin sarısı saçları, soluk teni ve buna rağmen pembe burnu, dudakları, yanakları, buz mavisi gözleri olan güzel, çekici, zeki ayrıca güçlü bir kız. Ailesine, akrabalarına, k...