e.bölüm

1.1K 85 54
                                    

Yemek sessiz geçti. Yemekten sonra salonda çay içerken Canay hanım kendilerini tanıtmaya gönüllü olmayanları bana tanıttı.

Şimdi ise bana verilen odadaydım. İkinci katta çok rahat bir odaydı. Şu anlık misafir odasıydı ama ben istersem burayı düzenleye bilirmişim.

Her neyse. Şu an saat gece on iki. Odala geçmemizin üzerinden bir saatten fazla geçiyordur muhtemelen. Yorgun olduğum için erken uyurum demiştim. Amca bey de şu ana kadar gelmediyse uyuduğumu zanneden kimse gelmez bence. Ama yine de tedbirli olmak gerekir.

"Bir gün bunu yapıcağımı aslan düşünmezdim kıkıkı."

Sessizce kendi kendime konuşurken yastıkları pikenin altına dizdim. Biraz arkaya gidip nasıl gözüktüğüne baktım.

Karanlıkta kimse fark etmez bence.

İkinci kadttayız. Altımdaki oda mutfak. Yani sese yapsam bir şey olmaz. Ama ya birisi su içmek için indiyse? Hızlı ve sessiz olmam gerekir.

Dolaptan iki tane pikeyi alıp bir birine bağladım. Camdan aşağı sarkıttım. Mutfağın camının üstüne kadar geldi en azından. Bu kadar kısa pike mi olur. Perdeleri kullanmak isterdim ama onlarda çok ince. Süs için sadece.

Odaya baktım. Gelirken bir şey getirmedim zaten. Telefon ve cüzdanım cebimde. Hazırım. Camdan yavaş fakat hızlıca inmeye çalıştım. Çok zor lan! Direk atlasamıydım. O daha kolay olurdu. Hem yeşillik zaten bir şey olmazdı.

Mutfak camının üzerinde durup direk atladım. Kendimi dengeleyemeyip kıçım üstüne düşünce kıkırdadım. Yavaşça ayağa kalkıp üstümün tozunu aldım.

Şimdi nereden çıkıcam? Direk duvardan atlayalım bence. Bakalım tırmana bileceğim bir yer varmı. Yavaşça evin etrafında dolandım.

"Hass!"

Lan koruma mı vardı! Neden fark etmedim lan! E benim indiğim yerde yoktular ama?

Üff Kanlı ailesi. Korumayı napıyorsunuz. Tamam anladık zenginsiniz. Fakat şimdi ben nasıl kaçıcam?

En iyisi indiğim yere geri gidip ordan çıkmak. Hadi Agi, Araz abiye iki saate ordayım dedin ve yarım saati geçti bile.

İndiğim camın önüne geldim. Mal Agir. Şurada ağaç var ya. Yemin ederim burada kaldıkça salaklaşıyorum.

Etrafıma bakıp ağacatan duvara çıkmak için destek aldım. Diğer tarafa geçmek için zıplamak zorunda kaldım. Diğer tarafta tutacak bir yer yoktu.

Duvarı geçtikten sonra hızlıca araba yoluna ilerledim. Çağırdığım taksi az ileride bekliyordu.

"İyi akşamlar abi. Şu adrese gidicez."

"Tamamdır kardeş."

Taksici abi Araz abinin gösterdiğim adresine sürmeye başladı. Giderkekn bir kaç kere arka aynadan bana göz attığında konuştum.

"Bir seymi vardı abi?"

"Kanlı ailesinin neyi oluyorsun. Yanlış anlama. Balamir beyi herkes tanır. Kötü amacım yok. Seni daha önce buralarda görmediğimden merak ettim."

"Görmemen normal. Buralarda kalmıyorum. Doğuyla Kuzeyi biliyonmu abi?"

"Daha önce görmedim ama isimlerini biliyorum tabi. Balamir beyin ikiz oğlanları."

"He ben de onların arkadaşıyım. Bu gün takılmaya çağırdılar. Geceyi kalıcaktım ama abim hastalanmış. Gelme dedi ama onu yalnız bırakamam. Saat geç uyuyorladır diye rahatsız etmeden gideyim dedim. Kuzeye mesaj yazdım zaten. Sabah telefona bakımca haberi olur."

Agir bu!(Gerçekailem / Erkekversiyon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin