!8¡

52 10 2
                                    

"Bende biraz geç uyandım ve bugün tüm zamanımızı birbirimize ayırsak sorun olmaz diye düşünüyorum"

___________________________

Hyunjin gülümsedi ve kahvaltısını yapmaya devam etti.

Tabaklarındakileri bitirdiklerinde beraber masayı topladılar. Bulaşıkları makineye dizip televizyonun karşısına geçtiler.

"Hyunjin"

"Hm? Efendim bebeğim?"

"Canım tatlı bir şeyler çekiyor, markete gidip alalım mı?"

Hyunjin sırıttı. Kolunu Felix'in omzuna attı. Alaycı ses tonunda konuştu.

"Benim minnoş bebeğim tatlımı istiyormuş."

Felix samimi bir şekilde gülerek cevap verdi ve ona sarıldı.

"Evet istiyor"

Hyunjin Felix'i başından öptü ve kanepeden kalktı.

"O zaman gider en güzel şeyleri alırım ben. Yeter ki o bebek istesin"

Felix de ayağa kalktı.

"Beni bekle Hyunjin, üstümü değiştirip geliyorum"

Hyunjin kaşlarını çattı. Felix'i tekrar kanepeye oturttu.

"Hayır ben gider sana alırım. Sen yorulma"

Felix kıkırdadı. Hyunjin'in dudakları sıcak bir gülümsemeyle kıvrıldı.

"Ben gittikten sonra kapıyı kilitlemeyi unutma, en fazla 10 dakika sonra geleceğim"

Hyunjin salondan çıkmadan önce son kez Felix'e uçan bir öpücük yolladı ve ortadan kayboldu. Kapı sesi duyulunca Felix kanepeden kalktı ve kapıyı kilitlemek için ilerledi.

Kapının kilitli olduğundan emin oldu ve tekrar salona geçti. Kanepeye oturdu. Her zaman sehpanın üzerinde olan ama hiç açmadığı resim defterini önüne aldı ve bir şeyler karalamaya başladı. Çok geçmeden kapı çaldı. Felix elindeki kalemi sehpanın üstünde bıraktı ve duvar saatine baktı. Hyunjin gittiğinden beri 6'ncı dakika doluyordu.

Mutlu bir ifade ile kapıya ilerledi ve sevgilisini selamlamak için hazırlandı. Kapının kolunu tuttu ve açtı. Ama karşısında ki Hyunjin değil, belki de hayatında en son karşılaşmak isteyeceği kişiydi.

"Seni çok özledim Felix'imm"

İçeri adımladı elleri cebindeyken. Felix kapıyı kapatamamıştı çünkü gücü yetmemişti.

"Haechan! Uzak dur benden!"

Felix şuan çok zor bir durumdaydı. Haechan ona her an herşey yapabilirdi. Psikopat, takıntılı çocuk Felix'e her bir adımda yaklaştığında Felix'de bir adım arkaya atıyordu.

"Çok ayıp, beni özlemedinmi? Senden beklemezdim.."

Felix'in şuan tek isteği Hyunjin'in gelmesiydi. Onu Haechan'dan sadece o kurtarbilirdi.

Haechan kapıdan biraz uzaklaştığında kapıyı hafifçe ittirdi ve kapanmasını sağladı. Felix korkuyordu. Çok korkuyordu. O kapıyı açmaması gerektiğini düşünüyordu.

"Haechan, nolur git buradan! Beni rahat bırak! Uzak dur benden!"

Felix'in bunları demesi onu sinirlendiriyordu ancak bu siniri ifadesine başka bir şekilde yansıyordu. Tek yaptığı şey gülmekti.

Felix hızla salona kaçtı ve telefonunu aradı. Haechan'da arkasından aylak adımlarla geliyordu. Rahat davranıyordu. Felix telefonu sehpanın üzerinde gördü. Hızla odanın ortasında ki sehpaha koştu. Ama Haechan onu tutmuştu.

Belki Bir Şans Vardır? -HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin