7.Bölüm

54 5 11
                                    

İyi okumalar :)

                                       🍃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                       🍃

Siktir, siktir!

Gelinle damadı gördüğümden beri bakışlarımı onlardan ayıramıyordum.

Bu kadar tesadüf gerçekten fazlaydı.

Han'ın koluyla beni dürtmesiyle bakışlarım ona döndü, şaşkın bakışlarımı görünce kaşlarının çatılması bir oldu.

"Ne oldu?" kulağımı eğilip sorduğu soruya ben şimdi ne cevap verecektim.

Abartma Elya senlik bir durum yok ortada.

İç sesime göz devirip Han'a yanlış anlamasın diye bakışlarımla Dağ'ın oturduğu masayı işaret ettim.

Bakışları orayı bulunca çatık kaşlarını iyice çatıp hızla hareleri beni buldu. Göz kırparak, "Bu ne ayak?" derken bilmem dercesine omuz silktim.

"Gözüm üzerinde." diyen Han'a da gözlerimi devirdim.

Aynen işim gücüm yok adamı araştırıp buldum hatta yetmemiş gibi düğüne çağırdım.

Han, Dağ'ın masasına ters bir bakış atıp önüne döndü. Bugün bunun üzerine çok durabileceğini sanmıyordum.

Bakışlarım tekrardan Dağ'ı bulunca onun bakışları da beni buldu. Dayanamadım gözlerimle karnını göstererek nasıl oldun dercesine kafamı salladım.

Kafa sallayıp sadece hafif dudaklarını kıvırdı.

Kızım sana ne?

Asıl sana ne, sen sus.

Gelinle damat ilk dansını yaptıktan sonra horon sesleriyle düğün başlamıştı. Herkes eğlenirken Han, ben ve çocuklar mahzunca birbirimize bakıyorduk.

Han'ın kafasını göğsüme koyup saçlarıyla uğraşınca birinin yoğun bakışlarının hissiyatıyla bakışlarım tekrardan Dağ'ı buldu. Kafasını göğsüme koymuş Han'la benim aramda bakışları gidip geliyordu.

'Düşündüğün gibi bir şey yok.' dedim dudaklarımı oynatarak.

Neden ona böyle bir açıklama yaptın?

Sana ne.

Saman ye.

Salak ya.

Dağ dudaklarımı okumuştu sanırım çünkü bakışlarında ki şüphe gitmiş ama çatılı kaşları aynı şekilde duruyordu.

Ondan bakışlarımı çekip Han'ın başına başımı yaslayıp öylece oynayanları izledim bende. Takı töreni oldu, pasta kesildi ama biz hiç yerimizden canlanmadık.

Dağ'a da son bakışmamızdan sonra uğramadı bir daha bakışlarım.

Ortaya geçen Dağ'la kaşlarım havalandı. Çalan müzikle beraber oynadıkları zeybekle gözlerim de aralandı.

GECENİN GÜNDÜZE İHANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin