!6¡

121 14 27
                                    

"Günaydın Felix, en son geçen dönem görüşmüştük. Değil mi?"

__________________________

"Günaydın Seonghwa, seni tekrar görmek ne kadar güzel. Şey biraz konuşabilir miyiz? Birazcık"

Seonghwa başını salladı.

"O zaman Lix, biz sınıfa gidiyoruz. Siz de gelirsiniz."

"Evet siz gidin. Bizde 5 dakikaya geliriz"

Jisung ve Jeongin okulun içine girdiğinde Felix arkadaşına döndü.

"Neden okul değiştirdin Seonhwa?"

"Şey Felix, sen bana beni sevdiğini söylediğinde seni sıradan birisi olarak görüyordum. Seni tam olarak tanıyamamıştım."

Felix'in yüzünde tarif edilemeyen bir ifade vardı. Merak ediyordu.

"Yani?"

"Ben biraz daha düşündüm bu konu hakkında ve... bende seni seviyorum Felix"

Felix öylece Seonghwa'ya bakıyordu. Onun kalbini kırmak istemezdi ama gerçeği söylemeliydi.

"Seonghwa, sen benim sevdiğim bir arkadaşımsın ve öyle olacaksın. Kalbini kırmak istemiyorum ama ben artık seni sevmiyorum. Anlıyorsun beni, değil mi?"

Seonghwa Felix'in gözlerine bakıyordu. Gülümsemesi solmuştu ama sonra anlayışla karşıladı.

"Anladım Felix"

Seonghwa gülümsedi. Daha sonra ellerini pantolonunun cebine attı ve konuşmasını devam ettirdi.

"Arkadaşın seninle aynı sınıfta olduğumu söyledi. Hadi gidelim, ders başlayacak"

Felix başını salladı ve yürümeye başladı.

Sınıfa geldiklerinde Hyunjin onlara bakıyordu. Bu kadar yakın olmaları canını sıkmıştı. Seonghwa boş sıralardan birisine geçip oturdu. Bir süre sonra ise öğretmen sınıfa geldi. Seonghwa kendini tanıttı. Etrafına yaydığı pozitif enerjinin karşısında herkes ona hayran kalmıştı.

...

Tenefüste Changbin, Seungmin ve Hyunjin büyükçe bir ağacın altındalardı.

"Bir şey dicem de ben aşık oldum"

"Hm kim o şanssız kişi?"

"Chan'a aşık oldum"

"Başkan bozuntusu mu"

"Changbin bozuntuyu sokarım sana, adam ol"

Seungmin ve Changbin konuşurken Hyunjin olaylardan bağımsız olarak karşılarındaki çocukları izliyordu. Jisung, Jeongin, Felix ve Seonghwa. Sakince onları gözetlerken Seonghwa kolunu Felix'in omuzlarına doladı. Bu Hyunjin'i epeyce kızdırmıştı. İfadesi öfke ve pişmanlıktı. Tam yaslandığı ağaçtan çekildiğinde yanlarına Chan geldi.

"Hyunjin, Bay Hwang seni çağırıyor"

"Neden?"

"Özel bir konuymuş, söylemedi"

Hyunjin tekrar Felix'lere baktı. Derin bir nefes aldı, verdi. Chan'a döndü tekrardan.

"Söylediğin için teşekkürler"

Hyunjin arkadaş grubunun yanından ayrıldı. Okula girdi.

"Ee naber Chan?"

Belki Bir Şans Vardır? -HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin