2 saat öncesinden havaalanına gelmiş, heyecanlı şekilde sevgililerini bekliyorlardı. Ahmet sakince kenarda otursa da Gürkan bir an bile yerinde duramıyor, sürekli arkadaşına laf atıyordu.
"Ahmet senin ben kafanı sikeyim. Kesin saatleri karıştırdın"
Bu cümleyi kaçıncı kez tekrarladığını unutmuştu bile. "Lan sabahtan beri aynı şeyi diyorsun. Saatleri karıştırmam imkansız" Gürkan gergin şekilde saçlarını karıştırıp ofladı.
"O zaman nerede kaldı bunlar aq?"
Ahmet tam bir şey diyecekken gördüğü iki sarışınla yerinden sıçradı. "Bak geldiler" Gürkan kafasını çevirip, arkadaşının gösterdiği tarafa baktığında ikisi de koşar adım sevgililerinin yanlarına gittiler. Etrafta olan insanları takmayarak Fyodor hemen Gürkanın boynuna atlamış, Ahmet de muhtemelen dayak yiyeceğini bilse bile Sashanın beline sarılarak onu yukarıya kaldırdı.
Bir süre öylece sarıldıktan sonra, ilk konuşan Ahmet olmuştu. "Efendim hoş geldiniz güzel memleketimize" karşısındakiler ona gülümserken, kafasını kendisine anlamsız bakışlar atan Gürkana çevirmesi ile ensesine atılan şaplak bir olmuştu.
"Türkçe konuş lan" Ahmet yüzünü buruşturarak elini enesesine attı. Ona bakıp kahkaha atan güzeller güzeli Sashasını gördüğünde hemen yüz ifadesini düzelterek kızın koluna girdi.
"Oğlum biz de sevdiğimizin dilinden konuşuyoruz, hayır yasak mı?" Gürkan da gözlerini devirerek Fyodoru kendisine çekip kolunu onun omuzuna attı.
"Ne halin varsa gör" diyerek yanındaki bedenin bavulunu alıp onunla birlikte çıkışa doğru ilerledi. Fyodor ise omuzuna sarılan sevgilisine bakarak iç çekti. 3 ayın sonunda nihayet kavuşmuşlardı.
Gürkan, arabanın arka tarafına bavulu yerleştirerek kendisi de sürücü koltuğuna geçti. Hemen sağ tarafında oturan sarışına sarılıp saçlarından öptü.
"O kadar çok özledim ki seni" Fyodor da ona daha çok yaklaşarak adamın yanağına sulu öpücük kondurup geri çekildi.
"Ben de seni çok özledi askim"
Bir süre daha özlem giderirken, arabanın camına ard-arda hızlıca vuran Ahmet bütün anın büyüsünü bozmuştu. Gürkan sinirle oflayarak camı indirdi.
"Ne var amına koyduğum. Ben iki dakika sevgilimle öpüşüp koklaşmayacak mıyım?"
"Sakin lan azgın herif. Biz Sashayla sahile ineceğiz siz gidin diyecektim"
Fyodor arabanın içinden ablasına bakarak göz kırptı. Bu kadın gerçekten tehlikeliydi. Ve tabi birde yanında hiçbir şeyden haberi olmayan şapşal sevgilisi duruyordu.
"İyi gidin biz de Fedya ile kafeye geçeceğiz"
Ahmet sadece kafasını sallayarak geri çekildi. Araba gittikten sonra, sırışın kıza dönerek sıkıca elini kavradı.
~~~
Yan yana sahilde yürürken ikiside huzurluydu o an. Ahmet, hala Sashanın elinden tutuyor, kız da başını hafifçe onun omuzuna yatırmıştı. Nihayet, bir bank görüp oturmaya karar verdiklerinde Sasha, daha çok oğlanın omuzuna yerleşti.
Ahmetin görüntü karşısında dudakları kıvrılırken, sessizliği bozan da ilk kendisi olmuştu.
"Ne garip... oysa hiç aşık olmayacağımı düşünürdüm hep"
"Niye ki?" Sasha kafasını kaldırmadan sormuştu.
"Aşk işleri pek bana göre değildi. Belkide sadece birine bağlanmaktan korkuyordum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalinka | gay
Teen FictionAylar önce öylesine indirdiği Tinder'dan aldığı mesajla hayatının değişeceğini nerden bilebilirdi.