"Mesela, Friedrick öldü mü?" Soru karşısında kalmıştım.
"Gözünün önünde öldü- O yaşamıyor değil mi?" Korka korka sormaya çalıştım.
"Rüya tılsımı..." Gözlerimi kapattım. Anlaşılan Tom'un Rüyasına da girmişti.
"Pekala, bir sorun çıkmadığından korkarak hemen söylemedim ama yemin ederim saklamak için bir sebebim bile yok!"
"Neden söylemediğini anlıyorum, endişelenme...ama bu kadar beklemeye gerek yoktu Pearl. Şimdi de bize sardı, eline ne geçti?" Kafamı yavaşça salladım.
"Ben-"
"Herşeyi eline yüzüne bulaştırıyorsun, kendine gel artık, yeter bu kadar oyun! Daha ne kadar sorun çıkaracaksın? Ne kadar emirlerime karşı geleceksin? Yeter bu kadar saygısızlığın! Daha fazla müsamaha göstermeyeceğim sana, bundan sonra sen kendine gelene kadar hiçbir yandaşımdan farkın yok!" Tom'un sözleri üzerine gözlerim doldu, kafamı dik tutmam gittikçe zorlaşıyordu. Abraxas elini omzuma koydu, bana destek olmaya çalışır gibi. Tom'un gözleri önce Abraxas'ın eline sonra Abraxas'a kaydı ardından bana baktı. Kaşları hala çatıktı. "Kafanı toplarkende çevrende arkadaştan başka bir ilişkin bulunmasın." Dişlerimi sıkarak ona baktım, göz yaşım akmasın diye savaş veriyordum. Tom'un lafı üzerine Abraxas elini üzerimden çekti.
"Peki, neden burada toplandık?" Cesaretimi toplayarak sordum, yaşanan olayı görmezden gelmeye çalıştım.
"Bir plan yapmalıyız." Dedi Tom.
"Akşam uyuyunca vision da 'onunla' iletişime geçerim, daha sonra sana anlatırım." Diye cevpladım.
"Herşeyi anlatacaksın."
"Tamam, anlatacağım ancak birşey soracağım, Riddle." Tom tek kaşını kaldırdı. "Bu baykuş olayı ile bir alakası var mı?"
"Ha o mu? Sen bana herşeyi anlatmaya karar verdiğinde olur ama-"
"Friedrick'in tehdit ettiğini söylesen de olurdu." Göz devirdim, Tom'a arkamı döndüm, kollarımı kavuşturdum ve içeriden çıkmak için yöneldim.
"Çocuk gibi trip atmayı kes, önemli birşeyle uğraşıyoruz." Tom'a döndüm, son kez baktım. Aklımı toplamayı geç, daha çok sinirlenmiştim biliyorum, inatlaşacaktım. Siklemeden önüme döndüm ve çıktım. Tom'un burnundan soluduğunu tahmin ediyordum.
Herhalde Abraxas peşimden gelecekti ki; Tom'un sesini duydum."Boşver gitsin, madem öyle kendi kendini korur o." Çocuk gibi trip atıyorsun diyen kim onu göreceğiz, Tom. Kargaşa zaten bitmişti, bende hızla Morgana ve Dorea'yı bulmaya, Avlu'ya gittim. Aslında benim için tehlikeli olabilirdi ama profesörler alarma geçmişti, üstelik öğrencileri rahat bırakmışlardı bile.
Morgana'yla Dorea'yı, Pruitt ve Potter'la bulmuştum. Avlu da oturmuş sohbet ediyorlardı, yanlarına gittim."Selam Pearl." Dorea gülümseyerek konuştu.
"Napıyorsunuz?" Sordum.
"Oturuyoruz, sohbet ediyoruz. Klasik." Cevapladı Morgana, onlara ortak olarak sohbet etmeye başladım. Bir süre sonra Dumbledore yanımıza geldi.
"Nasılsınız çocuklar."
"Teşekkürler profesör Dumbledore." Potter gülümseyerek konuştu, diğerleri de benzer cevaplar verdi.
"Pearl'ı bir süreliğine ödünç alabilir miyim?" Diye sordu Albus, ardından yanına gittim.
"Bir sorun mu var profesör?"
"Evet, ne yazık ki... Seherbazlar yarın sabah okula geliyor, bu olayın ardını araştırmak için. Çünkü büyük birşey olabileceğinden şüpheleniyoruz, sabah akşam uyanık olanlar olacak ona göre seni uyarayım dedim, önemlisin en ufak şeyde elden gitmen sıkıntı olur." Dedi, kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tılsım •Tom Marvolo Riddle•
Hayran KurguPearl Briella Bagshot, Grindelwald'ın küçük kuzeni. Uzun, hafif dalgalı, platin sarısı saçları, soluk teni ve buna rağmen pembe burnu, dudakları, yanakları, buz mavisi gözleri olan güzel, çekici, zeki ayrıca güçlü bir kız. Ailesine, akrabalarına, k...