4.Bölüm

70 5 3
                                    

İyi okumalar..

                                      🍃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍃

"Elya, hadi kızım giyinmedin mi?" Şeker teyzenin bana bağırmasıyla kabinden çıkıp aynadan kendimi şöyle bir süzdüğümde taş gibi hatun olduğumu fark ettim.

Abart abart.

Sen sus.

Üstümde ki degaje yaka ince askılı saten mini elbise çok hoşuma gitmişti.

"Ay Elya kızım bu çok güzel ama Cenk kıyameti koparıverir vallahi." Şeker teyze haklıydı, Cenk abim biraz hönkürecekti ama bu elbiseye değerdi.

"Bahadır da susmaz kızım." Cennet hanımın dedikleri ile bakışlarım onu buldu.

Onu ilgilendirdiğini düşünmüyordum ama yine saygımı bozmadım, sustum.

"Ama biz onlar için yaşamıyoruz, bende çok beğendim. Eğer içine sinen buysa kesinlikle bunu almalısın." dedikleri ile hafif dudaklarım kıvrıldı.

Dudakların kıvrıldı?

Valla hafif kıvrıldı.

Ellerimi çırpıp, "O zaman bunu alıyorum." diye şakıdım.

Onlar çoktan elbiselerini aldıkları için rahattılar. Normalde ilk ben bulurdum ama ben hem bugün almayı düşünmediğim için hem de şansıma ilk defa Şeker teyze ilk mağazada elbisesini bulduğu için sona kaldım.

Bana da tutturdu sende alacaksın diye sanki evde elbise yokmuş gibi.

Dudaklarında ki tebessümle birbirlerine bakıp başlarını salladılar.

Birbirlerine bakarken gözlerinin içlerinde ki sevgi beni şüpheye düşürüyordu. Bunların bu kadar kısa sürede birbirlerini bu kadar sevmeleri normal değildi ama üstünde durmadım.

Ben elbisenin parasını ödeyip kapının önüne çıkınca fısır fısır konuşmaları kaşlarımı çatmama sebep oldu.

Cennet hanımın beni görmesiyle anında sustu, o susunca Şeker teyze de arkasına bir bakış atıp beni görünce dudaklarını yumdu.

"Kızım eve gitmeden yemek yiyelim diyorduk, ne dersin?" Şeker teyzenin sorusuyla kaşlarım havalandı, çok zor durumda kalmadığı sürece dışarıdan yemek yemezdi o.

"Yok yiyin siz, eve gidip biraz dinleneceğim ben."

Zorlamadan onaylayınca şaşırdım ama belli etmedim.

"Bahadır da buralardaymış, istersen sen onunla geç sen."

Ya sabır.

Kafamı olumsuzca sallayıp onların zıt yönüne doğru ilerlemeye başladım, normalde onu asla yalnız bırakmazdım ama bugün beni gerçekten kırıyordu.

GECENİN GÜNDÜZE İHANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin