Gözleri fal taşı gibi açılmış, sevgilisinin attığı mesaja bakıyordu Fyodor. Son yazdığını görür-görmez hemen yataktan fırlayıp, kapıya doğru ireliledi. Heyecandan titriyordu resmen. Yavaşça kapının deliyinden baktığında, kalbi neredeyse yerinden çıkacakmış gibi hızlı atıyordu. Bu bir rüya mıydı? rüyaysa hiç uyanmak istemiyordu.
Bir kaç saniye daha öylece durduktan sonra, duyduğu sesle irkildi. "Yavrum açsana artık kapıyı, götüm dondu vallahi" bu oydu, gerçekti, biricik aşkı gelmişti. Fyodor, hızlıca kapıyı açtı ve açar açmaz kollarını karşısındaki soğuktan yüzü kıpkırmızı olmuş sevgilisine dolayıp, sıkıca dudaklarına yapıştı.
Gürkan, anlık şokun etkisiyle dumura uğramıştı. Ne olduğunu anladığında ise, o da kollarını civcivinin beline sarıp, öpüşüne karşılık vermeye başladı. Fyodor, onu o kadar hızlı ve özlemle öpüyordu ki, sanki bıraksa sevgilisi ellerinden kayıp gidecekti.
Gürkanın da ondan farkı yoktu. Oğlanın beline sıkıca sarılmış, dudaklarının sıcaklığı bütün bedenine yayılıyordu şimdi. Sanki, demin soğuktan titreyen kendisi değilmiş gibi, şu an sıcaktan eriyip gidecekti.
Dakikalarca öpüştükten sonra, nefesiz kalıp dudaklarını ayırdılar. Fyodor alnını, Gürkanın alnına bastırınca, ikiside titrek nefes verdiler. Hep o anda kalmak istediler. Fyodorun gözleri dolarken, yüzünü adamın boynuna gömdü.
"Askim, gelmişsin."
"Geldim güzel gözlüm"
Gürkan, elini ölüp bittiği sarı saçlara atarak okşadı. İkiside o kadar kapılmıştı ki, o an -20 derece soğukta, kapının dışında durduklarının farkında bile değildiler.
Aklına bir şey gelmiş ki, Fyodor hızlıca karşısındaki bedenden ayrıldı. "Hiii askim hadi içeri, çok üşüdü sen" bunu deyip, sevgilisinin elinden tutarak içeri sürükledi. Yavrusu kapıyı örterken, Gürkan az önce duyduğu cümlenin etkisinde kalmış, tatlılıktan neredeyse ağlayacak gibi duruyordu.
"Bebeğim böyle karşılanacağımı bilsem, bin kere Ankaraya gidip gelirdim"
"Sen iste, ben her gün seni boyle karşılar"
Yine tatlı tatlı konuşması karşısında, adam onu bir anda kendisine çekip, yanaklarını ısırmaya başladı. Fyodor'un beklenmedik haraketle, ağzından kısık bir inleme çıktı. Gürkan yanaklarını bırakıp, şimdi dikkatlice oğlanın yüzüne bakıyordu. Nefesleri birbirine değiyor, dudakları arasındaki mesafe ise yok denilecek kadar yakındı.
"Ты сводишь меня с ума"
(Beni delirtiyorsun)
Fyodor ilk kez duyduğu yoğun aksanlı rusçayla, bir kaç kez ard-arda yutkundu. Sıcak nefesler birbirine karışırken, şu an ikisinin de yüzü domatesten farklı değildi. "Sen hep boyle yapiyor ama"
Gürkan dudaklarını kıvırıp, sinsice sevgilisine baktı. Onunla uğraşmak aşırı hoşuna gidiyordu. "Hmm ne yapıyorum ki?"
Oğlanın yüzü daha çok kızarmaya başlamıştı. "Sen çok konuştu artik, hadi banyoya üzerin hep ıslak olmuş. Hasta olur sonra" bunu derken iri yapılı sevgilisini banyoya itmeye başlamıştı bile. 'Adam gerçekten de dağ ayısı' diye içinden düşündü.
Banyoya girdiklerinde, Fyodor sıcak suyu ayarlamış ardından mutfağa gitmişti. Sevgilisi duştaylen, ona söz verdiği gibi ilk önce "Борщ" çorbasını tatdıracaktı.
Gürkanın böyle spontane gelişi, oğlanın içini kıpır kıpır yapıyordu. Hep ilk görüşlerinin hayalini kurmuş, sevdiği adamın kokusunu, gülerken nasıl gözüktüğünü aşırı merak etmişti.
~~~
Bir kaç dakikanın ardından, mutfağa saçlarını kurutarak üzerinde sadece şort ve tişört olan adam girince, Fyodor onu ağzı açık şekilde süzdü. Bu adam şaka mı yapıyordu?
"Burayi Türkiyeyle karıştırdı herhalde, bu havada şort mu giyilir?"
"Güzelim evin sıcak zaten, hem merak etme ben kolay kolay hastalanmam"
Fyodor, gözlerini devirip sıcak çorbayı koyduğu kaselereden birini Gürkana, digerini ise kendisinin karşısına koydu.
"Nasil yiyeceğini sana göstereyim mi askim?"
Gürkan gülümseyip, başını salladı. Şu an karşısındaki çocuğun tatlılığından kalpten gide bilirdi.
"Bak şimdi, bu ekşi kremadan bir kaşık çorbanın üzerine koyuyor karıştırıyorsun. Öyle daha güzel oluyor"
"Bebeğim eminsin değil mi? bak gurbetçiyim diye taşşak geç-"
Fyodor, ona sahte sinirle bakıp, elinin tersiyle ağzına vurdu. "Burada kaldiğin surede kufur yok, Qurkan efendi"
"ama-"
"Amasi mamasi yok bitti"
Gürkan onun bu haline kıkırdayıp, çorbadan bir kaşık alarak içmeye başladı. Çorbanı iştahla yeyen sevgilisine parıltılı gözlerle baktı Fyodor. Beğenmemesinden korkuyordu.
"Güzel olmuş mu askim?"
"Mükemmel bir şey bu yav" ağzı dolu olduğu için sözleri tam anlaşılmasa da. Fyodor anlamıştı onu.
~~~
Sessiz yemekten sonra, ikiside karşı karşıya oturmuş sohbet ederek çay içiyorlardı. "Askim ben sormayi unuttum. Sen burayı nasil buldu?"
"Uçağa binmeden Sasha'dan evinin konumunu aldım. Sen bana mesaj atıp huysuz civciv triplerine girerken ben uçaktaydım yavrum"
Fyodor, gözlerini devirip hafifçe sevgilisinin koluna vurdu. "Heyy ben huysuz değil, yine sen benden bir sey sakliyor diye sinirlendim. Ve ben hakli çikti bu arada"
Gürkan yine kendisini tutmayıp, sevgilisini kendisine çekerek yanaklarını sıkmaya başladı. Çocuk tatlı aksanı ile hiç durmadan konuşunca, adam aşırı şirinlikten kendisini tokatlamak istiyordu.
"Okuz yanağım acıdi seni yuzunden" Fyodor kendisini geri çekip, bu sefer de Gürkosunun yanaklarını sıkmaya çalışıyordu.
Dakikalarca birbirileri ile uğraştıktan sonra, saatin geç olduğunu ilk Fyodor fark etmişti. "Askim saat geç oldu uyusak mi biz?" yarı uykulu şekilde kanepede oturmuş sevgilisine sordu.
Gürkan, cevap vermeden kafasını sallayınca, oğlan onu sarsmadan ayağa kaldırıp kendi odasına götürdü. Koca uykulu bebeğini yatağa yatırıp, kendiside yanına uzandı. Fyodor, adamın yakışıklı yüzünü incelerken, o dudağının altında bir şeyler mırıldanıp kolunu çocuğun beline sararak kendisine doğru çekti.
Fyodor, iyice adamın göğsune sokulup, uykuya dalmadan önce kafasını kaldırıp kulağına fısıldadı.
"Я очень тебя люблю"
(Seni çok seviyorum)
Galiba, bu ikisinin de hayatında en huzurlu uykuları olacaktı.
2 gündür A1 türkçemle şu bölümü yazmaya çalışıyorum.
Yazarken de 3 kere kafamı duvara vurmuş ola bilirim, tabi bu önemsiz detay☺️Bölüm nasıldı?
Anlık Gürko ve Fedya QARSKNIŞƏÇƏGOSJ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalinka | gay
Teen FictionAylar önce öylesine indirdiği Tinder'dan aldığı mesajla hayatının değişeceğini nerden bilebilirdi.