İyi okumalar..
🍃
"Elya!" homurdanıp yastığıma iyice gömüldüm ama ne fayda.
"Kız Elya!" daha fazla dayanamayıp yatağımdan fırlayıp pencereye doğru yürüdüm.
Alnımın acısıyla gözümün tekini açtım, ah duvarmış.
Yanında ki pencereyi açıp başımı aşağı sarkıttığımda her zamanki gibi Şeker teyzecimdi cırlayan kişi.
"Ya Şeker teyzecim derdin ne senin benimle?"
"Kalk kız mahalleye bir haftadır yeni aile taşındı ve biz hoşgeldin yemeğini anca bu akşam yapabiliyoruz, çok ayıp oldu çok." dediğinde cıkladım.
"Aa bak işte sabah sabah beni de kötü ettin, biz bu ayıbın altından nasıl kalkacağız benim güzel ayaklı gazetem?" dediğimde yine gelen acıyla diğer gözümü açtım, vicdansız terliğini fırlatmış.
"Sus kız terbiyesiz, hazırlanıp çabuk aşağıya in."
"Ama güzel ablam benim dükkanı kim açacak?"
"Kız ayol bir günde kitap satmayıver gari."
"Şekercim."
"Çabuk aşağıya cimcime!" lafımı bile tamamlatmasına gözlerimi devirdim.
Söylene söylene içeriye geçip tam yatağıma kendimi atacakken aşağıdan yükselen "Elya!" cırlamasıyla el mahkum duşa attım kendimi.
Üstümü giyinip daha fazla beklemeden Şekerciğime doğru yola çıktım.
Hayır bu kadın ortalığı ayağa kaldırdı ama gelip bir kapıyı açamıyor. Bir daha sert bir şekilde yumruğumu kapıya geçirecekken açılan kapıyla yumruğun istikameti değişip Cenk abimin gıdısını buldu.
Ama benim daha hayallerim vardı, ölmek için çok erken değil mi.
"Ananı seveyim! Lan bıcırık şimdi ne yapayım seni ben he söyle abim." o böyle abim deyince bir duygu selleri bastı, ne de güzel abim dedi.
"Abimsin değil mi?" dudaklarımı da yalandan büzdüğümde tamamdı hep yutardı bu numaralarımı.
"Tabii abinim lan bıcırık, gel bakalım buraya." kolunun altına almasıyla beraber yukarıya çıktık ama keşke çıkmaz olaydık.
Anam anam ne olmuş böyle buraya.
"Yol yakınken kaçsam mı?"
"Kaç abicim ama sonucunu bilerek kaç olur mu?" kınayan bakışlarımı ona atıp kolunun altından çıktım.
"Hah nerede kaldın kız bacaksız, geç şu sarmaların başına sen güzel sarıyorsun. Sarmalardan sonra da e be kızım içli köfteye başla." el mahkum başımı sallayıp sarmaların başına çöktüm.
Gazamız mübarek olsun.
"Kolay gelsin size hanımlar, bu yakışıklı işe kaçar." Cenk abimin gelen sesiyle daldığım sarmalardan göz ucuyla onu süzüp işime geri döndüm.
"Kaç tabii kaç, suçlularında gözü yollarda kalmıştı." tabii söylenmeyi unutmamıştım.
"Benimde kaçma şansım var mı Şekerciğim?" diye tatlı tatlı söylemeye çalışırken alnımın ortasına terliği yememle işime geri döndüm, bu hedefin değişmesi lazım ya artık alnım bile isyan etmeye başlamıştı.
Saatler süren savaştan çok şükür sağ salim çıkmıştık. Sadece sağ kolum tabii sol kolumda gazi olmuştu ama buna da şükürdü.
"Kuzum, sen git güzelce duşunu al bende bunları mahallede kurulan masaya götüreyim." kafamı sallayıp yanağına öpücük kondurup aşağı doğru inerken arkamdan sesi yükseldi, "Elya eğer gelmezsen gelip bacaklarını çat diye kırarım ha." acaba nereden bildi gidip uyuyacağımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN GÜNDÜZE İHANETİ
ActionHerkesin korkuyla kaçtığı adam bir kadının gözlerini bile kaçırmasından korkuyordu. Boşuna demiyordu, o onun kanına işlenmiş zehriydi.. ..... En yakın sandıklarının ihanetleriyle kavrulduğu an asıl hikayesi başlıyordu.. |Yetişkin içerikli unsurlar b...