19.Bölüm

18 4 8
                                    

İyi okumalarr :)

🍃

"Elya!" birinin kollarımı sarsarak sallamasıyla harelerimi çevirdiğimde onun hareleriyle bakıştım. "Dağ.. Dağ bu ne demek?" diye fısıldadım.

"Kalk güzelim anlatacağım." demesiyle hızla kollarımı ondan çekerek, "Yeter! anlatacağım Elya, şimdi değil Elya, arabada Elya, evde Elya. Yeter, duydun mu?! senin bana bir bok anlattığın yok, sen böyle salak yerine koymaya devam et, ben gidiyorum." onu iterek bana dolu gözlerle bakan kızın yavaşça kolundan tutarak beraberimce ayağa kaldırdım.

"Bu saygısız kız da kimdir de seninle böyle saygısızca konuşabilir?!" yaşlı kadının bağırarak söylediklerine sertçe bakışlarımı ona çevirerek, "Karısıyım!" dedim.

Ne?!

"Ne?! Dağ bu kız ne saçmalıyordur böyle?" dedi sertçe bana bakarak.

Dağ kolumu sertçe tutup kulağıma eğilerek, "B!k gidersin!" diye tısladı. Ardından bakışlarını halasına çevirerek, "Karımdan bu kız diye bahsedemezsin! karımın yanında başka bir kadının adını bile geçiremezsin hala! ona karşı saygını korumak zorundasın." dedi ve elini belime atıp kendine çekti.

Elya iyi misin?

Kalbim az önce kor alevlere atılmamış gibi heyecandan hızlanıp elimi ayağımı titretmesi de neyin nesiydi?

Bakışlarını çevrede gezdirip, "Hepinize de bugünün hesabını tek tek soracağım!" diyerek bağırdı.

Yesur ağa hızla yanımda ki kıza yaklaşacakken Dağ'ın himayesi altından çıkarak kızın önüne geçtiğimde Yesur ağanın kaşları çatılıp adımları yavaşladı.

"Orada duracaksın ağa!" diyerek dişlerimin arasından konuşmamla tam önüme gelerek, "Sakın ha bu işe karışmayasan!" diyerek bağırdı.

"Sen kimin karısına bağırıyorsun lan!"

"O zaman alacaksın karını da gideceksin buradan. İşime karışma Dağ!"

"Seni de işini de ayrı ayrı s!kerim lan!" bu cümleyi Dağ değil de benim kurmamla herkesin şaşkın ve ayıplar bakışları beni buldu.

"Sen nasıl benimle böyle konuşursun lan?!" elini kaldırdığında bana gerek kalmadan Dağ o eli tuttuğu gibi geri bükerek kırdı.

Evet kırdı.

Kulağına eğilip fısıldadıklarından sonra adam bembeyaz kesildi.

Adamı dizlerinin üzerine çökerterek, "Özür dileyeceksin!" diyerek tısladı.

Dağ..

Düşme mal!

Adam titreyerek bir şeyler mırıldandığında Dağ kolunu daha sert bükerek, "Sesli söyle lan!" diyerek bağırdı.

"Özür dilerim hanımım." demesiyle Dağ'ın dudağının köşesi yukarı kalktı.

"Yakın!" diye bağırmasıyla Ateş ve Demir'in ne ara bulduğunu bilmediğim odunlarla tam yanında ateş yakmalarıyla Dağ dizlerinin üzerine çömelip büktüğü kolu bırakarak adamın bana vurmak için kaldırdığı eli ateşe soktu.

Adam anında geri çekerken Dağ dudağını zevkle kaldırıp Ateş'in ona uzattığı sopayı alarak adamın tekrardan elini sertçe tutup ateşe sokarak üstüne sopayla baskı kurdu.

Adamın yanına Demir ve Ateş gelip kollarından tutmasıyla hiçbir tepkide bulunamadı. Acı içerisinde bağırarak, "Özür dilerim Zemheri! hata ettim ne olur affet. Al neyim var yok ama yalvarırım bırak beni." diyerek ağlayan adama ve bundan zevk alan Dağ'a baktım tekrardan.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 7 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECENİN GÜNDÜZE İHANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin