!9¡

46 11 4
                                    

"Bayım, siz kimsiniz?"

__________________________

Hyunjin Felix'in yüzündeki şaşkın ifadeyi görünce bir eli ile göz yaşlarını sildi. Kendini sakinleştirmeye çalıştı.

"Benim Hyunjin, erkek arkadaşın"

Felix ona boş boş bakıyordu. Başını sallayarak konuştu.

"Uhm bayım, sanırım sizi tanımıyorum"

Gözlerindeki boş bakışı görünce kalbi taş gibi düşüyordu. Uzanıp Felix'in yanağını avuçladı ve umutsuzca onu hatırlamasını sağlamaya çalışırken gözyaşları yeniden akmaya başlamıştı.

"Bebeğim, benim... Hyunjin"

Felix kaşlarını çattı. Karşısındaki adamı anlamaya çalışıyordu.

"Bebeğim derken neyi kastediyorsun?"

Felix'in hiçbir şey hatırlamadığını anlayınca nefesi boğazında kalmıştı. Acı dayanılmaz ve zorlukla nefes alıyordu.

"Ben.. şey.. bu senin bana sesleniş şeklindi.. Sevgi ifaden.."

Felix gözlerini kıstı.

"Tanımadığım birisine böyle yakın hitaplarla seslenmem bayım"

Hyunjin'in gözleri yine dolmuştu. Kelimeler boğazında kalmıştı. Güçlükle konuşmuştu.

"Hatırlamana yardım edeceğim"

Kısık bir sesle söylemişti. Felix'in bunu duyduğu tartışılırdı. Felix yattığı yatakta doğrulmaya çalıştı. Ama yarası canını oldukça çok yakmıştı.

"Ahh!"

Hyunjin telaşla Felix'e yardım etmeye çalıştı. Onu rahat bir pozisyona getirdi.

"Teşekkür ederim"

Alçak bir sesle söylemişti bunu. Hyunjin başını salladı ve yatağın yanına koyulmuş olan koltuğa oturdu. Elleri ile gözyaşlarını sildi.

Felix bir şey arıyor gibi görünüyordu. Hyunjin bunu fark etti ve sordu.

"Şey.. Felix bir şey mi arıyorsun?"

Felix ona baktı. Başını salladı ve cevap verdi.

"Telefonumu arıyordum aslında"

"Telefonun burada değil ama istersen benimkini kullan"

Telefonunu cebinden çıkarıp ayağa kalktı ve Felix'e uzattı. Felix telefona baktı, daha sonra Hyunjin'e. Başını sallayıp aldı. Yumuşak elleri Hyunjin'in ellerine değmişti.

"Şey teşekkür ederim.. Hyunjin"

Kalbi taş gibi batıyor ve sanki tüm dünyası sona eriyormuş gibi hissediyordu. Başını salladı.

"Önemli değil Felix.."

Felix'in telefonu alıp sayılara basarak birisini arayışını izlerken kalbi ağrıyordu. Sadece her şeyin eskisi gibi olmasını istiyordu.

Felix telefonu kulağına götürdü ve odanın penceresine doğru baktı. Bir kaç saniye sonra Felix'in aradığı kişi telefonu açmıştı.

"Alo?"

"Alo, Seonghwa"

Hyunjin duyduğu isimle kaşlarını çattı. İçindeki öfke ve sahiplenme duygusu artıyordu.

"Felix, sen misin? Ne oldu?"

"Evet Seonghwa, Benim.. Şey şuan hastanedeyim de gelebilir misin?"

Belki Bir Şans Vardır? -HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin